Twitter hesabından mesaj yayınlayan Sadr, Irak'ta yaşanan elektrik sıkıntılarına komşu iki ülkede doğan ve Irak topraklarına akan nehirlerin akışının durdurulmasının yol açtığını söyledi.
Sadr şöyle devam etti:
"Beni destekledikleri ve referandum cephesi seçimde kazandığı için Irak halkı cezalandırılıyor. Taraftarlarımızın cezalandırılmasına sesiz kalmayacağız." ifadesini kullanarak tepki gösterdi.
BAĞDAT DA HAREKETE GEÇMİŞTİ
Irak Su Kaynakları Bakanı Hasan Cenabi, yaşanan su kirizi nedeniyle Ankara ile Tahran'ı ziyaret edeceğini açıklamıştı.
BABA SADR'DAN KALAN MİRAS
Saddam Hüseyin sonrası Irak siyasetine yön veren en önemli figürlerden biri haline gelen Şii lider Mukteda es-Sadr, 1973 yılında Necef'te dünyaya geldi. Sadr'ın babası Baas iktidarına karşı yürüttüğü muhalefetle tanınan ve 1999 yılında uğradığı suikast sonucunda hayatını kaybeden Ayetullah el-Uzma Muhammed Sadık es-Sadr'dır.
Muhammed Sadık es-Sadr, Baas yönetimine karşı sessiz kalan Necef'te, havzayı yöneten Ayetullah Ali Sistani'yi açıktan eleştiren ender Şii din adamlarındandı. Baba Sadr'ı diğer Şii liderlerden ayıran en önemli husus Irak milliyetçisi duruşu ve yoksul Şiiler arasında kazanmış olduğu popülariteydi. Özellikle hutbelerinde ambargolar dolayısıyla Batı'ya yönelttiği sert eleştiriler ve yoksul Şiilere yönelik yardımları, onun elit Şii din adamlarının söylemlerinden umduğunu bulamayan fakir Şii kesim arasındaki takipçilerini artırmıştı. Mukteda es-Sadr da hızla mobilize olabilecek sadık takipçi kitlesini babasından devralmıştı.
Kardeşlerinin de aynı suikastta babasıyla birlikte hayatlarını kaybetmesi, Mukteda es-Sadr'ı babasının siyasi ve dini tek mirasçısı haline getirmiştir. Bir dönem Saddam Hüseyin'in istihbarat görevlileri tarafından gözaltında tutulan ve zararsız olduğuna kanaat getirildiği söylenen Sadr'ın nüfuzu, Baas hükümetinin düşmesinden sonra, ailesine sadık kitlelerin sayesinde hızla artmaya başladı. Saddam Hüseyin iktidarının düşmesinden memnunluk duyan Sadr'ın siyasi arenada dikkat çeken ilk tavrı ABD askerlerinin derhal Irak'ı terk etmesini istemesi ve işgale sessiz kalan Necef'i eleştirmek oldu.