Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliğiyle Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortaklığında Ayasofya Müzesi'nde düzenlenen "Yeditepe Bienali"nin açılış törenine katılarak konuşma yaptı.
İstanbul Yeditepe Bienali'nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması duygusal sözlerle başladı.
"Heyecanlıyım, duygusalım... Öyle zannediyorum ki bu muhteşem ve mübarek kubbenin altında konuşmak hele hele garip asırlardan sonra konuşmak zor. Birçok duygusallığı da beraberinde getiriyor. Bugün burada böyle bir bienalin yapılmasını gerçekten çok anlamlı buluyorum." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi;
"Kendi alanında dünyada bir ilk olan Yeditepe Bienali'nin gelenekli sanatlarımızın tanıtımında çok önemli bir rol oynayacağına inanıyorum. İstanbul gibi her köşesi ayrı bir medeniyetin eserleriyle dokunmuş kadim bir şehrin kendisi sanat galerisidir.
Hayatın sakinleri tarafından fark edilmese de bu şehir devasa bir müzedir. Geçmişin eskimeyen güzellikleri ile günümüzün modern eserlerini başarı ile mezdeden bienalin gereken ilgiyi göreceğine inanıyorum.
Önümüzdeki 45 gün boyunca düzenlenecek sergi, seminer, panel ve konferansların, müzik dinletilerinin şehrimizin kültür hayatına canlılık katacağına inanıyorum. Bu projenin hayata geçmesine öncülük eden herkese şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Merhum Ahmed Hamdi Tanpınar, 'Cetlerimiz inşa etmiyor, iman ediyor' cümlesiyle bu yapılanların adeta bir iman olduğunu vurguluyordu.İslam Medeniyeti'nde ihtişam ile sadelik, yeni ile eski, dünya ile ahiret iç içedir. Bizim geleneğimizde sanatkar Allah'ın güzelliğini gören ve bu güzelliği elindeki işe işleyendir.
Topkapı'da eserlerin benzerini dünyanın hiçbir müzesinde bulamazsınız. Ancak burada elimizdeki hazinenin kıymetini bilmiyoruz. Tarihi camilerin bir kısmı müzeye, bir kısmı depoya, bir kısmı da ahıra çevrilmiştir. Sadece Fatih sur içinde tek parti döneminde 300'ü aşkın mescit yok edilmiştir.Biz burada aslında vere vere eriye eriye buraya geldik. 18 milyon kilometrekareden buralara geldik. 19. asrın başlarında 5 milyon kilometrekare bir alana sahiptik kısa zamanda 780 bin kilometrekareye düştük. Çok hassas bundan sonrası.
Biz burada aslında vere vere eriye eriye buraya geldik. 18 milyon kilometrekareden buralara geldik. 19. asrın başlarında 5 milyon kilometrekare bir alana sahiptik kısa zamanda 780 bin kilometrekareye düştük. Çok hassas bundan sonrası.
Çok dikkatli olmaya mecburuz. Temel sıkınıtının bir dönem ülkemize hakim olan zihniyet olduğunun farkındayız. Batıdan ziyade batıcı Bizanstan çok bizansçı bu zihniyet ecdadımızın bize bıraktıklarının kıymetini bilememiştir.
Bu tepeden inmeci anlayışın bugün de bazı sanat çevrelerinde devam ettiğine inanıyoruz. Kendi ideolojilerini paylaşmayan sanatçılara yönelik en şiddetli saldırılar yine bunlardan geliyor. Gezi olaylarına destek vermeyen sanatçıların neler yaşadıklarını biliyoruz.
Bunlar milletimizden yedikleri onca şamara rağmen akılları başlarına toplamıyorlar. Gezi'de yaptıklarını Afirn için bölgeye giden sanatçılarımıza yaptılar. Bugün aynı ahlaksızlığı aynı haydutluğu sergilerdir.
Sanatçılarımzın Mehmetçiğe moral vermesine dahi tahammül gösteremediler. Sırf yerli milli duruş sergilediler diye edilmedik hakaret bırakmadılar. Bunların lümpen mahalle kabadayılarından faydaları yoktur.
Atatürk Kültür Merkezi'nin Türkiye'nin bir numaralı opera binası yapıyoruz. Buna da çok bağırdı o geziciler. Demediklerini bırakmadılar,İstediğiniz kadar bağırın. Çatlayın, patlayın. Bakın yıktık. İnşallah kısa zamanda orada muhteşem bir opera binasını çok amaçlı olarak yapıyoruz. Proje zaten çoktan bitti."
