UNESCO'dan yapılan yazılı açıklamada, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin karanlık noktaların bir an önce aydınlatılması istenirken, olayın, basın özgürlüğü adına verilen mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koyduğu belirtildi.
Açıklamada Azoulay'in, "Cemal Kaşıkçı'nın katlini en ağır biçimde kınıyorum. Yetkililere olayı derinden inceleyerek, suçluları adalet karşısına çıkarması çağrısında bulunuyorum." ifadelerine yer verildi.
UNESCO'nun 2 Kasım'da, "Gazetecilere Karşı İşlenen Suçların Cezasız Kalmaması İçin Uluslararası Günü" etkinliğini gerçekleştireceği de hatırlatıldı.
Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamayan Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" açıklamıştı.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan haberde, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğuna geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" belirtilmişti.
