Amerika'da hayatını kaybeden Mısır'daki Cemaat-i İslamiye'nin kurucusu ve manevi lideri Ömer Abdurrahman'ın cenazesi dün yatsı namazına müteakip Mısır'ın Dekahliye şehrinin Cemaliye ilçesinde toprağa verildi.
Sevenleri ve ailesi tarafından bugün havaalanında karşılanan Abdurrahman'ın naaşı memleketine götürüldü. Cenazenin Kahire'den Dekahliye'ye götürülüşü esnasında oluşan konvoya onlarca otomobil eşlik etti.
Mısır polisinin yoğun güvenlik önlemlerinin aldığı cenaze merasimine, İslami Hareket'in binlerce üyesi de katıldı. Cenaze namazını, Mücahitlerin Şeyhi olarak bilinen Şeyh Hafız Selame kıldırdı.
Cenazeye katılanların, “Vatanına hoş geldin ey şehit”, “Elveda aziz şeyhimiz” ve “Mekanın Cennet olsun” yazılı pankartlar taşıdığı gözlendi.
ABD'de tutulduğu hapishanede 18 Şubat'ta hayatını kaybettiğinin duyurulmasından birkaç önce AA muhabirine konuşan oğlu Halid, babasının hayatından endişe ettiklerini söylemişti.
Cemaat-i İslamiye'nin siyasi kolu İmar ve Kalkınma Partisi Basın Müsteşarı Halid eş-Şerif de yaptığı yazılı açıklamada, Trump'ın yönetimi devralmasının ardından ABD yönetiminin Şeyh Ömer Abdurrahman'a yönelik aldığı "keyfi uygulamaları" kınamıştı.
Açıklamada, ABD yönetiminin Abdurrahman'ın kullandığı radyo cihazının yanı sıra ilaçlarına el koyarak hayatını tehlikeye attığı belirten Şerif, "Şeyh Abdurrahman, çarşamba günü ailesini arayarak sağlık durumunun kötüye gittiğini, bunun belki de son konuşması olabileceğini söylemiş." ifadelerini kullanmıştı.
ÖMER ABDURRAHMAN KİMDİR?
Mısır'ın Dekahliye şehrinin Cemaliye ilçesinde 3 Mayıs 1938'de dünyaya gelen Abdurrahman, henüz 10 aylık bir bebek iken gözlerini kaybetti. 1960'ta El-Ezher Lisesini bitirdikten sonra, Kahire'de El-Ezher Üniversitesi Usul ed-Din Fakültesine girdi. 1995 yılında üniversiteyi çok yüksek bir puanla bitirerek takdir ve şeref belgesine layık görüldü.
“Tevbe suresine göre Kur'an-ı Kerim'in düşmanlarına karşı tavrı” başlıklı teziyle doktorasını tamamladı. 1973'te El Ezher Üniversitesi Asyut Kız Usul ed-Din Fakültesine tayin edildi. 1977'ye kadar burada görev yaptıktan sonra Suudi Arabistan Riyad Üniversitesi Kızlar Fakültesinde görev alarak 1980'e kadar 3 yıl ders verdi.
ENVER SEDAT SUİKASTI FETVASI SUÇLAMASINDAN BERAAT ETTİ
1980 yılında Mısır'a dönen Abdurrahman, Eylül 1981'de ayında kontrollü serbestlik şeklinde göz hapsine alındı. Bir şekilde kaçmayı başaran Abdurrahman, ekim ayında gözaltına alınarak Enver Sedat suikastının fetvasını verme suçlamasıyla Askeri ve Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılandı. 1984 yılında beraatına karar verilen Abdurrahman, 2 Ekim 1984'te tekrar özgürlüğüne kavuştu.
Mısır'dan ayrılarak New Jersey'de yaşamak için Amerika'ya gitti. Ancak 1993'te New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan bombalı saldırıdan sorumlu tutularak, gözaltına alınıp yargılandı ve müebbet hapse mahkum edildi.
HAYATINI TEKERLEKLİ SANDALYEDE SÜRDÜRÜYORDU
Pankreas kanseri, şeker, romatizma ve baş ağrısı nöbetlerinin yanı sıra tansiyonu vardı. Ayrıca kalbinden de rahatsızdı. Yürüyemediği için son yıllarda hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyordu.
ABD'de hapishanede yalnız başına bir hücrede tutuluyor ve yanına kimse verilmiyordu. Kendisine destek için bazı STK'lar girişimlerde bulundu. Amerikalı avukat ve insan hakları savunucusu Lynne Irene Stewart Abdurrahman'ı savundu.
ABD'Lİ KADIN AVUKATINA 10 YIL HAPİS
ABD'de mahkeme 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'li kadın avukat Lynne Irene Stewart'ı Ömer Abdurrahman'ın mesajlarını cemaati, ailesi ve avukatlarına taşıma suçlamasıyla 10 yıl hapse mahkum etti.
AİLESİ VE ESERLERİ
“Necm Suresi'nin tefsiri”, “Hak söz” ve doktora tezi olan “Tevbe suresine göre Kur'an-ı Kerim'in düşmanlarına karşı tavrı” olmak üzere 3 yazılı eseri var. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'i ve Sahih'i Buhari'yi sesli olarak okuyarak kayda aldı. “Mü'min suresinin tefsiri”, “Kehf suresinde akide ve davet”, “İslam kapsayıcı bir din” başta olmak üzere bazı ses kayıtlı eserleri bulunmaktadır.
Ömer Abdurrahman evli ve 13 çocuk babasıydı.
