Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün 13 üyesi rekor seviyede düşen petrol fiyatlarının geleceğini görüşmek üzere 2 Haziran'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da biraraya geliyor.
BloombergHT'nin haberine göre; Yılbaşında 30 dolar altına düşen petrolün beş ayda yüzde 30 değer kazanması, piyasanın endişelerini biraz soğutmuş olsa da üretim fazlası hâlen OPEC ülkelerinin gelirini düşürüyor.
OPEC üyeleri haziran toplantısına aralık toplantısından daha “güler yüzlü” gelecek olsa da piyasa talep-arz dengesi henüz kurulmuş durumda değil. Bu atmosferde Viyana'ya gelecek petrol devleri şu konuları ele alacak:
1. ÜRETİMİN DONDURULMASI
Suudi Arabistan, Rusya, Kata ve Venezuela'nın şubat ayında aldığı petrol üretimini ocak ayı seviyelerine çekme kararı hâlâ masanın en önemli gündem maddesi.
OPEC üyesi İran'ın sert bir dille reddetmesiyle karar, şimdilik rafa kalkmış olsa da piyasa hâlen uygulanabilir bir anlaşma bekliyor.
“Bu, klasik bir mahkûm dilemması” diyen Atlantik Konseyi Küresel Enerhi Merkezi uzmanlarından Dr. Ariel Cohen, Marketwatch'a yaptığı açıklamada “Üretimi durduran kaybedecek, çünkü diğerleri hile yapacak” ifadelerini kullandı.
Oxford Enstitütüsü Enerji Çalışmaları uzmanlarından Dr. Justin Dargin de daha önce şubat ve nisanda başarısızlıkla sonuçlanan “üretim dondurma” kararı için “Petrol fiyatlarının önce sabitlenip, sonra kademeli bir şekilde yükselmesi için petrol üretiminin kısılması gerekli” dedi.
2. PİYASA PAYI
Piyasa payını kaybetme endişesi üretim dondurmanın önündeki en önemli engel. İran'ın petrol üretimini durdurmaya bu kadar sert bir dille karşı çıkmasında ki ana neden de yaptırımlar nedeniyle yıllardır kaybettiği pazar rekabetini geri kazanmak. Uluslararası Enerji Ajansı'nın verilerine göre İran, nisanda günlük üretimini 300 bin varil daha artırarak 3,56 milyona çıkardı. Bu seviye, yaptırımlar öncesi dönemden bu yana görülmemişti.
Uzmanlara göre Suudi Arabistan ve Rusya da İran'ın bu hamlesine karşılık olarak üretimlerini artırabilir.
Küresel Enerji Analisti Thomas O'Donnell, Suudi Arabistan'ın Tahran'ın piyasa payını artıracak herhangi bir harekete izin vermeyeceğini söyledi. Veliaht Prens Muhammed El Salman daha önce Bloomberg'e yaptığı açıklamada İran'ın üretimi durdumadıkça kendilerinin de üretimlerini azaltmayacağını açıklamıştı.
3. PETROL ÜZERİNDEKİ SUUDİ REJİMİ
Suudi Arabistan, OPEC toplantısına 21 yıldır görevde olan Ali El Naimi'nin yerine getirilen yeni Petrol Bakanı Halid El Falih ile katılacak. El Naimi'nin uzlaşmacı tavrından sonra Prens Salman'a yakınlığı ile bilinen El Falih'in toplantıdaki tutumu merak konusu.
Northeastern Üniversitesi Profesörü Ravi Ramamurti'ye göre yeni petrol bakanı düşük petrol fiyatlarını destekleyecek. Çünkü fiyatlar düşük olmaya devam ettikçe Suudi Arabistan'ın yeni kalkınma projesi kapsamında uygulamaya sokacağı petrol dışı yatırımlara devam edilmesi kolaylaşacak.
Suudi Arabistan, petrole bağımlılığı azaltmak için nisan ayının sonunda “2030 Vizyonu'nu” açıkladı. Bu vizyon kapsamında ülkenin ulusal petrol şirketi ARAMCO'nun yüzde beşten fazlası halka arz edilecek, Suudi Arabistan-Mısır arasında inşa edilmesi planlanan köprü projesi hızlandırılacak, Müslüman ülkeleri vatandaşlarının Suudi Arabistan'da kalmasını sağlayacak Yeşil Kart (Green Card) uygulamasına geçilecek ve başta Hac olmak üzere turizm yatırımları artırılacak.
4. MEVSİMLİK TALEP
Dr. Justin Dargin'e göre OPEC üyeleri hiçbir şey yapmayıp, piyasayı kendi hâline bıraksa bile enerji talebinin zirve yapacağı döneme yaklaşılıyor. Bu durum, ihracatı düşürüp, petrol fiyatlarını yükseltebilir.
Dargin, böylelikle üretim dondurulmasa bile piyasada daha az petrol olacağını söylüyor.
5. ORTA YOL İHTİYACI
Tartışılacak birçok konu olsa da OPEC üyeleri hâlâ bir orta yol bulmak zorunda.
En az sekiz OPEC üyesi üretimin dondurulmasını savunsa da bu ülkeler piyasadaki toplam üretimin yarısından azına hâkim.
WTRG Economics'ten James Williams'a göre Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, OPEC üretiminin yarısına sahip ancak bu ülkeler finansal açıdan güçlü olsa da zayıf portföyleri var.
Thomas O'Donnell'a göre Doha'da geçen ay gerçekleşen diplomasi fiyaskosundan sonra hazirandaki toplantı petrol üretimi konusunda ortak bir anlaşma beklemek çok rasyonel değil.