Ajanslarda yer alan habere göre, Malta'daki AB gayriresmi liderler zirvesi sona erdi. Zirveden Akdeniz'deki düzensiz göçü önlemeye yönelik bir bildiri ve Libya'ya yönelik yardım kararları çıktı.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, göçmen sorununa yönelik birlik üyesi devletlerin Libya ile doğrudan olan ikili faaliyetlerini desteklemeye karar verdiklerini açıkladı.
Malta'nın dönem başkanı olması sebebiyle bugün başkent La Valletta'da ev sahipliği yaptığı gayri-resmi AB Liderler Zirvesi'nin ardından dönem başkanı sıfatıyla Malta Başbakanı Joseph Muscat, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ortak basın toplantısı düzenledi.
LİBYA'DAN GELENLERİN KENDİ ÜLKELERİNE DÖNMELERİ İÇİN AB FONLARI DEVREYE SOKULACAK
AB Konseyi Başkanı Tusk, bugün Malta'da Kasım 2015'te Afrikalı partnerleriyle yaptıkları gibi yine sonuçları açısından verimli bir zirve geçirdiklerini ifade ederek, "Düzensiz göçün sayısını düşürecek operasyonel önlemler konusunda ve aynı zamanda denizi geçmeye çalışanların hayatlarını kurtarma hususunda mutabakata vardık" dedi.
İnsan kaçakçılarını durdurmak üzere Libya sahil güvenlik birimlerini hem eğitip hem de ekipman bakımından destekleyeceklerini dile getiren Tusk, Libyalı yerel yönetimlere göçmenlerle ilgilenmeleri için ekonomik yardımda bulunacaklarını söyledi.
Tusk, Uluslararası Göç Örgütü ile birlikte göçmenlerin Libya'dan geldikleri orijin ülkelerine dönmeleri için gönüllü programında birlikte çalışacaklarını, bu hususta ek AB fonlarını da devreye sokacaklarını kaydetti.
"Üye devletlerin Libya ile doğrudan olan ikili faaliyetlerini desteklemeye karar verdik" diyen Tusk, bu kapsamda dün İtalya ile Libya başbakanları arasında imzalanan göçmen anlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.
Donald Tusk, "Hem AB hem de bizim eylemlerimiz, İtalya ve Libya'yı destekleyecek. Bu bizim paylaştığımız bir sorumluluk" ifadesini kullandı.
'AB'NİN KÜRESEL ÇAPTA OYNAMAYA HAZIR ROLÜ VAR'
AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de Malta'nın zirveye yapmış olduğu ev sahipliğinden etkilendiğini belirtti.
Birlik üyelerinin bugün açıklanan deklerasyonu hayata geçirme konusunda umudu olup olmadığı sorusuna Jucker, "Göçmen konusunda, üye devletlerin, Malta zirvesinde alınan kararları uygulamaya dönük üzerlerine düşeni yapacaklarından şüphem yok" yanıtını verdi.
Bugünkü zirvede birlik üyelerinin 5 aydır ilk kez hassas bir konu üzerinde anlaşmaya vardığının altını çizen Başbakan Muscat, "Biz, göçmen sorununun AB seviyesinde ele alınabilir olduğunu gösteren bir mesaj gönderdik. AB'nin küresel çapta oynamaya hazır rolü var" diye konuştu.
Muscat, İtalya ile Libya arasında dün varılan anlaşmayı da memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
'ABD İLE TEMASIMIZI SÜRDÜRMEMİZ GEREK'
ABD Başkanı Trump'ın AB'ye yönelik sözlerine ilişkin ise Muscat, zirvenin Amerikan karşıtı bir havada geçmediğini bununla birlikte liderlerin Trump'ın sözlerine yönelik kaygılarını dile getirdiğini belirtti.
Joseph Muscat, "Avrupalı liderler, işin içine ilkeler girdiğinde sessiz kalamaz ancak AB olarak, ABD ile temasımızı sürdürmemiz gerekiyor" dedi.
Basın toplantısının soru-cevap bölümünde, Tusk'a, ABD Başkanı Donald Trump'ı varoluşsal tehdit olarak tanımladığı anımsatılarak, "Avrupa'nın geleceği için Donald Trump mı yoksa Vladimir Putin mi daha büyük tehdit" sorusu yöneltildi.
Tusk'tan önce araya giren Juncker'ın "Ben, ben (daha büyük tehditim)" diyerek, araya girmesi salonda gülüşmelere yol açtı.
'GERÇEK TEHDİT BİRLİK EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLANIR'
AB Konseyi Başkanı Tusk ise herhangi bir isim telaffuz etmeden, "Gerçek tehdit, sadece birlik eksikliğinden kaynaklanır. En büyük tehlike; zorluklar karşısında yeterli ve sıkı şekilde birlik olamamamız olur" yanıtını verdi.