TIMETURK | HABER MERKEZİ
Ajansların haberine göre Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Esed'in Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile bir araya geldi.
Rusya'nın başkenti Moskova'da gerçekleştirilen görüşmenin ardından Muallim ve Zarif'le birlikte kameralar karşısına geçen Lavrov, ABD'nin Suriye'ye yönelik saldırısını 'saldırganlık eylemi' ve 'uluslararası hukukun ihlali' olarak gördüklerini söyledi. Lavrov, "Bu saldırganlık eylemi, barış sürecini baltalamaya ve rejimi değiştirmeye yönelikti. Bu girişimler başarıyla sonuçlanmayacak" dedi. Hem Moskova'nın hem de Şam ve Tahran'ın, Washington'ın 'Suriye'nin egemenliğine saygı duyması gerektiğini düşündüğünü' söyleyen Lavrov, "ABD ve müttefiklerinin Suriye'nin egemenliğine saygı duyması ve 7 Nisan'da meydana gelen olayın tekrarlanmaması konusunda ısrarcıyız. Zira böyle bir eylemin tekrarlanması, hem bölgesel hem de küresel güvenlik bakımından çok ciddi sonuçlar doğurur" ifadelerini kullandı. Rusya ve İran'ın, İdlib'deki kimyasal saldırı iddiasını tarafsız şekilde inceleyecek bir komisyon kurulması önerisinin bloke edilmesi girişimlerinin, bu girişimde bulunan kişilerin 'vicdanlarının temiz olmadığını' gösterdiğini belirten Lavrov, İdlib'de meydana gelen olayın uydurma olduğunu gösteren kanıtların çoğaldığını söyledi. İdlib'de kimyasal saldırı düzenlediyse bunun sorumlularının ortaya çıkarılması gerektiğini kaydeden Lavrov, yaşananları, Suriye hükümeti ile muhalifler arasında başlayan görüşmeleri baltalama amacı taşıyan bir provokasyon olarak nitelendirdi. Suriye hükümetinin elindeki kimyasal silahların ABD ile varılan bir anlaşma doğrultusunda 2013'ten tamamen imha edildiğini söyleyen Lavrov, "Rusya kadar ABD de bu anlaşmanın garantörüydü" dedi.
Lavrov ayrıca, terörle mücadele ve Suriye'de barışın sağlanması için Şam'ı desteklemeye devam edeceklerini vurguladı.
NELER YAŞANDI?
İdlib'in Han Şeyhun bölgesinde 4 Nisan'da gerçekleşen saldırıda yaklaşık 100 kişi ölmüş, en az 400 kişi de yaralanmıştı.
Muhalifler, saldırıda zehirli gaz kullanıldığını söylemiş, Türkiye'de yapılan otopsinin sonuçları da bu iddiayı doğrulamıştı. Ancak rejim kimyasal silah envanterinin olmadığını öne sürmüş, Rusya da saldırının muhaliflerin kimyasal silah depolarının rejim tarafından hedef alınması sonucunda gerçekleştiğini iddia etmişti.
ABD, kimyasal saldırıya yanıt olarak rejime ait bir hava üssüne 7 Nisan'da yaklaşık 60 füze fırlatmıştı.
Diğer yandan Esed rejimi, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırısında IŞİD'e ait zehirli gaz depolarını vurduğunu, açığa çıkan zehirli gazlar nedeniyle yüzlerce kişinin öldüğünü iddia etti.
ABD öncülüğündeki IŞİD'e karşı uluslararası koalisyonun sözcüsü ABD'li Albay John Dorrian ise, koalisyonun söz konusu bölgede hava saldırısı düzenlemediğini söyledi. Dorrian, "Suriye'nin iddiaları gerçek dışı ve bu iddiaların kasıtlı birer dezenformasyon olması muhtemel" dedi.
Rus ordusu sözcüsü İgor Konaşenkov da, bölgede İHA'larla yapılan incelemeler sırasında iddia edilen saldırıyla ilgili bir ize rastlanmadığı bildirildi.
OPCW TÜRKİYE'DE
Bu arada olay sonrası OPCW, kimyasal silah uzmanları Türkiye'ye gönderildi. Gönderilen uzmanlar numune toplayacak ve saldırının kurbanlarıyla görüşecek, topladıkları veriler ışığında saldırıda kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını tespit edecek. Saldırının kimin tarafından gerçekleştirildiğinin tespit etmek ise Lahey merkezli OPCW'nin yetkisi içine girmiyor. OPCW'nin araştırma sonuçları 3-4 hafta içinde çıkması bekleniyor. Bu sonuçlar BM ile OPCW'nin ortak oluşturduğu soruşturma komitesine iletilecek. Bu komite, kimyasal silah saldırısında rol alan birey ya da kurumları tespit etmekle görevlendirilecek. Ortak soruşturma komitesi, daha önce yürüttüğü çalışmada, Suriye'de zehirli Sarin, Klor ve Hardal gazlarının kullanıldığı; rejimin klor gazı, IŞİD'in de Hardal gazı kullandığını belirlenmişti.
BİRİNCİ SAVAŞ'TAN NAZİLERE, SADDAM'DAN ESED'E: KİMYASAL SİLAHLAR (TIKLAYINIZ)
