Birlikten yapılan yazılı açıklamada, "Avn'ın konuşması, popülist ve sorumsuzca yapılmış bir konuşma. Gerçeği, halkı, Lübnan'ın ilişkilerini ve medeniyet mesajını gücendiren bir içeriktedir" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Avn'ın, Lübnan'ın kuruluşunun 100. yıl dönümü gibi milli bir törende nefret söylemiyle gerçek ve adaletin gerekliliklerini ihlal etmesinin yanı sıra cumhurbaşkanlığı makamına da kötü bir iz bıraktığı belirtildi.
"Avn'ın konuşması, Hristiyan Fransız işgalini nüfuz, Müslüman Osmanlı yönetimini işgale dönüştürmek, rollerin ters yüz edilmesi ve gerçeklerin saptırılmasıdır" denilen açıklamada, "Beyrut'ta işgalci İsrail'in zihinlerden silinmeyen şekillerini de eklediğimizde işgale karşı dengesizlik net bir şekilde ortaya çıkar" değerlendirmesinde bulunuldu.
Başının mezhepsel kışkırtma, sonunun ise mezhepçilikten uzak durulması uyarısı gibi çelişkilerle dolu olduğu belirtilen konuşma metnini yazan kesim hakkında da soru işaretleri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, konuşmanın "siyasi şizofreni şüphesi" taşıdığı vurgulandı.
LÜBNAN DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA
Lübnan Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın Osmanlı dönemini hedef alan skandal ifadelerinin ardından "Cumhurbaşkanı'nın yaşanmış bazı tarihi hadiseleri dile getirdiğini ve iki ülke halklarının tüm bunları geride bıraktığını" savundu.
Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Avn'ın Osmanlı döneminde yaşanmış bazı hadiseleri dile getirdiği savunularak, bunun iki ülke halkları tarafından geride bırakıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Türkiye Dışişleri Bakanlığının, Lübnan'ın 100. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın yaptığı konuşmaya ilişkin tepkisinin hayretle karşılandığı" ifade edildi.
Lübnan Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
"Gelecekte siyasi ve ekonomik ilişkilerini en iyi düzeyde tutmaya istekli Lübnan ve Türk halkları, söz konusu gelişmeleri aşmıştır. Her iki halkı, ayıran değil bir araya getiren ortak noktalar var. Büyük ortak zorluklarla karşı karşıya oldukları için iki ülkenin ayrılma değil birlikte hareket etmesi gerekiyor."
Türkiye ve Lübnan ilişkilerinin abartılmış bir tepkiden daha derin ve büyük olduğu dolayısıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığının, Cumhurbaşkanı Avn'a yönelik üslubunun reddedildiği ve bu hatanın düzeltilmesi gerektiği iddia edildi.
Açıklamada, bunun düzeltilmesi ve her iki ülke ilişkilerinin zarar görmesini önlemek için diplomatik usullere göre gerekli adımların atılacağı kaydedildi.
TÜRKİYE DIŞİŞLERİNİN AÇIKLAMASI
Türkiye, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın Osmanlı dönemine ilişkin ifadelerini şiddetle kınayarak reddetmişti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasına sahip olmaktan gurur duyduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihinde 'devlet terörü' yoktur. İddia edildiğinin aksine, Osmanlı dönemi, Ortadoğu'da uzun bir istikrar dönemi olmuştur. Bu dönem, farklı din ve dilden toplumların barış içinde bir arada yaşadığı ve hoşgörünün hakim olduğu bir dönemdir. Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Sykes-Picot temelinde nüfuz alanlarına bölünen bölge, bir daha barış yüzü görmemiştir. Bugün de istikrarsızlık kaynağı olan sorunların tohumları o dönemde atılmıştır.
Cumhurbaşkanı Avn'ın hezeyanla tarihi çarpıtarak bugünkü her türlü musibetin kaynağı olan sömürgecilik döneminde olup bitenleri yok sayması ve bunların sorumluluğunu Osmanlı idaresine yüklemeye kalkışması, müstemleke hayranlığının trajik bir tezahürüdür. Bu şuursuz yaklaşımın objektif tarih anlayışında ve bölge halklarının vicdanında hiçbir karşılığı yoktur ve olmayacaktır."
LÜBNAN CUMHURBAŞKANI AVN NE DEDİ?
Cumhurbaşkanı Avn, Lübnan Devleti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla önceki akşam yaptığı televizyon konuşmasında, "Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerinin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığı" iddiasına yer vermişti.
Avn, "Osmanlıların özellikle 1. Dünya Savaşı yıllarında Lübnanlılara uyguladığı devlet terörünün, kıtlık ve zorla çalıştırma dahil olmak üzere yüz binlerce kurbanla sonuçlandığını, 1. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle Osmanlıların hezimeti ve Fransız nüfuzuyla birlikte ülke tarihinde yeni bir döneme geçildiğini" öne sürmüştü.
Cumhurbaşkanı Avn, söz konusu gelişmelerin ardından 1920'de büyük Lübnan'a ve sonrasında bağımsızlığa kavuştuklarını iddia etmişti.
(Habere gitmek için fotoğrafa tıklayınız)