Dolar

42,9027

Euro

50,5598

Altın

6.252,42

Bist

11.294,37

Netanyahu'dan Türkiye 'Darbesi': Erdoğan 'geriye dön!'üyor

Türkiye ve Osmanlı Filistin'i üzerine araştırmalar yapan tarihçi-yazar Louis Fishman'ın İsrail yayın organı Haaretz'de yayımlanan yazısını TimeTürk okuyucuları için Türkçe'ye tercüme ettik.

10 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-28 15:20:27

Netanyahu'dan Türkiye 'Darbesi': Erdoğan 'geriye dön!'üyor

TİMETURK I HABER MERKEZİ
Melahat KEMAL

AK Parti'nin Türkiye iç siyasetinin tabanı haline gelen köklü İsrail karşıtlığı ve sergilediği küstah anti-Semitizm ile Erdoğan İsrail ile ilişkilerine her zaman tepeden baktı. Peki şimdi ne değişti?

2010 yılında Mavi Marmara olayında dokuz Türk vatandaşının ölmesi ile askıya alınan Türkiye ve İsrail arasındaki bağların yenilenmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişinde bir dönüm noktası teşkil etti. Türkiye İsrail'den resmi bir özür (Obama'nın zorlaması ile 2013'te gerçekleşti) ve olay mağdurlarının ailelerine tazminat ödenmesini talep etti.

Bununla birlikte, asıl sorun Türkiye'nin İsrail'den Gazze'ye uyguladığı ambargoyu kaldırması isteğiydi. İsrail, kendi güvenliğine doğrudan bir tehdit olarak gördüğü için ablukanın kaldırılmasını kabul etmeyeceğini belirtti.

İsrail ve Türkiye son altı aydır Gazze üzerinde mutabakata varmak için çalışıyordu. Türkiye, Filistinlilere insani yardım ulaştırabileceği ve buna ek olarak bir hastane inşa edebileceği ve Gazze'ye elektrik ve temiz su sağlamak için gerekli çalışmaları yapabileceği garantisini aldı. Ayrıca Filistinlilerin yaşam şartlarını iyileştirebilmek için başka faaliyetlerde de bulunabilecekti.

NETANYAHU ÖLÜMÜ ZAFERE ÇEVİRDİ

Türkiye'nin kazanımları etkileyici olsa da yapılacak yardımların ve imar çalışmalarının İsrail'in denetimde yürütülmesini kabul etmesi İsrail açısından büyük başarı ki bu Gazze ablukasının fiilen tanınması anlamına geliyor. Ayrıca İsrail tarafı krizin patlak verdiği günlerden beri işlerin bu şekilde yürütülmesini farklı biçimlerde önermişti.

İsrail, HAMAS'ın Türkiye üzerinden İsrail'e karşı faaliyette bulunmaması garantisini aldı. İsrail, hareketin ülkeden sınır dışı edilmesini istemeyerek Türkiye'nin meselede başını dik tutmasını sağladı.

En önemli noktalardan biri de Mavi Marmara saldırısında yer alan İsrailli askerlerinin Türkiye mahkemelerinde yargılanmayacak olmasıydı.
Anlaşmanın detaylarını bir kenara bırakalım. Hikayenin aslı, İsrail'in içine düştüğü bu uluslararası krizi kendi lehine çevirerek bir diplomatik zafer kazanmasıdır. Bu zafer, Başbakan Benjamin Netanyahu'ya çok ciddi bir itibar kazandırdı.

Bu anlaşma özünde yeni bir bölgesel gerçeklik oluşturma potansiyeline sahip; 1990'lı yıllarda İsrail ve Türkiye arasındaki güçlü askeri ittifak gibi olmasa da Türkiye'nin halihazırdaki siyasi durumu ile eş zamanlı olarak yeni bir paradigma oluşturulabilir.

TÜRKİYE'DEKİ SİYASAL İSLAM: iSRAİL VE YAHUDİLERİ KÜÇÜMSEME

AK Parti'nin 2002 yılında iktidara gelmesinden bu yana Parti'nin etkili lideri Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin İsrail ile ilişkilerine hep küçümseyici bir tavır ile yaklaştı. Bu bakış açısı, sadece partisinin İsrail karşıtı geçmişi ile değil aynı zamanda Türkiye iç siyasetinin içselleştirmiş olduğu küstah anti-Semitizm ile bağlantılıydı.
1990'lı yıllarda Türkiye'nin İsrail ile ittifakını eleştirmek büyük ölçüde bir tabuydu. Aslında, 1997'de dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ın istifası ve ordu tanklarının Ankara'nın Sincan bölgesinde boy göstermesi ile sonuçlanan darbeyi hızlandıran şey, Filistinlilere dayanışma için düzenlenen Kudüs Gecesi idi.
Darbenin hemen ardından, seküler yapılanma İslamcıları sistemden silmeye devam etti. 1999 yılında İstanbul'un genç ve etkili Belediye Başkanı ve Erbakan'ın partisinin üyesi olan Erdoğan, bir mitingde okuduğu şiir yüzünden dört ay hapis yattı.

Hapis yatmış bir siyasinin yaklaşık dört sene sonra ülkesini yeni bir devrime götüreceğini kim bilebilirdi ki? Erdoğan, iktidara geldiği 2002 yılından itibaren askerî vesayeti bitirmeyi başardı ve ülkesini kendi tabiri ile 'Yeni Türkiye' yolunda değiştirmeye devam ediyor.

İktidara geldiği ilk yıllarda İsrail'e 'mühlet tanıyan' ve 2005 yılında bu ülkeye bir ziyaret gerçekleştiren Erdoğan hiç bir zaman İsrail ile ilişkilerinin reklamını yapmadı. 2007 yılından bu yana da ilişkiler giderek bozuldu.

ERDOĞAN, İSRAİL KONUSUNDA "GERİYE DÖN"ÜYOR

Bugün imzalanan anlaşma, İsrail'in "Yeni Türkiye" ile imzaladığı ilk anlaşma ve Erdoğan İsrail'e ilk kez eşit ortağı gibi davranıyor. Peki ne değişti?
Son birkaç yıldır her bulduğu fırsatta İsrail'i azarlayan ve aşağılayan Erdoğan neden değişti ve nasıl oldu da hükümet destekçisi gazetelere anti-semitik manşetler veren bir lider Ocak ayında "İsrail'in bölgede Türkiye gibi bir ülkeye ihtiyacı var. Bizim de İsrail'e ihtiyacımız olduğunu kabul etmeliyiz" diyen bir lidere dönüştü?
Mavi Marmara saldırısı günlerinden bu yana Türkiye, kendisini Ortadoğu'da giderek daha yalnızlaştığı bir durumda buldu. Mısır'daki yanlış politikaları, Suriye'deki yanlış hesaplamaları Türkiye'yi sadece umutsuz bir yalnızlığa sürüklemedi ayrıca Ortadoğu'daki siyasi nüfuzunu geri kazanmasını zorlaştırdı.
Türkiye'nin Gazze'de üstleneceği rol, bu amacına yaklaşmasını sağlayacak. Daha da önemlisi Türkiye'nin Rusya ile arasının bozulması ona ülkenin doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Ayrıca İsrail'le yapılacak herhangi bir anlaşma en nihayetinde Mavi Marmara ile ilişkilendirilmese ülke içinde kabul görmezdi.

İşin aslı Erdoğan en sonunda İsrail'e ne kadar ihtiyacı olduğu sonucuna vardı; her ne kadar bu anlaşma İsrail açısından daha kabul edilebilir olsa da.
Son altı yıl boyunca İsrail sabırla Erdoğan'ın yelkenleri suya indirmesini ve düzenli olarak yaptığı çıkışlara son vererek başını eğmesini bekledi.

TOPLUMSAL DÜŞMANLIK, KİŞİSEL HASSASİYET

Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda İsrail de Türkiye gibi Türkiye'nin İsrail'i küçümsemesinin oluşturduğu toplumsal imajın, son altı yılda iki ülke arasında ticaretin artması ile nasıl bir sert karşıtlık oluşturduğunun farkındaydı.
İsrail, 2014 Gazze Savaşı sırasında en kötü günlerde bile İstanbul ve Ankara'da diplomatik faaliyetlerde bulunmaya ve yüzünü görünür tutmaya devam etti; İsrail başkonsolos'u Türk televizyonlarına çıkarak çatışmayı kendi taraflarınca açıkladı.
İkili ilişkilerdeki bu yeni aşama, iki ülke arasındaki stratejik ittifakı yeniden düzenlemeye doğru gider mi bilinmez. Ancak İsrail, Türkiye ile ilişkilerini eski seküler askerî idareden her ne kadar Yahudi devletine tarihî bir düşmanlığı olsa da yeni siyasi eliti ile ilişki kurmaya taşıyarak onunla daha güçlü ortak bağlar kurma yolunda önemli bir başarı elde etmiş oldu.

sabri
'Türkiye'nin kazanımları etkileyici olsa da yapılacak yardımların ve imar çalışmalarının İsrail'in denetimde yürütülmesini kabul etmesi İsrail açısından büyük başarı ki bu Gazze ablukasının fiilen tanınması anlamına geliyor.' can alıcı nokta budur.
ekol türk
Adamlar her halukarda kuyrugunu dik tutuyor.gurur ve kibirlerinden taviz vermiyorlar.israil sunu cok iyi biliyorki birgün akittigi kanin hesabi sorulacak.Burasi dünyanin herhangi bir bölgesi degil, ne Avstralya ne Afrika, ne Amrka nede avrupa burda tarih tekerrür eder burda kimsenin yaptigi yanina kalmaz.iste o gün sadece Türkiyeden medet umabilir.Zira Türkler cok adaletli ve mazlum severdir.bunun böyle kalmasinida en fazla siyonistler istiyordur.birgün ellerini uzatacaklarini biliyorlar.
Mustafa
İsrail bir terör devletidir ve bütün müslümanların can düşmanıdır. O topraklar geri alınıncaya kadar bu savaş devam edecek .
semih
Demek ki neymiş: 'Siyonizm insana ben israile karşıyım türküsü söylete söylete İsraile hizmet ettirir' Necmettin Erbakan merhum
Zeyneddin
Ekol Türk, ramazanda bu kadar uydurmak ve ufurmeyi nasil basariyorsun.hakikaten cok merak ediyorum. Kendi yazdiklarina sen de inaniyor musun.israili akittigi kanla sucluyorsun ama cizre nusaybin ve silopi olmak uzere on kürt kentini yerle bir ettiniz.yuzlerce cocuk kadin yasli olmak uzere sivil öldü. Tank ve toplarla evler apartmanlar yerle bir edildi.ve sen turkun adaletine vurgu yapiyorsun.bu mu adalet ve mazlumluk.kurtlerin butun haklarini gaspetmissiniz anadilini bile kullanmasina izin vermiyorsunuz.bu durumda kim turkiyeden ne medet umacak?
Aaron Baruch
Yorum dediğin böyle olur. Muhteşem. Tam benim kafama göre, ve benim yorumlamak istediğim gibi. Çok anlaşılır ve doğru bakış açısı. tercüme için de ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum...
Ebumusab
Dostlarimizin sayisini artirmaliyiz diye basbakanin el sıkiştıģi ilk dostumuz israil oldu. Ne mutluluk ama. Islamcilarimizdan tık yok.Islamcilarimiz bu ikiyuzluluklerini nasil sindirecek
ekol türk
Biz katilimizle anlasiriz dogru ancak ona asla güvenmeyiz.Peygamberimizde onlarla anlasma yapmisti ancak onlar herzamanki gibi anlasmaya uymadilar ve kaybettiler zelil oldular.sürüldüler anlasmanin sarti buydu

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara