TİMETURK | HABER MERKEZİ
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn'den oluşan Körfez ülkelerinin Katar'a uyguladıkları ambargo, sadece Körfez ülkelerini değil, tüm İslam coğrafyasını etkiledi. Geçtiğimiz Ramazan ayında Katar Haber Ajansı'nın hackerlar tarafından ele geçirilerek Emir Temim bin Hamad Al-Sani'ye atfedilen açıklamaları yayınlamasıyla başlayan ve Suudi Arabistan'ın başını çektiği bazı ülkelerin Katar'a ambargo uygulamasıyla derinleşen sürecin en dikkat çekici etkilerinden biri de Libya'ya oldu.
KARŞI DEVRİM GÜÇ KAZANDI
Libya'nın güneyinde bulunan Fizan'ın güvenliğini sağlayan 3. Ordu kuvvetleri, Sebhe'deki Teminhind ve Petrol merkezi Şarare'den, meşru Faiz Serrac hükümetinden destek gelmediği için ayrılmak zorunda kaldı. 3. Ordu kuzeye, Cufra bölgesine çekildi. Bunu fırsat bilen Birleşik Arap Emirlikleri destekli General Halife Hafter'e bağlı güçler Teminhind'i; Kaddafi'nin eski Generali Ali Kinne ise Şarare'yi ele geçirdi.
KATAR'I ABLUKAYA ALAN BAE, LİBYA'YI BOMBALADI
Hafter güçlerini desteklemek için BAE ve Mısır uçakları Cufra bölgesini bomladı. Cufra halkı da bölgenin bir çatışma bölgesi olmaması için 3. Ordudan, bölgeden çekilmelerini isteyince ordu geri çekilip Mısrata kentine geçti. Cufra'da bekleyen ve yaklaşık 3 ay önce yapılandırılmış olan “Bingazi Seriyeleri” de kendilerini feshettiklerini duyurdu.
BAŞKENT TRABLUS'A SALDIRDILAR
BAE destekli Hafter ve Kaddafi destekçilerinin saldırılarından etkilenen bir diğer kent ise Osmanlı mirası başkent Trablus oldu. Ramazan'ın başında yoğun çatışmalara sahne olan Trablus'tan Mısratalı devrimciler çekilmek zorunda kaldı. Trablus'taki Hadba Cezaevi'ne yönelik saldırılar sonucunda cezaevi yönetimi devrimcilerin yönetiminden çıktı. Cezaevindeki çatışmalarda 11 Mısratalı devrimci hayatını kaybederken, Hafter destekçileri ise 60 kayıp verdi. Ülkeyi 40 yıl bozyunca yöneten Muammer Kaddafi'nin oğlu Saadi Kaddafi'nin çeşitli siyasi görüşmelerde bulunduğu ortaya çıktı.
BAE VE MISIR SİVİLLERİ VURUYOR
Muammer Kaddafi'nin devrildiği 17 Şubat (2011) devriminden kısa bir süre sonra iki bölgesel güç Libya'da ağırlığını hissettirdi: BAE ve Mısır… BAE 2013 yılından bu yana Halife Hafter ve Kaddafi yanlısı güçlere yoğun bir destek verirken, Mısır ise General Abdülfettah es-Sisi'nin işbaşına gelmesi sonrası özellikle 2015'ten bu yana Bingazi kentine yoğun hava saldırıları düzenliyor. Saldırıların büyük bir kısmında siviller katlediliyor. Ayrıca Körfez ülkelerinin açıkladığı “Teröristler Listesi”nde de çok sayıda Libyalı isim bulunuyor. Hafter'e karşı savaşmasıyla tanınan Abdülhakim Belhac ve Prof. Dr. Ali Sallabi bunlardan sadece ikisi… Katar ise Birleşmiş Milletler'ce meşru kabul edilen Faiz Serrac hükümetini Türkiye ile birlikte destekliyor. Dolayısıyla Katar'ın abluka altına alınması devrimci güçlere kan kaybettirdi…
BM'DEN LİBYA'YA YENİ TEMSİLCİ
BM Libya Özel Temsilcisi Martin Kobler önümüzdeki ay görevini Lübnan'ın eski kültür bakanı Gassan Selame'yedevrecek. BAE ve BM Genel Sekreteri António Guterres ile yakın ilişkileri ile tanınan Selame'nin, Suheyrat anlaşmasını tekrardan tartışmaya açıp, pürüzlü maddeleri düzeltmeye çalışacağı düşünülüyor.
