MUHAMMED DEİF KİMDİR?
Deif, 1965 yılında, İsrail'in 1948 tarhinde işgal ettiği El Kubeyba kasabasında yaşayan Filistinli bir mülteci ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi, Gazze Şeridi'ndeki çeşitli mülteci kamplarında yaşadıktan sonra, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı'na yerleşti.
Babasının ailesinin geçimini sağlamasına yardımcı olmak için genç yaşta çalışmak zorunda kaldı. Daha sonra Gazze İslam Üniversitesi'nde okudu ve burada kampüsteki İslami faaliyetlerde önemli bir rol oynadı.
1987'de başlayan ve "taşlı ayaklanma" olarak da bilinen Birinci Filistin İntifadası sürecinde Deif tutuklandı.(1989)
90'ların başında Hamas'ın askeri kanadına dahil olduğu iddiasıyla ilgili suçlamalar nedeniyle yargılanmadan 16 ay boyunca İsrail hapishanelerinde kaldı.
"Muhammed Deif" isminin bir takma ad olduğuna inanılıyor. Kaynaklara göre asıl adı Muhammed Diab İbrahim El-Masri'dir.
Kendisine "Deif" adının yakıştırıldığı, Batı Şeria sakinlerinin evlerinde sürekli misafir olarak kaldığı için bu ismin verildiği söyleniyor. (Arapça'da deif misafir demektir)
El Kassam Tugayları'nın tarihi, Oslo Anlaşmalarını kaldırmak amacıyla Gazze'de kurulduğu 1990'lı yıllara kadar uzanıyor. Tugayların saha komutanı Emad Akel'in 1993 yılında suikasta kurban gitmesinin ardından komutayı Deif devraldı.
Dikkat çekici bir şekilde Deif, İsrail'in beş suikast girişiminden sağ kurtuldu. İlk girişim 2001 yılında, bir yıl önce patlak veren İkinci Filistin İntifadası sırasında gerçekleşti. Daha sonraki girişimler 2002, 2003, 2006'da gerçekleşti ve en sonuncusu 2014'te İsrail'in Gazze'ye yönelik 51 gün süren bombalamalar sırasında gerçekleşti.
"ÖLÜMÜN OĞLU"
Gazze'nin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve 4 İsrail savaş başlığıyla düzenlenen son suikast girişiminde, aralarında eşi ve küçük oğlunun da bulunduğu 18 Filistinli öldürüldü. Deif bu saldırıdan mucizevi bir şekilde kurtuldu.
Hamas'a yakın medya kuruluşlarının haberine göre, bu saldırı sonrasında felç olup tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı.
İsrail medyası, kimliğini çevreleyen gizemi kabul ederek onu daha önce "Ölümün Oğlu" ve "Yılanın Başı" olarak adlandırmıştı.
Deif'in halka açık kişiliği hala gizemini koruyor. Kamuya ve medyaya çıkmıyor ve yalnızca kayıtlı sesli mesajlar veya yazılı açıklamalar yoluyla iletişim kuruyor.
İsrail, onun izini sürmekteki istihbarat başarısızlıklarını açıkça itiraf etti. Eldeki tek fotoğrafı çok eski bir tarihe ait ve bugünkü görünümü hakkında hiçbir ipucu vermiyor.
Şarku'l-Avsat'a göre Hamas'ın 2002'den bu yana askeri komutanı olan Deif'i ailesi ve birkaç grup üyesi dışında çok az kişi tanıyor. İsrail'in onlarca yıldır aradığı ve en çok arananlar listesinin başında yer alan adamın nerede olduğu hala gizemini koruyor.
Gazzeliler, "Eğer onu görseydik tanımayacaktık" diyor.
Gazze'deki El Ezher Üniversitesi'nden siyaset profesörü Mkhaimar Abusada, The Financial Times'a yaptığı yorumunda: "Bundan önce bile Deif kutsal bir kişilik gibiydi ve hem Hamas içinde hem de Filistinliler tarafından çok saygı görüyordu. Aksa Tufanı operasyonunun ardından Filistinli gençlerin onu "daha da yüceltilmiş" bir figür haline getireceğini söyledi.
Deif, Hamas'ın en ölümcül operasyonunun başladığını duyurduğu ses kaydında ve bütün Filistinlileri savaşmaya çağırıp "Bugün, dünyadaki son işgali sona erdirmek için verilen en büyük savaşın günüdür" diyor.