Türkiye'nin en kalabalık dini cemaatlerinden birisi de Süleyamanvılar cemaatidir. Yüz binlerce üyesi bulunan Süleymancılar cemaatinin lideri Ahmet Arif Denizolgun geçtiğimiz yıllarda hayata gözlerini yumdu. Cemaatin yeni liderinin kim olacağı uzun süre tartışılmıştı. Cemaatin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu olan Ahmet Arif Denizolgun'un ablasının oğlu olan Alihan Kuriş Süleynavılar cemaatinin yeni lideri oldu.
Alihan Kuriş kimdir?
21 Kasım 1979 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. 2023 yılı itibari ile 44 yaşında olan Alihan Kuriş mimar ve din adamı kimliğinin yanında aynı zamanda iş insanıdır.
8 Eylül 2016'da Arif Ahmet Denizolgun'un beyin kanaması nedeniyle ölümünden sonra Alihan Kuriş 24 Eylül cumartesi günü itibariyle Süleymancılar cemaatinin lideri oldu.
Alihan Kuriş'in annesi Gülderen Kuriş, dayısı Arif Ahmet Denizolgun, annesinin eniştesi Kemal Kacar, annesinin dedesi de Süleyman Hilmi Tunahan'dır.
Alihan Kuriş cemaatin kurs ve okullarının mimarı olarak biliniyor.
Arif Ahmet Denizolgun'un vefatından sonra açıklama yapan Süleymancıların yeni lideri Alihan Kuriş sunları söylemişti:
“Madem ki dünya hayatı devam ediyor, o zaman İslam dini devam edecektir. Madem ki İslam dini kıyamete kadar devam edecek, o zaman hizmetlerimiz yani Allah'ın dinine, kitabına hizmet kıyamete kadar devam edecektir. Bu gemiyi karaya oturtabilmek için bunların akıllarından geçen her adiliğe olur verecekleri de şüphesizdir. Yolumuz din-i İslam'ı, ümmeti, milleti, devleti savunmaya, korumaya ve bu değerlere hizmet etmeye devam edecektir. Vatan hainlerine, din düşmanlarına, bozuk akımlara, devleti yıkılışa götüren üzeri örtülü planlara set olmaya devam edecektir."
Süleymancılar nedir?
Süleymancılar ya da kendi söylemleriyle Süleymanlılar, Türkiye merkezli Nakşi eğilimli bir cemaattir. Cemaat; ismini "üstad" olarak tanımladıkları Süleyman Hilmi Tunahan'dan alır. 1990'ların başında Türkiye'de tahminî iki milyon civarı üyesi vardı. Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya'da da şubeleri vardır.
Kökenleri, 14. yüzyılın ikinci yarısında kurulmuş olan Nakşibendilik'in Hindistan ve Pakistan'da yaygın olan Mûceddidî koluna kadar uzanır. Erenköy, Işıkçılar, İskenderpaşa, İsmailağa ve Menzil cemaatlerinde olduğu gibi Süleyman Hilmi Tunahan'ın silsilesi de Nakşibendi şeyhlerinden Şâh Ghulam Ali Dehlevî'ye bağlanır. Türkiye'de yaygın olan diğer Hâlidî kollarından farklı olarak, Süleyman Hilmi Tunahan'ın mürşidi olan Selahüddin İbn-i Mevlana Siracüddin, Nakşilikten daha ziyade Hindistan ve Pakistan'da yaygın bir kolu olan Mûceddidî dalının temsilcisi Ebû Saîd Sâhib Mûceddidî'nin torunu Muhammed Mazhar'ın müridiydi.
Cemaatin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan, 1920 yılında Daru'l-Hilafeti'l-Aliyye medresesinde öğretmenliğe başladı. 1924'te Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu'nun çıkmasıyla medrese usulü eğitim yasaklandı. Tunahan, Müderrisler Cemiyeti'nin kaldırılması üzerine bir araya gelen 520 müderrisle toplanarak, orada hazır olan herkesin, memleketin her tarafında bir-iki öğrenci okutmak suretiyle İslam'ı öğretmelerini öğütlemiştir.
Öğretmenliği bırakıp İstanbul vaizliğine atanan Tunahan bu sırada Gedikpaşa ve Lüleburgaz gibi yerlerde topladığı öğrencileri işçi olarak göstererek onlara ders verdi. Bu faaliyeti nedeniyle 1939 yılında üç, 1944 yılında ise sekiz gün gözaltında tutuldu. 1943 yılında vaizlik yetkisi elinden alındı. 1949'da Kuran kurslarının açılmasına yasal olarak izin verildi. Tunahan 1951 yılında Çamlıca'da ilk Kuran kursunu açtı.
Varlığını zamanla büyüten ve 1980 yılında 867 Kuran kursu olan cemaat, aynı zamanda Almanya'daki Türk işçilere din eğitimi verilmesi konusunda Türk Diyaneti'nin alamadığı izni Alman hükûmetinden 1974 yılında almıştır.