Filistinli aşiretler, İsrail'in yıkım ve zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya olan Han el-Ahmer bedevileri ile dayanışma için söz konusu bölgede büyük bir toplantı düzenledi.
Toplantıya Filistinli yetkililerin yanı sıra, Filistinli aşiret liderleri ile çok sayıda yerli ve yabancı aktivist katıldı.
Aşiret liderleri tarafından yapılan ortak açıklamada, İsrail'in Han el-Ahmer planını reddettikleri ve İsraille mücadele için Han el-Ahmer bedevileri ile tam bir dayanışma içerisinde oldukları ifade edildi.
HAN EL AHMER'DE KAMP KURMA KAMPANYASI
Öte yandan Filistin hükümetine bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele Mücadele Heyeti Başkanı Velid Assaf ise toplantıda yaptığı konuşmada, Han el-Ahmer'i korumak ve savunmak için bir sonraki duyuruya kadar bölgede kamp kurma kampanyası başlattıklarını açıkladı.
Assaf, İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları bünyesinde olan "C" bölgesinde yaşayan Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutarak bu bölgeleri kendi topraklarına katmayı planladığını söyledi.
İsrail'in Han el-Ahmer ve diğer bedevi topluluklarına yönelik eylemlerinin suç olduğunu vurgulayan Assaf, uluslararası toplum tarafından yargılanmaları için İsrail ordusu komutanları hakkında kovuşturma açılması çağrısında bulundu.
İsrail Yüksek Mahkemesi, dün, Han el-Ahmer'deki barakaların yıkılmasını engelleyen ikinci bir ihtiyati tedbir kararı daha alarak, Filistinliler tarafından yapılan itirazlara cevap vermesi için İsrail makamlarına 16 Temmuz'a kadar süre tanımıştı.
Aynı mahkeme 5 Temmuz'da da Han el-Ahmer bölgesinde yıkımların geçici olarak durdurulması için ihtiyati tedbir kararı almış ve yıkımlar 11 Temmuz'a kadar durdurulmuştu.
İSRAİL'İN E1 PROJESİ
İsrail Yüksek Mahkemesi mayıs ayında yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü bir okulun yıkılmasına karar vermişti.
Söz konusu bölgede, İsrail tarafından 1953'te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen Filistinli bedeviler yaşıyor.
Han el-Ahmer, İsrail'in Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin "Filistinlilerden çıkarılmasını öngören" E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor.
Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs, El-Ayzariyye ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.
