Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Gölge CIA': Türkiye ve BAE çekişmesi alevlenecek

Gölge CIA' olarak bilinen Stratfor, Türkiye'nin Somali'de kurduğu üssün faaliyete geçmesinin BAE ile yaşanan çıkar çatışmasını alevlendireceğine dikkat çekti.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-08-22 09:03:10

'Gölge CIA': Türkiye ve BAE çekişmesi alevlenecek

Türkiye'nin Somali'nin başkenti Mogadişu yakınlarında inşa ettiği askeri üssün Eylül 2017'de açılması beklenirken, Türkiye'nin denizaşırı ikinci yerleşkesi olacak olan söz oknusu üssün Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) rahatsız ettiği biliniyor. Sputnik'in haberine göre ‘Gölge CIA' olarak bilinen düşünce kuruluşu Stratfor, Katar'daki askeri üssün aksine, Mogadişu'daki tesisin Somalili askerlerin eğitimi ile meşgul olacağını aktararak Ankara'nın askeri araçlar kullanıp, bölgede erişimini genişletmekte olduğunu, bu durumun çıkar çatışmalarını derinleştireceğini belirtti.

SOMALİ'DE NE KADAR TÜRK ASKERİ OLACAK?

Mevcut plan, askeri operasyonlar yürütebilecek Türk birliklerinin konuşlandırılmasını içermiyor. Bunun yerine yaklaşık 200 Türk askeri, 10 binden fazla Somali askerini eğitecek.

"Askeri yetenekleri göstermekten daha çok Somali'ye odaklanacak" denilen üs, özellikle Türkiye sermayesinin bölgede güçlenmesinin önü açacak.

TÜRKİYE'NİN YARDIMLARI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 yılında ailesi, kabine üyeleri ve iş adamlarıyla birlikte ‘açlık sorunu yaşayan Somali'ye destek için ülkeyi ziyaret etmesi sonrasında Ankara'nın Somali'ye dönük ilgisi yardım kampanyalarıyla sık sık gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı verilere göre, 2011 ile 2016 yılları arasında Somali'ye devlet bütçesinden 370 milyon dolarlık yardım yapıldı.

‘TÜRK ŞİRKETLERİNİN ÇIKARLARIYLA YAKINDAN İLGİLİ'

Stratfor, Ankara'nın Somali'ye dönük yardım faaliyetlerinin Türkiye sermayesinin çıkarlarıyla da bağlantılı olduğuna değinirken, askeri araçların da kilit unsurlarından biri olduğuna dikkat çekti ve şunları yazdı:

"Ankara ile Mogadişu arasında uzun zamandır devam eden ilişki, yalnızca Türkiye'nin yardım faaliyetlerine dayanmıyor. Türkiye-Somali ilişkisi Somali'de altyapı geliştirmeye ve yönetmeye çalışan Türk şirketlerinin ekonomik çıkarlarıyla yakından bağlantılı. Örneğin, Albayrak, Mogadişu limanını yönetiyor ve Türk şirketleri, güney liman kenti Kismayo'da da benzer bir teklifte bulundular. Türkiye, Ortadoğu ve Doğu Afrika'daki jeopolitik ve ekonomik varlığını genişletirken, gücün askeri araçlarla gösterilmesi bu büyüme sürecinin kilit unsurlarından biri olacak."

‘BAE DE BENZER SÖZLEŞMELERİN PEŞİNDE'

Türk şirketlerinin Somali'de özellikle ulaşım altyapısı projelerine ilgi gösterdiğine değinen Stratfor, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sermayesinin de benzer eğilimleri gösterdiği anımsattı:

"Somali'de bunu yapmak isteyen tek ülke Türkiye değil, BAE de benzer sözleşmelerin peşinde. Hem Türkiye hem BAE, Somali'nin, dünyanın belli başlı nakliye güzergahlarının bir kısmında yer aldığının farkındalar ve limanlar ile diğer ulaşım altyapılarını oluşturma fırsatları görüyorlar. Bu faktörler ile Somali hükümetinin dış yardıma ihtiyacı BAE için de ülkeyi mantıklı bir hedef haline getiriyor. Örneğin, SKA Air & Logistics, Mogadişu havalimanını işletiyor ve diğer BAE şirketleri Kismayo liman ve havalimanı imarı için yarıştılar."

‘ÇEKİŞME SOMALİ'YLE SINIRLI DEĞİL'

Ankara ile Abu Dabi arasındaki çekişmenin Somali ile sınırlı olmadığına ve Körfez krizinde Türkiye'nin Katar'ın yanında saf tutarak bu ülkeye asker konuşlandırdığına dikkat çeken Stratfor, "Katar'daki konuşlanma hala erken döneminde fakat bazı Türk yetkililer asker sayısın 3 bine erişebileceğini ve savaş uçakları ile savaş gemilerinin de dahil edilebileceğini öngörüyor. Eğer öyle olursa Türkiye, Basra Körfezi'nde dikkate değer bir savaş kabiliyetine sahip olacaktır" ifadelerine yer verdi.

BAE DE 'STATEJİSİNE' HIZ VERDİ

BAE yönetimi de son dönemde askeri araçlar ile erişimini artırma stratejisine hız vererek, Bab'ül Mendep boğazı yakınlarında kalıcı askeri üs inşa etmeye başlamıştı. "Yemen'deki çatışmaların bu çabaların belirgin itici bir gücü oldu" diyen Stratfor, üslerin sayıları ve kalıcı doğasının, BAE'nin kısa vadeli bir askeri operasyona kıyasla, uzun vadeli jeopolitik bir pozisyona daha fazla odaklandığına işaret ettiği değerlendirmesine yer verdi. BAE halihazırda Eritre'de, Yemen'deki kara kuvvetleri için lojistik bir merkez olarak hizmet veren bir üsse sahip. Yerleşke aynı zamanda savaş uçaklarını barındırıyor ve yakında savaş gemileri için bir rıhtıma da sahip olacak.

Habere göre BAE'nin Bab'ül Mendep'deki Perim adasında da benzer tesisler inşa ettiği görülüyor ve Somaliland'deki Berbera'da da bir üs için planlar var.

Üslerin konumlarının bileşiminin BAE'nin Kızıl Deniz ve Aden Körfezi'ne erişimini sağlarken Bab'ül Mendep'de veya yakınlarında en üç tam teşekküllü askeri üs vereceğinin altını çizen Stratfor, ülkenin Mogadişu'da bulunan eğitim merkezinin aynı askeri yeteneklere sahip olmamasına rağmen bu konumu tamamlayacağını belirtti. Stratfor analizinde "Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri askeri ve ekonomik bağlarını Ortadoğu ve Doğu Afrika'da geliştirdikçe, askeri ve ekonomik rekabetleri de yoğunlaşacak gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi.

TIMETURK Genel Yayın Yönetmeni Fahrettin Dede'nin konu ile ilgili yazısı için fotoğrafa tıklayınız:

699840

Haber Ara