Avrupa Rohingya Konseyi (ERC), Myanmar hükümetinin geçen yılın sonunda Arakan eyaletindeki güvenlik operasyonlarında etnik Rohingya halkına (Arakanlı Müslümanlar) yönelik insan hakları ihlallerini reddeden soruşturma raporunu kınadıklarını bildirdi.
Kuruluş, yayınladığı açıklamada, raporun güvenlik güçlerinin Arakanlı Müslümanlara yönelik "insanlığa karşı suç" niteliğindeki eylemlerini aklamaya yönelik "absürt bir çaba" olduğunu belirtti.
Açıklamada, "ERC, Maungdaw Soruşturma Komisyonunun Myanmar silahlı kuvvetlerinin ülkenin kuzeyindeki Arakan eyaletinde yürüttüğü "temizlik operasyonları" sırasında Müslüman sivillere yönelik belgelenmiş insan hakları ihlallerini görmezden gelen bulgularını reddetmektedir." ifadesi yer aldı.
Devlet Başkanı Htin Kyaw tarafından geçen yıl aralık ayında kurulan 13 üyeli komisyonunun 8 aylık soruşturma sonucunda, beklendiği gibi Arakan'da etnik temizlik, soykırım ve insanlığa karşı suçların işlenmediği sonucuna vardığı belirtildi.
"SWE KOMİSYONU GÜVENLİK GÜÇLERİNİN İŞLEDİĞİ FİİLERİ AKLAMAK İÇİN YÖNLENDİRİYOR"
Hükümetin atadığı üyelerden oluşan, yabancı hiçbir gözlemci ve uzmanın yer almadığı komisyona başkanlık eden Devlet Başkan Yardımcısı Myint Swe'nin, önceki askeri rejimin lideri, eski diktatör General Than Swe'nin yakın kurmaylarından, 2007'deki Safran Devrimi'nin bastırılmasında rol oynayan eski bir general olduğunu hatırlatan ERC, Swe'nin komisyonu güvenlik güçlerinin işlediği fiilleri aklamak için yönlendirdiğini savundu.
Açıklamada, Swe'nin, insanlığa karşı suçların "basitçe var olmadığını" ve "uydurulduğunu" iddia etmesi üzerine BM Myanmar Özel Raportörü Yanghee Lee'nin "İnsanlığa karşı suçlar işlendiğini söyleyebiliriz. Tam anlamıyla insanlığa karşı suç olan fiillerin... Myanmar tarafından, Myanmar ordusu, sınır muhafızları ve polisi tarafından işlendiğini söyleyebiliriz." ifadeleri hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Komisyon ayrıca, Arakanlı Müslüman kadınlara yönelik toplu tecavüzlerin yaşanmadığını, bu kişilerin parayla ve korkutularak bu ifadeleri vermeye zorlandığını iddia ederken, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin tecavüz, yargısız infaz gibi insanlığa karşı suçları "yeterli kanıt olmadan" bildirmesini kınamıştı. Oysa BM'nin operasyonlardan kaçarak Bangladeş'e sığınan 204 Arakanlı mülteciyle yaptığı görüşmelerde "yargısız infaz, faili meçhul, keyfi tutuklama, tecavüz, toplu tecavüz ve diğer cinsel tacizler, fiziksel şiddet, dayak, işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, yağma, arazi işgali, özel mülke zarar, etnik ve dini ayrımcılık ve kimliğe dayalı yargılama" suçlarına dair tanıklıkları kayda geçirmişti.
Komisyonun kurulacağı ilk kez duyurulduğunda, komisyonun tarafsızlığına dair kaygılarını dile getirdiklerini hatırlatan ERC, komisyonun, hükümetin bir örtbas mekanizması olarak kullanılacağına daha o günlerde dikkat çekmiş olduklarını belirtti.