Mısır'da darbeyle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi, 2011'deki devrim sırasında Sina Yarımadası'ndan silahlı grupların İsrail'e sınır ötesi saldırılar yapabileceği endişesiyle İsrail'le temasa geçerek bölgede bazı güvenlik tedbirleri almaya çalıştıklarını söyledi.
Abdulfettah Sisi, perşembe günü Mısır'ın başkenti Kahire'deki El Menara Uluslararası Konferans Merkezi'ndeki bir sempozyumda konuştu.
İSRAİLLİ YETKİLİLERLE TEMAS KURDUĞUNU DOĞRULARI
O dönemde Mısır'ın Askeri İstihbarat Şefi olan Sisi, Sina'nın kuzeyinde faaliyet gösteren silahlı grupların o zamanlar İsrail'e sınır ötesi saldırılar gerçekleştirebileceğine dair endişelerinin olduğunu söyledi.
Bu kapsamda İsrail ile güvenlik iş birliği sağlandığını belirten Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, güvenlik durumunun kontrol altına alınması için Ariş, Refah, Şeyh Zuveyd'e asker gönderilmesi üzere İsrailli yetkililerle temasa geçtiklerini doğruladı.
SİNA YARIMADASI SORUNU
Mısır'ın Sina Yarımadası'nda askeri güç bulundurması çeşitli kısıtlamalara tabi. Bu kısıtlamalar sebebiyle Mısır, Sina'da gerçekleştireceği askeri hamleler için İsrail ile iş birliği içerisine gidiyor.
Sina Yarımadası'ndaki silahlı çatışmaların Mısır devletinde olan maliyetinin 2011 yılından bu yana kadar geçen 90 aylık sürede aylık 1 milyar Mısır lirası olduğu belirtiliyor. Mısır'ın Sina'daki silahlı gruplara karşı güvenlik operasyonlarında ne kadar asker kaybettiği resmi olarak açıklanmasa da bölge uzmanları, bölgede meydana gelen şiddetli çatışmalar nedeniyle yüzlerce Mısır askerinin, sivilin ve silahlı gruplara bağlı şahısların öldüğünü tahmin ediyor.
Öte yandan Sisi rejiminin "terörle mücadele" operasyonları kapsamında bölgede uzun yıllardır yaşayan bölge halkını da yerinden ettiği biliniyor.
Sina Yarımadası'nın statüsü
Sina Yarımadası, Camp David anlaşması uyarınca askeri açıdan 4 ayrı bölgeye bölünmüş durumda. ‘Gölge CIA' olarak da anılan ABD'li düşünce kuruluşu Stratfor'un aktardığı haritaya göre, bu bölgeleri şu şekilde tasnif etmek mümkün:
Haritada yer alan A, B, C ve D bölgeleri Camp David anlaşması çerçevesinde Sina Yarımadası'ndaki Mısır ordu güçlerinin konuşlanma şeklini belirliyor.
A Bölgesi: Mısır güvenlik güçleri burada 22 bin askerden oluşan bir mekanize piyade tümeni bulundurabiliyor. Mısır ordusu Yarımada üzerinde sadece bu bölgede askeri uçuş gerçekleştirebiliyor. Ayrıca, askeri olmayan ve silahsız hava araçlarını bu bölgede konuşlandırabiliyor.
B Bölgesi: Mısır bu bölgede polis güçlerine destek olabilecek 4 sınır güvenlik taburu (Yaklaşık 4 bin kişi) bulundurabiliyor. Bu bölgede silahsız, lojistik destek sağlama amaçlı hava araçları iniş-kalkış gerçekleştirebiliyor. Aynı zamanda Mısır bu bölgede silahsız olması şartıyla en fazla 8 hava aracı konuşlandırabiliyor. Bu bölgede konuşlu bulunan sınır güvenlik taburu personelini taşıyan helikopterler dahi silahsız olmak zorunda. Sahil kısmında da hafif silahlı sahil koruma birlikleri faaliyet gösterebiliyor.
C Bölgesi: Uluslararası güçler ve gözlemciler ile birlikte Mısır bu bölgede 3 piyade taburu konuşlandırabiliyor. Buna ek olarak Mısır'ın bölgede bulunan 2 ana askeri üs ve 30 küçük ölçekli askeri merkezde, 1 sahil devriye birimi ve hava biriminin de aralarında bulunduğu birkaç destek birimi konuşlandırmasına izin veriliyor. Mısır bu bölgede sadece silahsız polis helikopteri uçurabiliyor.
D Bölgesi: Bu bölgede ise İsrail güçleri 4 piyade taburu konuşlandırabiliyor. Aynı zamanda uluslararası güçler ve gözlemciler bu bölgede faaliyet yürütebiliyor.
D bölgesi, İsrail'in Sina Yarımadası'nda askeri uçuş yapabildiği tek bölge. İsrail bölgede aynı zamanda askeri gözetleme uçuşları da yapabiliyor. Ayrıca İsrail D bölgesinde askeri olmayan ve silahsız hava araçları da konuşlandırabiliyor.
İsmi geçen Camp David anlaşması dahilinde alınan kararlarla çizilen bölgeler ve iki ülkenin bu bölgelerde gösterdiği askeri varlık bu şekilde. Ancak son dönemde Sina Yarımadası üzerinde icra edilen Mısır-İsrail ortak operasyonları sebebiyle anlaşmada belirtilen bu şartlar yer yer esnetiliyor.
Kaynak: Mepa News
