Ülkesinin Avrupa Birliği'nden ayrılması (Brexit) sürecini eleştiren Johnson, yeniden Brexit referandumu yapılması gerektiğini de söyledi.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılması fikrinin hararetli savunucularından olan ağabeyi ve eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın aksine, kardeş Johnson, mevcut Brexit müzakerelerinin gidişatını eleştiriyor. Jo Johnson ayrıca, 2016 Brexit referandumunda, Avrupa Birliği'nde kalmaktan yana oy kullanmıştı.
İstifa mektubunda "Birleşik Krallık, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük krizin eşiğinde" diyen Jo Johnson, "Brexit'in daha önce verilen sözler göz önüne alındığında gerçeklerden çok uzak olduğu ortaya çıktı. Yapılması gereken tek demokratik şey; son sözü kamuoyuna vermektir." ifadelerini kullandı.
İngiltere Başbakanı Theresa May ise Brexit konusunda ikinci bir referanduma karşı çıkıyor. İngiliz halkının 2016'da yapılan referandumda bu konuda sözünü söylediğini belirten May, İngiltere'nin 29 Mart 2019'da AB'den ayrılacağını ısrarla vurguluyor.
Diğer yandan ülkede aralarında "Halkın oyu" platformunun da bulunduğu bazı sivil toplum kuruluşları, Brexit sürecini durdurmaya yönelik çaba sarfediyor.
Bu gruplardan birine Macar asıllı Amerikalı iş adamı George Soros da mali destek veriyor.
Sivil toplum kuruluşlarının öncelikli hedefini Brexit konusunda halka yeniden fikrinin sorulacağı ikinci bir referanduma gidilmesi oluşturuyor.
Aralarında İngiltere'nin eski başbakanlardan Tony Blair'in de bulunduğu bazı eski siyasetçiler de Brexit sürecinin yeni bir halk oylaması veya parlamento oylamasıyla durdurulması için kampanya yürütüyor.
İngiltere'de haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı alınmış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatılmıştı.
AB ile İngiltere arasında Haziran 2017'de başlayan müzakerelerde taraflar, geçen yılın sonunda İngiltere'nin AB bütçesine taahhütlerinden kaynaklanan yüklü bir "ayrılık ücreti"nin ödenmesi ile vatandaş haklarının da aralarında yer aldığı bir dizi konuda ön anlaşmaya varmıştı.
Taraflar, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'ye bağlı Kuzey İrlanda arasında fiziki sınır getirmeyecek bir çözüm üzerinde ise kesin anlaşmaya varabilmiş değil.
Müzakerelerin sonunda bir anlaşmaya varılsa da varılmasa da İngiltere 29 Mart 2019'da AB'den resmen ayrılmış olacak.
İngiltere'yi 2020 yılının aralık ayı sonuna kadar AB kurallarına tabi kılacak bir "geçiş süreci" öngörülüyor.
