Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Ukrayna kiliselerinin bağımsızlığı yönünde Kiev'e temsilci göndermesi sonrasında Rus Ortodoks Kilisesi ile Fener Rum Patrikhanesi arasında kopma noktasına gelen ilişkileri Sputnik'e değerlendiren Maler, şöyle konuştu: “Eğer Kilisemiz Fener Rum Patrikhanesi ile ayinsel iletişimi keserse, Patrikhane'nin meşru sahası eskisi kadar değerli olmayacak ve biz, bu sahalarda, yani Türkiye, Kuzey Yunanistan'da, Ege'deki adalarda ve istediğimiz yerde kendi ibadethanelerimizi açma hakkımızı saklı tutacağız. Çünkü bu Kilise, bizim için tam anlamıyla Kilise olmaktan çıkmış olacak.”
Türkiye'deki Ortodoksların sayısının sürekli olarak azaldığını ve bugün 5 bin kişiden fazla olmadığını söyleyen Maler, bunun önemli bir nedeni olarak Fener Rum Patrikhanesi'nin kiliselerinin çoğu zaman kapalı ‘ve fiilen gettoya dönüştürülmüş' olduğunu ileri sürdü. Rus uzman, bu durumun Fener Rum Patrikhanesi'ne dünyanın diğer yerlerinde saldırgan politikalar yürütmeye engel olmadığını savundu.
Maler, “Fener Rum Patrikhanesi 1920'lerden bu yana diğer kiliselerin alanına girmeyen dünyadaki tüm toprakların otomatik olarak kendisine ait olduğunu ileri süren bir dini ve siyasi ideolojiyi savunuyor. Buna göre iki Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda, dünyanın neredeyse tüm adaları ve Asya'nın yarısı bu topraklara ait” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Fener Rum Patrikhanesi, Hindistan'ı da ‘kendi' alanı kabul ediyor, hâlbuki kuralsal olarak bu ülke merkezi Şam'da olan Antakya Ortodoks Kilisesi'nin yetki alanında. Bölgedeki bir türlü bitmeyen savaştan dolayı onun (Antakya Ortodoks Kilisesi) Hindistan'da kilise açma imkânı yok. Fener Rum Patrikhanesi de bundan istifade ediyor. Kesinlikle küstahça bir tutum bu.”