TİMETURK I HABER MERKEZİ
Merkezi Londra'da olan Christian Aid isimli kuruluş, iklim üzerine yaptığı bir araştırmayı kamuoyu ile paylaştı.
Buna göre 2060 yılına iklim değişikliğinin getirdiği yükselen deniz seviyelerinin yol açtığı seller düşük rakımlı kentlerde yaşayan 1 milyar kişiyi etkileyecek.
ABD DE RİSK ALTINDA
Bu kentlerin çoğu Asya'da ancak Amerika'nın Miami kenti risk altında.
"YOKSULLAR ZARAR GÖRECEK"
Kuruluşun araştırmacılarından Alison Doig, varlıklı ülkelerin halklarının uğrayacağı zararın görmezden gelinmemesi gerektiğini belirtse de, asıl zarar göreceklerin yoksul ülke vatandaşları olacağını vurguluyor. Raporunun yazarlarından Doig, sel ve diğer iklim kaynaklı felaketlerin derinde yatan nedenlerden olmasa da olayları tetikleyebileceğine katılıyor. Doig “Eğer bir kriz varsa, siyasi istikrarsızlık varsa, bunlar ülkelerdeki durumu daha da kötüleştiriyor. Var olan sorunlar katlanarak artıyor “diyor.
Alison Doig
HİNDİSTAN, BANGLADEŞ, ÇİN, ENDONEZYA ve FİLİPİNLER
Varlıklı ülkelerde yaşayanların büyük risk altında olmalarına rağmen evlerini taşıma, yükseltme ya da çevreye barikat koyma gibi seçenekleri olduğunu söyleyen uzman, bu kişilerin ayrıca sigortası bulunduğuna dikkat çekiyor. Doig, “Kalküta ya da Dakka'da yaşayanarın sigortası yok. Çok az imkana sahipler ve felaket vurduğunda hayatta kalmayı başarsalar bile her şeylerini kaybedecekler” diyor. Raporda özellikle Hindistan'ın Kalküta ve Bangladeş'in Dakka gibi megakentlerine yer veriliyor. Bu kentlerin yanısıra Çin'in, Endonezya'nın ve Filipinler'in kıyı kentleri de büyük risk altında.
NİJERYA ve FİLDİŞİ SAHİLİ
Batı Afrika'da bazı kentlerin durumundan da endişe ediliyor. Nijerya'nın Lagos kenti ve Fildişi Sahili'nin ticari merkezi olan Abidjan özellikle öne çıkıyor. Kent sakinleri gıda, su ve yakıt konusunda, kırsala göre daha dışa bağımlı konumda. Bu da kentlilerin kıtlıklara ve insani krizlere karşı daha kötü konumda olması anlamına geliyor.
TOPLUMSAL AYAKLANMALAR BAŞ GÖSTEREBİLİR
Böyle durumlarda artan fiyatların ayaklanmalara yol açma olasılığı da kaygı konusu.
CIA BAŞKANI SAVAŞLAR ve İSTİKRARSIZLIKLAR KONUSUNDA UYARDI
Güvenlik uzmanları yıllardır iklim değişikliği ve siyasi istikrarsızlık konusunu inceliyor. CIA Başkanı John Brennan, geçen yıl Washington'da yaptığı bir konuşmada, birkaç bölgede birden azalacak hasadın gıda fiyatlarında patlama yaratmasının zaten hassas olan Afrika ve Ortadoğu'daki istikrara büyük zarar verebileceği uyarısında bulundu.
KAYNAKLAR ÜZERİNDE ARTAN REKABET
Bu araştırmalar susuzluk ve diğer doğal felaketlerin göç ve kaynaklar üzerinde artan rekabete yol açacağını ve toplum içinde çatışmaya yol açabileceğini öngörüyor. Bazı uzmanlar Suriye'de süren savaşı başlatan etmenlerden birinin kuraklık olduğuna dikkat çekiyor.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve SAVAŞLAR ARASINDAKİ BAĞLANTI"
Ancak Londra Üniversitesi Risk ve Felaketleri İndirgeme Enstitüsü'nden Ilan Kelman, iklim değişikliği ve savaşlar arasındaki bağlantının çok belirgin olmadığını söylüyor. Kelman, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, geniş araştırmalar sonucunda iklim değişikliğinin kesin bir neden olduğunu söyleyemeyeceklerini belirterek, “Açıkçası iklim değişikliği ne savaşa ne de barışa neden olur” diyor. Kelman, iklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afetlerin Suriye'de olduğu gibi çatışmaları tetikleyebileceğini ancak ülkelerdeki genel siyasi durumun göz ardı edilemeyeceğini belirtiyor.
Ilan Kelman
"İKLİM, MEVCUT DURUMDAN BAĞIMSIZ BİR ETKEN DEĞİL"
Yağışlarda azalma, kuraklık, kente ani göç gibi etmenlerin çatışma başlatabileceğini söyleyen Kelman, buna rağmen bunların acımasız diktatörlerin onlarca yıl süren yönetimlerinden ve bu ülkelerdeki insanların hayatlarını kazanacak durumda olmamasından bağımsız olarak ele alınamayacağını vurguluyor.