Güney Kıbrıs Rum hükümeti yetkilileri, 9 Şubat'ta Türk yetkililer tarafından engellenen İtalyan sondaj gemisinin ikinci kez yolunun kesildiğini öne sürdü.
İtalyan enerji firması Eni'ye ait Saipem 12000 adlı gemi, sondaj amacıyla 9 Şubat'ta durdurulduğu alana doğru tekrar yola çıkmıştı. Ancak Güney Kıbrıslı yetkililerin açıklamasına göre Türk yetkililer gemiyi tekrar uyardı.
5 TÜRK GEMİSİ
Kıbrıs Haber Ajansı'na konuşan Güney Kıbrıs hükümet sözcüsü Victoras Papadopulos dün (23 Şubat) durdurulan geminin aynı alanda arama yapmaya giderken beş Türk gemisi tarafından yolunun kesildiğini, bu durumu uluslararası platformlara taşıyacaklarını söyledi. Papadopulos, "Sondaj gemisi, beş Türk savaş gemisi tarafından şiddet kullanma ve çarpmakla tehdit edilmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştır" diye konuştu.
Geminin Limasol limanına döndüğü ve burada birkaç gün bekleyeceği söyleniyor. Geminin ait olduğu İtalyan şirketi Eni, geminin önümüzdeki günlerde Fas'a gitmesinin gerekebileceğini bildirdi.
TATBİKAT UZATILMIŞTI
Türkiye'den bu iddiaya henüz bir açıklama gelmedi. Ancak Türkiye, Güney Kıbrıs Rum hükümetinin bölünmüş adanın bütün karasularında doğalgaz arama hakkı olmadığını, bazı bölgelerin kendi sularına girdiğini ifade ediyor.
GERİLİM NE ZAMAN BAŞLADI?
Diplomatik gerilim 9 Şubat'ta Akdeniz'de tatbikat yapan Türk donanmasına mensup gemilerin Kıbrıs sularında doğalgaz araması yapmakta kullanılan Saipem 12000 adlı gemiyi durdurması ile başlamıştı. Kıbrıs Rum hükümeti ile diplomatik ilişkisi bulunmayan Türkiye doğu Akdeniz'deki askeri tatbikatını 10 Mart'a kadar uzatmıştı.
RUM TARAFINDAN AB ve BM TEMASLARI
Kıbrıs Rum yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'in konuyu Brüksel'de yapılan AB liderleri toplantısı gündemine taşıması bekleniyor. Anastasiadis daha önce doğalgaz ve petrol arama planlarını uygulama konusunda kararlı olduklarını söylemişti. Anastasiadis, ayrıca BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güvenlik Konseyi üyelerine yolladığı bir mektupla Türkiye'nin Akdeniz'deki haklarını çiğnediğii iddia etti ve Kıbrıs'ta yeniden müzakerelere başlanabilmesi için Türkiye'nin Akdeniz'deki çalışmalarının son bulması gerektiğini ifade etti.
ERDOĞAN: EGE DE BİZİM İÇİN AFRİN'DİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Şubat'taki grup toplantısında Rum yönetimini ve Akdeniz'deki faaliyetler için onlara destek veren ülkeleri şu şekilde uyarmıştı:
"Kıbrıs'ta ve Ege'de haddini aşanları yanlış hesap yapmamalarını buradan ikaz ediyoruz. Onların da hesabını bozarız ve bozacağız. Stratejik ortağımız, müttefikimiz kalkıp da YPG'ye ciddi anlamda parasal desteği, yaptığı silah yardımları yetmiyormuş gibi aldığı kararlar herhalde bizim de aldığımız ve kararları etkileyecektir. Şunun iyi bilinmesi gerekir, Türkiye çadır devleti değildir. Bir ölürüz, bin diriliriz, bu böyle bilinmelidir. Kıbrıs açıklarında faaliyet yürüten yabancı şirketlere Rum tarafına güvenerek hadlerini ve işlerini aşan işlere alet olmamalarını tavsiye ediyorum. Bunların efelikleri bizim ordularımızı, gemilerimizi, uçaklarımızı görene kadardır. Böylesine ciddiyetsiz ve çocukça adımlar hiçbir netice getirmeyeceği gibi sadece faillerini küçültür, seviyesiz hale getirir. Türkiye uluslararası haklarının sonuna kadar takipçisidir. Bizim için Afrin neyse Ege'deki, Kıbrıs'taki haklarımız da odur."
İTALYAN ŞİRKET, ÇALIŞMALAR SONUNDA NE BULDU?
İtalyan Eni ve Fransız Total şirketleri geçen ay Kıbrıs açıklarında ümit verici bir doğalgaz yatağı keşfettiklerini, bulunan yatakların Mısır açıklarındaki dev yataklarla benzer bir jeolojik yapıda olduğunu açıklamışlardı.