Katılım bankacılığı, faizsiz bankacılık prensiplerini ilke edinerek çalışan, bu prensiplere uygun her türlü bankacılık faaliyetlerini gerçekleştiren, emek-sermaye ortaklığı veya vekâlet esasına göre fon toplayıp, alım-satım, ortaklık ve finansal kiralama ve faizsiz bankacılık prensiplerine uygun diğer yöntemlerle fon kullandıran bir bankacılık modelidir.
Sistem nasıl işliyor?
Bu sistemde müşterilerden toplanan fonlar çeşitli finansman yöntemleriyle değerlendirilir ve elde edilen kâr fon sahipleriyle paylaşılır. Örneğin; Katılım Bankacılığı prensiplerinden olan murabaha yönteminde finansman talebinde bulunan bir müşteri, banka tarafından kendisine verilen vekâlet ile malı banka adına satın alır. Anlaşılan kâr üzerinden, anlaşılan vadeye bölerek geri ödemesini yapar. Bu ticaret modeli sonucunda elde edilen kâr fon sahipleri arasında paylaşılmaktadır.
Karın bölüştürülmesi yöntemi
Katılım bankaları atıl kalan fonları ekonomiye kazandırmak, tasarruf sahiplerinin fonlarını güvence altına almak ve değerlendirmek amacıyla kurulmuştur. Bu kurumlar fon fazlası olanlardan topladıkları fonları faizsiz finansman yoluyla sanayi ve ticarette değerlendirerek, fon sahiplerine kârın bölüştürülmesi esasına dayanan bir sistem üzerinden faaliyet göstermektedirler.
Faize yer vermemesi esas
Katılım Bankaları, hiçbir işleminde faize yer vermemekte. Katılım Bankacılığında faiz yasağı bulunmakla birlikte; belirsizlik yasağı, aşırı risk ve spekülasyon yasağı mevcut. Mal ve hizmet satın alma işleminde para müşteri yerine fatura karşılığında satıcıya ödenmektedir. Finansman mutlaka bir mal veya hizmet karşılığında veriliyor. Tüm bu hususlar; reel ticaretin finanse edilmesi, topluma değer kazandıran işlemlerin desteklenmesi ve faizsizlik ilkesini benimsemek isteyen kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması açısından büyük önem taşıyor.
Diğer bankalarla hangi açıdan ayrışıyor
Toplumda katılım bankacılığı sistemi ile diğer bankacılık faaliyetlerinin birbiriyle aynı olduğuna dair bazı algılar da bulunuyor. Bu yanlış algının altında yatan sebep her iki tür bankacılığın fon kullanan müşterilerinden sağladıkları faiz ve kâr (vade farkı) oranları ile tasarruf sahiplerine verdikleri faiz ve kâr payı oranlarının birbirine çok yakın olmasıdır.
Peki bu ayrışmayı ne şekilde açıklanabilir:
Aynı piyasa ve ekonomide faaliyet gösteren her iki bankacılık türü de tasarruf sahiplerinden sağladıkları kaynakların kısa vadeli (ortalama vade 35 gün) olması sebebiyle büyük ölçüde piyasanın kısa vadeli finansman/kredi ihtiyacını karşılamaktadır. Kredi, faiz ve kâr oranları, faaliyette bulunulan piyasada oluşmakta ve bütün konvansiyonel ve katılım bankaları piyasada oluşan fiyatlara göre fon kullandırmaktadır.
Piyasadaki oranlar birbirine yakın
Piyasada oluşan oranlar birbirine yakın olduğu için kredi müşterilerinden sağlanan finansman gelirleri de birbirine yakın olmaktadır. Finansman gelirleri birbirine yakın olduğu için bu defa her iki bankacılık modelinin tasarruf sahiplerine dağıttıkları kâr payı ve faiz oranları birbirine yakın oluşmaktadır. Böylece hem finansman (kredi) oranları hem de katılım fonu (mevduat) oranları birbirine yakın seyretmektedir.
Yöntem farklılığı
Katılım bankacılığında oranların yakınlığına değil, fon toplama ve fon kullandırma yöntemlerinin farklılığına (yani ticaret helal, faiz haram emrine uyulup uyulmadığına) bakmak gerekir. Ayrıca, yöntem farkından dolayı her iki tür bankacılığın tasarruf sahiplerine dağıttığı kâr payı ve faiz arasındaki fark zaman zaman açılabilmektedir. Bu açılma çoğunlukla krize giriş ve krizden çıkış dönemlerinde olmaktadır.
Sonuç olarak her iki banka türünün karşılaştırılmasında asıl kıstas, onların finansman müşterilerinden sağladıkları faiz ve kâr oranı ile tasarruf sahiplerine dağıttıkları kâr payı ve faiz oranları değil, fon toplama ve fon kullandırma yöntemleri olmalıdır.
Kar payları nasıl açıklanıyor?
Sistemde vadeli olarak açılan katılma hesaplarına dağıtılacak kâr, bu hesaplardaki fonların kullandırılması neticesinde oluşan kâr seviyesine bağlıdır. Söz konusu fonlar, para cinsine göre TL, USD ve EUR havuzlarında toplanır. Fon kullanmak isteyen müşteriye, talep ettiği para cinsi ve vade grubuna göre ilgili havuzdan, ihtiyaç duyduğu malın peşin alınıp vadeli satımı suretiyle finansman sağlanır ve bu işlemden doğan kâr, günlük bazda katılma hesaplarına dağıtılır. Günlük bazda dağıtılan kârların vade sonunda biriken tutarı, müşteriye kâr payı olarak ödenmektedir.