TIMETURK | HABER MERKEZİ
Capitol Hill'deki Amerikan ve İsrail yanlısı düşünce kuruluşu olan Orta Doğu Gerçekleri Vakfı'nın (EMET) kurucusu ve başkanı Sarah Stern, Jerusalem Post'ta yayınlanan yazısında Kürtler ile Yahudiler arasındaki benzerliklere atıfta bulunarak, dünyanın devletsiz en büyük etnik grubu Kürtlerin demokrasi, insan hakları ve barış içinde yaşamaya olan bağlılığına övgüler dizdi.
“İSRAİL BAYRAKLARI DALGALANDIRILDI”
Çevirisi Nerina Azad'da yayınlanan makalede Sarah Stern, “Kürtlerin self-determinasyon arayışı başladığında onları kucaklayan İsrail bir başına kaldı. Başbakan Benjamin Netanyahu Kürtleri ‘cesur, değerlerimizi paylaşan Batı yanlısı insanlar' olarak tanımladı. Derin bağlılık karşılıklıdır. Kurdistan Bölgesi, Amerika ve Avrupa'daki bağımsızlık yanlısı Kürt mitinglerinde İsrail bayrakları dalgalandırıldı.” dedi.
“KÜRDİSTAN'IN DÜŞMANLARI ABD VE İSRAİL'İN DE DÜŞMANI”
“Uygarlık ile barbarlık arasında sadece Kürtler savaştı” diyen Stern, “Kürdistan'ın düşmanları ABD'nin ve aynı zamanda İsrail devletinin de düşmanlarıdır. 2014 yazında Irak ordusu halifeliğin (IŞİD) birliklerinin önünden kaçtığında uygarlık ile barbarlık arasındaki cephede savaşanlar sadece Kürtlerdi. Elbette, Kürtler her şeyi daha önce de gördüler. İhanet duygusu onlar için yeni bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
“KÜRTLERİN ÖYKÜSÜ YAHUDİLERİNKİNE BENZİYOR”
Yazısında Kürtlerin Mezopotamya coğrafyasında maruz kaldığı zulümlere atıfta bulunan Stern, “Bu anlatılanlar tanıdık geliyordur, çünkü Kürtlerin öyküleri Yahudilerin öykülerinden farklı değildir. Etnik açıdan benzersiz, zengin bir kültüre, insan haklarına ve barış içinde bir arada yaşamaya kökten bağlılığa sahip ve kendilerine ait bir yer arayışı içinde olan insanlar. Yahudiler olarak sürekli zulüm korkusunu çok iyi biliriz. Nazi soykırımı travmasının ardından, İsrail'in biz Yahudiler için yeni bir soykırıma uğramamak için yegane güvenilir bir yer olduğunun farkına vardık.” değerlendirmesinde bulundu.
Stern, şu ifadeleri kullandı:
“Eğer Batı kendini koruma duygusu anlamında en ufak bir ahlaki bütünlüğe sahipse bütün gücüyle Kürtlerin arkasında durmalı ve “Süleymani emri” olarak adlandırılan şeyi Tahran'a geri vermeli: “Teslim olun ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin gazabına uğrayın!”