Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

‘Kaddafi ile muhalifler arasında barış sağladık, ama ABD destek vermedi’

Norveç devlet komisyonunun Libya'ya hava harekatına katılma kararını mahkum eden raporunun yayımlanmasının ardından hesaplaşma başladı. Dönemin Dışişleri Bakanı Støre, Kaddafi ile muhaliflerin temsilcilerini Oslo'da buluşturup anlaşmaya varmasını sağladığını, ama ABD, İngiltere ve Fransa'nın anlaşmayı desteklemeyi reddettiğini söyledi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-09-24 17:27:01

‘Kaddafi ile muhalifler arasında barış sağladık, ama ABD destek vermedi’

Norveç'in Albay Muammer Kaddafi'nin devrilmesi ve ülkenin bitmeyen bir kaosa teslim olmasıyla sonuçlanan Libya'ya askeri askeri müdahaleye katılmasından 7 yıl sonra devletin soruşturma komisyonu bir rapor yayımladı.

Libya'da neler olup bittiğini bilmeden askeri müdahaleye katılma kararının alındığı, bunun yanlış bir karar olduğu sonucuna varan rapor, o zamanki karar alıcıların bugün nedamet getirmesine yol açtı. Hatta dönemin Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Støre, kendini aklamaya çalıştı. Støre, bir yandan Norveç savaş uçakları Libya'yı bombalarken diğer yandan Kaddafi tarafı ile muhalifler arasında barış kotarma çabasına girdiğini, fakat NATO yüzünden başarısızlığa uğradığını söyledi.

'LİBYA'YI BİLMEDEN, SONUÇLARINI ÖNGÖRMEDEN'

Rapora göre o dönemde iktidarda olan İşçi Partisi ve Başbakan Jens Stoltenberg (kendisi 2014'ten beri NATO Genel Sekreteri), Libya'da neler olup bittiğine dair 'çok sınırlı bilgi sahibiydi', müdahalenin ne gibi vahim sonuçlara yol açabileceğine dair de öngörüde bulunmadı, ABD ile Fransa'nın öncülüğündeki hava saldırılarına katılma yönünde alelacele karar aldı, böylece Libya'nın İslamcı teröristlerle insan kaçakçılarının yuvasına dönüşmesine ve hala süren bir içsavaşa düşmesine katkıda bulundu.

'GAZETELERDEN OKUYUP'

Eski Dışişleri Bakanı Jan Petersen'in başkanlığındaki komisyonun raporunda ''Böyle durumlarda karar vericiler genelde medyadan ve diğer ülkelerden gelen haberlere güveniyor'' denildi.

'NEREYE GİDİYORUZ' DİYE SORMAMIŞLAR BİLE

'Libya'nın üzerine savaş uçaklarını göndermeden önce Norveç'i ne türden bir savaşın içine soktuklarının yetkililer tarafından değerlendirildiğine işaret eden yazılı bir belge bulunmadığının' altını çizen rapor, şu bilgileri paylaştı:

KOALİSYONUN HAVA SALDIRILARININ YÜZDE 10'UNU NORVEÇ GERÇEKLEŞTİRDİ

''Norveç adına bombardımana katılan 6 F-16 savaş uçağı Mart-Temmuz 2011 arası 596 saldırı misyonu düzenledi, Libya'nın tepesine 588 bomba bıraktı. Bu da o yıl koalisyonun Libya'da düzenlediği tüm hava saldırılarının yüzde 10'una tekabül ediyor.''

NORVEÇ: HEM SAVAŞIR HEM BARIŞ GİRİŞİMİNDE BULUNUR

Norveçli siyasetçiler bu etik felaket ve dış politika fiyaskosuyla yüzleşirken dönemin Dışişleri Bakanı, bugünün İşçi Partisi lideri Jonas Gahr Støre, Norveç'in gizli barış girişiminde bulunup Kaddafi ile Batı destekli İslamcı savaşçılar arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye çalıştığını söyledi.

'KADDAFİ'NİN OĞLU İLE GÖRÜŞTÜM'

Kendisinin Kaddafi'nin oğlu Seyfül İslam ile doğrudan temasa geçtiğini ve telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini anlatan Støre, şu bilgileri paylaştı:

'BARIŞÇI GEÇİŞE YOL AÇABİLECEK BELGE ÜZERİNDE UZLAŞMA'

''Bir yandan bombardıman devam ederken müzakereler 2011 baharı boyunca sürdü. 28 Nisan'da Kaddafi'nin temsilcileri ile muhalefet üyelerini Oslo'da bir otelde gizlice biraraya getirdik. Kaddafi'nin iktidarı bıraktığını açıklamasıyla barışçı bir geçiş dönemine yol açabilecek bir belge üzerinde anlaşmayı başardılar.''

'MUHALİFLER AŞIRILIKÇI İSLAMCILARA SET ÇEKME SÖZÜ VERDİ'

Bu görüşmeye katılan muhaliflerden ''Aklı başında güvenilir insanlardı, İslamcı aşırılıkçı gruplardan kimseyi siyasi geçiş yönetimine kesinlikle dahil etmeme sözü verdiler'' diye söz eden İşçi Partisi lideri, şöyle devam etti:

''Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yakın ilişki içinde olmama rağmen, NATO'nun ağır topları ABD, İngiltere ve Fransa, Norveç'in bu barış girişimine destek vermedi.''

Bunun nedenini ''Onları zarara uğratabilecek bir şey yoktu. Kaddafi'nin eninde sonunda devrileceği belliydi ve onlar da bakışlarını başka bir yöne çevirmişti. Libya'nın bu kadar büyük bir trajediye döüşmesinin sebeplerinden biri budur'' diye izah etti.

Haber Ara