Rejim ve destekçileri, muhaliflerin kontrolündeki doğu Halep'te yüz binlerce sivilin yaşam alanına 15 Kasım'dan bu yana karadan ve havadan, iç savaşın en şiddetli saldırılarını gerçekleştiriyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un önceki akşam rejimin, sivillerin tahliyesi amacıyla Halep'teki askeri operasyonlarına ara verdiğini açıklamasına rağmen Halep'te değişen bir şey yok.
Lavrov'un açıklamasından sadece 2 buçuk saat sonra tekrar saldırıya geçen rejim güçleri ve destekçileri, dün gün boyu karadan ve havadan Halep kent merkezinin doğusunu vurdu.
Son 24 günde 935 sivilin öldüğü Halep'te bazı siviller oldukça zayıf olan internet aracılığıyla bölgeden AA muhabirlerine ses kayıtları göndererek dünyaya seslerini duyurmaya çalışıyor.
"ULUSLARARASI GÜVENCE İLE BURALARDAN ÇIKMAK İSTİYORUZ"
Halepli sivillerden Mustafa Kamti, bölgedeki duruma ilişkin şunları kaydetti:
"Şu an 500 kişi acil tedavi bekliyor ve bir an önce Halep dışına çıkmaları gerekiyor. Şehitlerimiz yerlerde. Halen kaldırılamadı. Sokaklarda yaralıları kaldıracak, kurtaracak kimse yok. İnsanları bu bölgelerden çıkarmak için koordinasyonu hayata geçirmeliler artık. İnsanlar açlıktan ölüyor, çocuklar için süt yok. İnsanların psikolojileri tamamen çökmüş durumda. Hemen acil bir çözüm bekliyoruz, çok acil. İnanın çocukların ve kadınların durumu içler açısı. Tek isteğimiz bu insanların bir an önce uluslararası güvence ile tahliye edilmesi. Buralara rejim gelirse, yapacağı katliamlardan korkuyoruz."
"AİLELER YARALILARINI EVDE BIRAKIP GÖÇMEK ZORUNDA KALIYOR"
Halep sakinlerinden Civat Rıfai ise şu ifadeleri kullandı:
"Artık aileler yaralılarını taşıyamıyor. Dün bir arkadaşım bir eve girdi ve ev sahibi ailenin yaralı çocuklarını terk edip göç ettiğini gördü. Harabeye dönmüş bir mahallede karşılaştığım yaşlı bir teyze ağlayarak, insanların göç ederken mahalledeki duvarlara isimlerini kazıyıp gittiklerini anlattı."
Muhammed El Ahmed adlı Halepli sivil de, "Kuşatmadan önce Halep'te yaklaşık 26 fırın vardı. Ama şu an çalışan sadece iki fırın kaldı. Dönüşümlü olarak ekmek çıkarıyorlar. Her aileye beş adet lavaş ekmeği veriliyor." diye konuştu.
Rejimin elektrik ve suyu da kestiğini hatırlatan Ahmed, sivil savunma merkezleri ve ekipleri de bombalandığı için enkaz altındaki sivillerin kurtarılamadığını kaydetti.
"SURİYE DEVRİMİ, DÜNYANIN İÇ YÜZÜNÜ GÖSTERDİ"
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu'na (SMDK) bağlı Halep Yerel Meclisi'nin başkanı Britta Hacı Hasan, AA muhabirine gönderdiği kayıtta tüm sağlık merkezlerinin hizmet dışı kaldığını hatırlattı.
Gıda stokunun bittiğini ve sınırlı sayıda ekmek çıktığını söyleyen Hasan, "Suriye devrimi, dünyanın iç yüzünü gösterdi. Birleşmiş Milletler (BM) katliamlara ilgisiz ve sessiz kalarak katliamı meşrulaştıran bir kuruluş olduğunu ispat etti." dedi.
KATLİAM KORKUSUNDAKİ 200 BİNDEN FAZLA SİVİL
Doğu Halep'te muhaliflerin hakimiyetindeki 15 kilometrekarelik alanda 200 binden fazla sivil bulunuyor.
Rejim ve destekçilerinin 15 Kasım'dan beri havadan ve karadan şiddetli saldırısına maruz kalan on binlerce aile bölgeden güvenli şekilde tahliye edilmeyi umut ediyor.
Aileler, rejim bölgesine geçtiklerinde can güvenliği sağlanması, erkeklerin gözaltına ya da zorla rejim ordusuna alınmamaları, güvenli bölgelere gitmelerine izin verilmesi ve aile fertlerinin birbirlerinden koparılmaması gibi temel güvenceler bekliyor.
Muhaliflerin kontrolündeki bölgelerden çıkan ya da bulunduğu yerleşimler rejim tarafından ele geçirilen 40 binden fazla sivil, olumsuz muamelelerle karşılaşmıştı.
Muhalif silahlı gruplar, önceki gün yaptıkları ortak açıklamada "5 günlük acil bir insani ateşkes ilan edilmeli. Acil tedavi gerektiren hastalar BM gözetiminde tahliye edilmeli. İsteyen sivillerin Halep'in kuzey kırsalına göçüne izin verilmeli, sivillerin tahliyesinden sonra taraflar müzakereye oturmalı." taleplerinde bulunmuştu.
