Pompeo, 22-23 Mart'ta Kuveyt ve İsrail'den sonra Orta Doğru turunun son durağı olan Lübnan'da Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve diğer yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelerde, "Hizbullah, Suriyeli mülteciler ve Lübnan ile İsrail arasındaki tartışmalı sınır" konularını ele aldı.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Lübnanlı mevkidaşı Cibran Basil ile düzenlediği ortak basın toplantısında da bahsi geçen konulara dair ülkesinin tutumunu açıklayan ve daha önce hazırlanmış olduğu anlaşılan yazılı bir metni okumakla yetindi.
Ülkesinin terör örgütü olarak gördüğü ve yaptırımlara tâbi tuttuğu Hizbullah'a ve İran'a yönelik sert mesajlar veren Pompeo, şartların elvermesi durumunda Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmelerine destek vereceklerini ifade ederken, İsrail ile tartışmalı sınır meselesine ise Birleşmiş Milletler'in (BM) çalışmaları doğrultusunda katkı sunmak istediklerini ifade etti.
Pompeo'nun Lübnan ziyaretine ve özellikle de Hizbullah ile İran'a karşı verdiği sert mesajlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan siyasi kaynaklar, ABD'nin Hizbullah'a karşı kullandığı dili Beyrut'ta da tekrarladığını ancak Lübnan ordusuna olan desteğinin süreceğini vurgulamaktan da geri durmadığını belirtti.
ABD, LÜBNAN DEVLETİ ve HİZBULLAH'I AYRI TUTUYOR
Lübnan Güçleri Partisi'nin basın sorumlusu Şarl Cebbur, Pompeo'nun verdiği mesajlarla "Hizbullah ile Lübnan devletini aynı kefeye koymadıklarını" belirtmeye çalıştığını söyledi.
"Pompeo verdiği mesajlarla İran ve Hizbullah'ın, ABD yaptırımlarına karşı, Lübnan'ı kullanmaması gerektiğine dikkati çekmek istedi." diyen Cebbur, "ABD, bir nevi Lübnan'dan daha önce duyurduğu 'kendini bölgesel krizlerden uzak tutma' politikasına bağlı kalmasını istiyor" dedi.
Lübnan'ın ABD'nin destekleriyle egemenliğini ve bağımsızlığını koruduğunu kaydeden Cebbur, ABD'nin de Lübnan'ın istikrarını önemsediği dolayısıyla mevcut konjonktürün değişmeyeceği değerlendirmesinde bulundu.
Cebbur ayrıca bu ziyaretten sonra İran yönetiminin atacağı adımlarda "ABD'nin, Lübnan devletinin en büyük destekçisi" olduğu şeklindeki söylemi göz önünde bulunduracağını ileri sürdü.
POMPEO'NUN LÜBNAN MESAJLARI DAHA ÖNCE HAZIRLANMIŞTI
Lübnanlı siyaset uzmanı Jony Münir ise Pompeo'nun Beyrut temasları sırasında dile getirdiği görüşler ile Lübnan Dışişleri Bakanlığı'ndaki basın toplantısında okuduğu metnin uyuşmadığını savundu.
"Lübnanlı yetkililer, Pompeo'nun kapalı kapılar ardında söyledikleri ile Dışişleri Bakanlığı'nda okuduğu -önceden hazırlanmış- metin arasındaki uyuşmazlığı şaşkınlıkla karşıladılar" diyen Münir, ABD Dışişleri Bakanı'nın yeni bir politika belirlemekten çok, mesaj verme gayretine girdiğini ifade etti.
Pompeo'nun, Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü konusunda da pratik adımlardan söz etmediğine işaret eden Münir, "Pompeo'nun sözlerinden yakın zamanda Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşünün söz konusu olmadığını çıkarmak mümkün" diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı'nın Lübnan ziyaretinin İsrail'de seçim malzemesi olarak kullanılacağını vurgulayan Münir, özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın Golan Tepelerine ilişkin kararının Pompeo tarafından da tebrik edildiğine dikkati çekti.
ABD'NİN HİZBULLAH TUTUMU
Lübnan Parlamentosundan adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak ise Pompeo'nun, Lübnan ziyareti sırasında Hizbullah'a karşı tavrını açık ve net olarak ortaya koyduğunu söyledi.
Bu ziyarette birden çok konunun gündeme getirildiğini aktaran kaynak, görüşmelerde özellikle "Hizbullah'ın ülkedeki nüfuzu ve ABD'nin buna karşı yaklaşımı ile İran'ın bölgedeki nüfuzunun önüne geçilmesi" konularının üzerinde durulduğunu kaydetti.
Bu ziyaretle ABD'nin, ülkenin savunmasında tek yetkili makam olarak gördüğü Lübnan ordusu ile diğer devlet kurumlarına desteğinin süreceğini bir kez daha teyit ettiğini belirten söz konusu kaynak, bu nedenle Pompeo'nun Hizbullah'a ve nüfuzunun genişlemesine dönük oldukça kesin ve net bir tavır ortaya koyduğunu söyledi.
Pompeo'nun Hizbullah'ı hedef alan sert tavrına karşın Lübnanlı yetkililerin "Hizbullah'ın ülkedeki meşru siyasi partilerden biri" olduğunu söylemekten çekinmediğine işaret eden kaynak, Cumhurbaşkanı Avn, Dışişleri Bakanı Basil ve Meclis Başkanı Nebih Berri'nin özellikle bu konunun altını çizdiğini anlattı.
Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ı savunmasına rağmen Pompeo'nun, örgüte sert şekilde yüklenmeye devam ettiğini ve "Lübnanlıların ümitlerini katletmekle" suçladığını hatırlatan kaynak, bu ziyaretin yansımalarının daha süreceğini savundu.