Tüm dünyayı etkisine alan salgın ekonomik karar alma sürecini de derinden etkilemiş bulunuyor...
Dev şirketler çoklu kanal yatırımlarına hız verirken KOBİ eksenli firmalar da bu yatırım ve süreçten uzak kalmamak adına gerek iş birliği gerekse güç birliği arayışına hız vermiş durumdalar...
DİJİTALLEŞME ÖNEMLİ ÖLÇEK VADEDİYOR
Ürünlerini sanal ortama taşıyan, online satış kanallarını kuvvetlendirip kârlarına kâr katan bu firmalar ile gruplar KOBİ'lere rol model oluyorlar Nitekim irili ufaklı şirketler, dijitalleşme yatırımlarını odağa alıyorlar. Bu tablo iş dünyası temsilcilerini heyecanlandırıyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da her platformda dijitalleşmenin KOBİ'lerin üretimlerini verimli kılacağını; ihracatlarını yukarıya taşıyacağını dile getiriyor.
BU SÜREÇTE ŞİRKETLER AYRIŞIYOR
Pandemi döneminin ekonomiyi dönüştürdüğünü anlatan Kaan şunlara vurgu yapıyor:
“Zorlu dönemde hem pozitif hem de negatif anlamda ayrışan sektörler var. İlk aşamada tıbbi ekipman, gıda üretimi, perakende ve e-ticaret sektörü için büyük avantaj sağlama potansiyeli olduğunu söyleyebiliriz. Salgından en olumsuz etkilenecek sektörlerin ise turizm ve konaklama, taşımacılık, fuarcılık, eğlence, otomotiv ile inşaat sektörleri olacağını tahmin edebiliriz. Ancak bundan sonra sektör ayrımı olmaksızın bütün şirketlerin sanal çalışma ve iletişimi destekleyen araçlara yaptıkları yatırımlar da hızlı bir şekilde artış elde edecektir. Zira salgının küresel düzeyde istihdam piyasalarını derinden etkileyeceği, bütün ülkelerde işsizlik oranının ciddi bir sıçrama yapacağı öngörülmektedir. Küresel ekonominin yakın geleceğine yönelik ortaya konulan projeksiyonlar, birçok ülke için yüzde 20'lere varan işsizlik oranının söz konusu olacağına işaret etmektedir.”
İSTİHDAM VE DİJİTALLEŞME ÖNCELİKLİ KONU
MÜSİAD KOBİ Geliştirme ve Markalaşma Komite Başkanı Abdülkadir Sıcakyüz de Covid-19'la birlikte hemen hemen tüm sektörlerde hızlı bir dijital dönüşüm beklentisi oluştuğunu belirtiyor. Sıcakyüz şu hatırlatmada bulundu:
“Araştırmalara göre iş dünyası temsilcilerinin yüzde 91.9'u kısa ve orta vadede dijital altyapı süreçlerini tamamlamayı planlıyor. Yüzde 57.4'ü yapay zekânın hayatımıza girmesini olumlu bulurken, yüzde 41.8'i endişe içerisinde. İşadamlarının yüzde 42.4'ü bütçe yetersizliğinin dijital dönüşüm süreçlerini yavaşlatan ilk unsur olduğu kanısında. İnsan kaynağı yetersizliği (yüzde 40), hangi teknolojilere ihtiyaç duyulduğunun bilinmemesi (yüzde 23.8) ve belirli bir stratejik yol haritasının olmaması (yüzde 23.8) diğer önemli başlıklar olarak karşımıza çıkıyor.”
NESNELERİN İNTERNETİ VE YAPAY ZEKA
MÜSİAD Dijital Dönüşüm Komitesi Başkanı Fahrettin Oylum,yapay zekâ, 5G ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin temel olarak tüm sektörlerde oluşturduğu dönüştürücü etki çarpanının iş dünyası için riskler ile fırsatlar ortaya çıkardığını vurguluyor. “Geleneksel ekonomide faaliyet gösteren aktörlerin günümüzdeki en büyük korkularından biri, yenilikçi bir ürünle ortaya çıkacak bir girişimciye karşı yıllarca verdikleri mücadele sonucu elde ettikleri kazanımlarını kaybetmek” ifadesini kullanan Oylum, şöyle devam ediyor: “Perakende, medya, eğitim gibi sektörlerde bu etkiyi net bir şekilde gören iş dünyası, dijital dönüşümün dışında kalmadan bu trene binmenin yöntemleri üzerine düşünüyor. Sadece yapay zekâ ekonomisinin 2030 yılına kadar oluşturacağı ekonominin boyutunun 15.7 trilyon dolar olacağı sanılıyor. 3 trilyon dolarlık bir blockchain ekonomik büyüklüğü, 500 milyar dolarlık bir nesnelerin interneti teknolojileri büyüklüğü ve diğer dönüştürücü teknolojileri ele aldığımızda bu rakam 20 trilyon doların üzerine çıkıyor. 133 trilyon dolarlık bugünkü dünya ekonomisinin büyüklüğüne baktığımızda, bu teknolojilerde söz sahibi olacak ülkelerin önümüzdeki 100 yılın liderleri olacağını varsayabiliriz.”
YATIRIM ÇEŞİTLİLİGİ
Türkiye'de dijitalleşme bağlamında yapılan çalışmalara değinen Oylum, sözlerini şöyle tamamladı:
“Firmalarımızın yüzde 70'e yakını dijital dönüşüm süreçlerinde en azından ilk adımı atmış gibi görünüyorlar. Çoklu kanal (omni-channel) yatırımlarına ağırlık veriyorlar. Ancak bunu ileriye götürecek ve sürdürülebilir bir dönüşüm haline getirecek bir yapıya oturtmak için ihtiyaç duydukları yol haritasının oluşturulmasında desteğe ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Kamu kurumlarının bu süreçte destek mekanizmalarını yeni döneme göre şekillendirmeleri işletmelerin dönüşüm sürecine ciddi bir katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), oluşturacağı bir bütçeyle üyelerinin bu dijital dönüşüm süreçlerini yönetmelerine katkı sağlayabilir"
