New York'ta koşuda bulunan Timeturk yazarı İsmet Mısırlıoğlu, sitemize maratonu yorumladı.
İşte Mısırlıoğlu'nun yorumları:
Maratonların hası diyorlar.
Dünyanın en çok katılımlı (55 bin artı) ve ilgi uyandıran koşusu.
Her sporcu hayatında bir kez olsun koşmak ister.
New York maratonunun sırrı neymiş şimdi ben de çözdüm. Bunun için orada kesinlikle 42 kilometreyi sonuna kadar koşmanız gerekiyormuş.
Koşu parkuru boyunca koşucuları destekleyen büyük halk kitleleri sizi adeta büyülüyor. Bu cümbüşü şu ana kadar hiç bir yerde görmemiştim. Ne İstanbul, Berlin ne de Viyana.
Beyaz, siyah, sarı, Çin, Japon, Latin Amerika, Hint, Pakistan, Bangladeş, İspanyol, Müslüman, Hristiyan, Yahudi vd. hepsi yollarda bize çoşku veriyordu. O kadar seslilerdi ki kilometre sayaçımı bile duyamaz oluyordum.
Her şey doğaldı. Güzel bir dayanışma atmosferi vardı. Herkes bağırıyor, alkış tutuyor, beraberinde getirdiği dövizle bize ve koşan arkadaşına destek veriyordu. Kimi marketten aldığı şu şişelerini susayan sporculara uzatırken, diğeri terimizi silmek için mendil servisi yapıyordu. En ilginç olanı da Hristiyan misyonerlerin üzerlerine giydikleri tşörtlerle koşucuları sarılmaya davet etmeleriydi. "Gel sarıl ve felaha er" diyorlardı. Çok tuhaf manzaralar.
Trump'un şişirilmiş kafasına tokat atmak için bize balon uzatan bile vardı. Trump burada her yerde alay konusu olmuş. Hediyelik eşya satan bir dükkanda sanıyorsunuz ki burada Trump'ın reklamı yapılıyor. Elinize aldığımız figür, sıktığınızda Trump'un arkasından bir şeyler çıkarıyor.
Yol boyunca tipik getolardan geçtik. Çin, İtalya ve Yahudi mahallerinden geçerken oranın kültürel ve dini dokusuna şahit olduk. Boşuna demiyorum, bir şehri tanımanın en iyi yolu orada maraton koşmak. Ortodoks kıyafetli yahudi erkekler ve başlarında peruk takılı olduğu halde küçük çocuklarıyla yürüyen dindar bol makyajlı Yahudi kadınlar.
Müslüman bacılarımız organizenin bir parçası olarak bize gönüllü olarak su servisi yapıyordu. Hatta buraya koyduğum bir resim de onu anlatıyor.
Bu çoşkuyu hiç bir yerde bulamazsınız.
O da New York'un yaşayan çok kültürlü ve dinli yapısından kaynaklanıyor.
Maraton gecesi saatler burada geri alındı. Dolayısıyla Almanya ile olan saat farkımız altıya yükseldi. Zamanlama güzeldi. Sebebi nedir bilinmez ama organizatörler bize bu gece bir saat daha fazla uyuyun demiş oldular. En azından dinlenmiş olduk.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. New York maratonunun İstanbul maratonu ile ortak yönleri var. Her ikisi de köprü de başlıyor ve şehirin tarihi merkezinde bitiyor. Neden bu iki şehirde dünya rekoru kıralamaz o da anlaşıldı. Çok engebeli ve bol yokuşlu olmalarından.
New York, 4 Kasım 2018