Sadakataşı Derneği gönüllüsü Yasir Ağırman, Kurban Bayramında Magiduşu'daki ihtiyaç sahiplerine uzanabilmenin mutluğunu yaşadı.
Ağırman, yaşadıklarını yazıya dökerek anlattı.
İşte Sadakataşı Derneği gönüllüsü Yasir Ağırman'ın kaleme aldığı seyahatname;
Sadakataşı Derneği'nin 2021 yılı kurban bayramı organizasyonu çerçevesinde 19/7/2021 Pazartesi İstanbul havalimanından Somali'nin başkenti Mogadişu'ya yola çıkıyoruz.
Türkiye ve Somali arası yaklaşık sekiz saat sürecek bir yolculuk, üzerimizde bağışçılarımızın kurban emanetleri ve niyetimizde güvenliğin elverdiği ölçüde en uzak mesafelere bu emanetleri ulaştırmak.
İlk heyecan, tedirginlik ve mutluluk …
Adı uzun yıllar iç savaşla anılmış, yoksulluk ile birlikte kuraklık…
Dostlarla paylaşılan “Bu yıl Kurban bayramında nasipse Somali'ye gidiyorum” cümlesi sonrasında “aman dikkatli olun!” uyarısı.
Koruma içgüdüsü ile söylenmiş sevgi dolu bu sözcüğün aslında ne kadar can acıttığını hissetmeye başladım. Terör-Korku sarmalında bizi ayıran, ayrı kaldıkça korkutan ve korktukça uzak düşüren…
En azından bu gibi vesileler ile bu düğümü çözmek, bu döngüden çıkmak için, “Allah bize yeter, O ne güzel Vekildir” diyerek niyetimizi aldık.
Seyahat öncesi önümüze düşen haberler dışında pek bilgi sahibi olmadığım Somali ile ilgili araştırmalara başladım. Kıtanın geçmişinde olduğu gibi; Somali de, sömürü ve işgal sonrası gelen bağımsızlık ve yine sonrası askeri darbe yaşamış. Askeri darbe dönemi sonrası yirmi yıldan fazla süren iç savaş ve hala devam eden siyasi sorunlar… Malesef bir çok Afrika ülkesinin yaşadığı-yaşatıldığı tarihsel süreç.
Somali'ye altı gönül insanı ile yola çıkıyoruz ve bir ekip başkent Mogadişu da kurbanlarımızın kesim ve dağıtımlarını yapacak. Benim de aralarında bulunduğum ekip ise Bay eyaletinin başkenti olan Baydabo'da (Baidoa) emanetleri ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak. Eyaletin başkenti gibi ifadeler yanıltıcı olabilir, su-elektrik gibi temel ihtiyaçların şehrin bir çok yerinde olmadığı ve haliyle altyapıdan hiç bahsedemediğimiz, kuraklık ve çeşitli sebeplerle kırsaldan göç almış ve şehrin çeperlerinde bir çok kamp bulunan büyük bir kasaba aslında.
Arefe günü sabah başkent Mogadişu'ya vardık. İlk aldığımız haberler biraz burukluk oluşturdu. O gün Baydabo'ya giden uçak çeşitli sebeplerle iniş yapamamış ve geri dönmek zorunda kalmış. Baydabo başkente 256 km mesafede olmasına rağmen güvenlik nedeniyle ulaşım genel olarak havayolu ile sağlanıyormuş. Bizler de nasip diyerek bayram günü yapılması planlanan uçuşa niyetlendik. Arefe günü Mogadişu Büyükelçiliğimizi ziyaret ettik. Büyükelçimiz sayın Dr. Mehmet Yılmaz'ın sıcak karşılaması ve ilgisi mutluluk vericiydi. Somali ile ilgili verdiği bilgiler ayrıca çok kıymetliydi. Yaşayanlar bilir, yurt dışında Büyükelçiliklerimizin veya farklı kurum temsilciliklerinin insana verdiği güven duygusu tarif edilemeyecek derece değerli.
Bayram sabahı Baydabo gitmek için havaalanına geçtik ve Bayram namazını havaalanında kılıp, uçak kalkacak mı ? Kalkarsa inebilecek mi ? bekleyişine başladık ve uçuş gerçekleşti. Sıra uçağın inip inemeyeceği konusuna geldi. Şükür ki sorun yaşamadan Baydabo'ya ulaştık ve hemen hazırlıklarımızı yapıp kurban kesimlerimizi yapacağımız alana geçtik.
Bayramın iki günü kurban kesimlerimizi şehrin güney-batısında kampların bulunduğu bölgede, kontrollü bir alan içerisinde planladığımız gibi gerçekleştirdik. Kurban hisselerinin bir kısmının dağıtımını bu alana toplananları düzenli bir şekilde içeri alarak yaptık.
Kurban hisselerinin diğer kısmını ise, yine bölgeye yakın kamplara giderek gerçekleştirdik.
Bayramın üçüncü günü şehrin güney-doğusunda bulunan bir alanda kesimlerimizi yaptık ve yine kurban hisselerimizin bir kısmını kesim alanı çevresine toplananları düzenli bir şekilde alan içerisine alarak gerçekleştirdik. Diğer kurban hisselerimizi paketleyip araçlarımıza yükleyerek şehrin çeperlerindeki kamplara ulaştırmak için yola koyulduk.
Bölgede bulunan birkaç ayrı kampta hem hisselerimizi, hem de yanımızda getirdiğimiz hediyeleri paylaştık.
Kamp alanlarında yoklukları sıralamaktansa, sadece üstü branda ile kapalı küçük bir çadırın varlığından bahsetmek daha doğru ve isabetli olur. Tüm bu zor şartlara rağmen, Somali'li kardeşlerimizin aile bağlarının güçlü olduğunu, ümit var olduklarını gördük. Türk insanına olan sevgi ve muhabbetlerin ne kadar fazla olduğunu cümlelere dökemeyeceğim. Somali'ye ayak bastığımız ilk andan, döndüğümüz ana kadar, Türkiye'den geldiğimizi anlayan bilen herkes söz birliği yapmışcasına, “Tüm dünya bize sırtını döndüğünde bir tek siz bize destek oldunuz, yıllarca hiç bir devlet adamı gelmezken, 2011'de Erdoğan geldi ve Türkler bize yardım etti ve hala buradasınız, bunu asla unutmayız.” 7'den 70'e tanıştığımız istisnasız herkes bundan bahsedip müteşekkir olduklarını ifade etti.
Sadakataşı derneğinin “Paylaşınca Hisseni, Yeryüzü Bayram Yeri” cümlesi ile başlattığı çalışmada, paylaşılan hissenin aslında kurbandan çok daha büyük manalar taşıdığını, her müslümanın hissesine düşeni paylaştığında gerçekten yeryüzünün bayram yerine döneceğini bu süreçte çok daha derinden hissederek müşahede ettik.
Bir içten tebessümün gönüllerdeki pahasının yüze yansımasını, bir balon ve bir şekerin, çocukları bir an da olsa dünyanın en mutlu çocuklarına dönüştürmesini, yüzlerimizde mutluluk, gözlerimizde yaş ve gönüllerimizde derin bir yara izi ile yaşadık.
Ve insan zihnini meşgul ediyor;
Herkes “umut” ettiğinin eşiğinde fakir.
Olmayıp da bekleyen mi, olup da veremeyen mi fakir?
…
Bize eşlik eden güzel insanlara değinmeden geçemeyeceğim, Türkiye'de eğitim görüp Somali'ye dönen gençler. Tüm çalışmalarımızda gönüllü olarak bizlerle birlikteydiler. Hasan lise ve üniversiteyi Türkiye'de okumuş ülkesine dönmüş ve çalışmaya başlamış. Tanıştığımızda muhabbete ben Tokatlıyım diye başlamıştı. Geldiğimiz ilk günden, döneceğimiz ana kadar yanımızdan ayrılmadı. En önemlisi ise bizim neden burada olduğumuz konusunun idrakinde, bölge insanına da aynı duyguları aşılama derdinde. İnşallah çok daha iyi yerlerde ülkesine ve ümmete hizmet etme fırsatı bulur. Bir diğeri ise çalışmalarda yine bir an olsun yanımızdan ayrılmayan, bizim tabirimizle tam bir anadolu kadını edasıyla, genç yaşına rağmen tüm işleri çekip çeviren Luuleey kardeşimiz. O Somali de eğitim hayatına devam ediyor. İnşallah o da eğitimini tamamlayıp, ülkesine daha iyi hizmet edecek yerlere gelir.
