Dünyadaki siyasi, iktisadi ve toplumsal dalgalanmaları yakından takip eden, kritik gelişmeleri jeopolitik bir perspektifle analiz ederek gelecek öngörülerinde bulunan ve özellikle her yılın sonunda küresel ve bölgesel sistemin gidişatıyla ilgili ayrıntılı raporlar yayınlayan Geopolitical Futures adlı bir web sitesi var. Bu sitenin kurucusu ve yöneticisi George Friedman, 10 Mart tarihinde “Petrol Fiyatları” başlıklı bir analiz kaleme aldı. Amerikalı siyaset bilimci Friedman, aynı zamanda düşünce kuruluşu Stratfor'un kurucusu ve 2015 yılına kadar başkanıydı.
"1980 SONRASINDA PETROL ÜRETİCİLERİ PETROL TÜKETİCİLERİNE BAĞIMLI HALE GELDİ"
Friedman yazısına petrol sektöründeki bağımlılık ilişkisi üzerinden başlıyor:
“Birinci Dünya Savaşı öncesinden başlayıp 1970'li yıllara kadar devam eden süreçte petrolü kontrol edenlerin diğer insanları kontrol altında tutmak için bir kozları vardı. 1980'lerden itibaren bu denklem değişti ve petrol üreticileri petrol tüketicilerine bağımlı hale geldi. Talep her zaman belliydi ama sonra talep değişmeye başladıkça petrol üreticilerinin siyasi istikrarı da değişti.”
"KÜRESEL EKONOMİDE YAVAŞLAMA OLACAĞINI ÖNGÖRDÜK AMA SON YAŞANAN OLAYLARI ÖNGÖREMEDİK"
Yazar daha sonra, Geopolitical Futures web sitesi olarak 2019 yılı sonunda yayınladıkları “Geopolitical Futures 2020 Tahminleri” raporunda küresel ekonomide bir yavaşlama yaşanacağını öngördüklerini, ancak koronavirüs salgınını da, onun yol açtığı küresel paniği de, bilhassa Çin ekonomisindeki [ani] bozulmayı da beklemediklerini vurguluyor.
Rapordan hareketle şunları söylüyor: “Çin ekonomisinin küresel talepteki düşüşün bir sonucu olarak bozulacağını ve bunu petrol fiyatlarında düşüşün takip edeceğini öngörmüştük. Sonuç, özellikle petrol üreticileri üzerinde küresel siyasi baskının artması olacaktı. Nihayetinde enerji, Rusya'nın GSYH'sinin %30'unu ve ihracatının %60'ını, Suudi Arabistan'ın GSYH'sinin ise %50'sini ve ihracatının %70'ini oluşturuyor.”
ÖNGÖRÜLEN DİĞER DURUMLAR
“Tahminlerimize göre küresel yavaşlamanın siyasi sonuçları, enerji üretimine en bağımlı ülkelerde en yoğun hissedilecekti. En çok etkilenecek ikinci katmandaki ülkeler ise, ihracata en fazla bağımlı olanlardı; bunların başını da GSYH'sinin yaklaşık %50'si ihracata dayalı olan Çin ve Almanya çekiyordu. Bu ülkeler, küresel yavaşlamayla birlikte hem iç iktisadi hem de bir bütün olarak sosyal sistemleri etkileneceğinden iç siyasi çalkantılarla karşı karşıya kalacaklardı.”
Friedman, son dönemdeki beklenmedik krizlerden çok daha evvel büyük güçlerin iktisadi durumuna ilişkin yaptıkları değerlendirmeleri bu yazısında da şöyle paylaşıyor:
“Avrupa ülkeleri ekonomilerinde daralmalar ya da büyümede düşüş yaşıyor. Çin, daha ABD gümrük vergileri uygulamadan evvel ağır iktisadi baskılar altındaydı ve Hong Kong ile Şincan'da istikrarsızlıkla karşı karşıyaydı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus yönetişim sistemi için radikal bir yeni model uygulamaya koymuş ve petrol fiyatlarındaki düşüklüğe karşı hassastı. ABD ise hâlâ dünyanın en güçlü ekonomisi ve kısmen bu, büyük ekonomiler arasında GSYH'si ihracata (%13'lük bir oranla) en az bağımlı ülke olmasından ve ihracatının neredeyse yarısını Kanada ve Meksika'ya yapmasından kaynaklanıyor.”
"BELEDİĞİMİZ GİBİ ÇİN PETROLDE DÜŞÜŞÜ TETİKLİYOR, ABD YAVAŞLIYOR AMA KRİZE GİRMİYOR"
Bu değerlendirmenin ardından Friedman şöyle devam ediyor: “Şu an olup bitenler özetle tam da beklediğimiz gibi: Çin sendeleyerek petrol fiyatlarında düşüşü tetikliyor ve ABD yavaşlıyor ama krize girmiyor.”
Yazar önemli bir soruya cevap arıyor: Petrol fiyatlarındaki düşüş Suudi Arabistan ve en önemlisi Rusya'yı nasıl etkileyecek?
RUSYA'YA NE OLACAK?
“Bu düşüşün ekonomik sonucu ciddi olacaktır. Rusya'nın rezervleri var ve Moskova, varil başına 40 dolarlık petrol fiyatıyla Rus sisteminin tıkırında işleyeceğini iddia ediyor. Bu yazıyı yazdığımız sırada ise fiyatlar 40 doların da altına düşmüştü ve daha bu krizden evvel, özellikle Moskova ve St. Petersburg dışındaki diğer Rus şehirlerinde ciddi ekonomik sıkıntının olduğuna dair haberler yaygındı. Daha da önemlisi, Ruslar ne zaman rezervlerden bahsetse aslında ulusal bütçelerinden bahsediyorlar. Bu bütçe, ekonomilerinin hayati bir parçası ama hepsi değil. Bütçe biraz tamponlanabilir, ancak ekonominin geri kalanı düşük petrol fiyatlarının etkisine karşı oldukça savunmasız.”
"RUSYA'DA YAŞANACAK BİR İKTİSADİ İSTİKRARSIZLIK KÜRESEL AÇIDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ OLACAK"
Yazar, büyük bir güç olan Rusya'da yaşanacak bir iktisadi istikrarsızlığın küresel açıdan da oldukça önemli olacağını vurguluyor. “Birçokları, SSCB'nin düşük petrol fiyatları ve yüksek savunma harcamaları yüzünden çöktüğünü savunageldi. Bence bunlar çöküşe katkıda bulunan faktörlerdi ama belirleyici değil. Şu an aynı güçlerin yeniden iş başında olduğunu görüyoruz. Ruslar, tam da bu yüzden Suudilerin talebi uyarınca petrol üretimini azaltmaya hazır değillerdi. Çünkü petrol fiyatını sabitlemenin maliyetini kaldıramazlar” diyerek önemli bir noktaya işaret ediyor.
SUUDLAR BU MALİYETİ KALDIRABİLİRLER Mİ?
Benzer şekilde “Suudilerin de petrol fiyatını sabitlemenin maliyetini kaldırıp kaldıramayacağı net değil” diyen yazar, Suudi Arabistan'ın rolünü ve gücünü ele alıyor:
“Bir zamanlar muazzam olan küresel önemleri, 1970'lerden bu yana büyük ölçüde azaldı ve hatta Suudi Arabistan'ın bölgesel gücü bile şu an sınırlı. Suudilerin, iç baskılarla hareket ederek veya Rusların Suudilerle saf tutup zararlarını sınırlandırmasını bekleyerek bir hesap hatası yapıp yapmadığı bilinmiyor; ama küresel ekonomiye verilen zarar büyük olup bir süre daha bunun etkileriyle uğraşmak kaçınılmaz.”
Friedman, Rusların Amerikalı kayagazı üreticilerine zarar vermek amacıyla fiyatları düşürmeyi planladığı iddialarını pek muteber bulmuyor. “Bu düşüşü Rusya'nın değil Suudi Arabistan'ın planladığı göz önüne alınırsa (ki Rusya Suudilerin fiyat indirimine direniyordu) söz konusu iddia, Rusya'nın bir Amerikan parmağını keseceğim diye kendi boğazını doğraması demek olurdu. Ruslar, yüksek petrol fiyatlarına Amerikalılardan katbekat fazla bağımlı. Teksas petrolü zarar görse bile bu Amerikan ekonomisinin ufak bir parçası” diyor.
PEKİ ZARAR NE OLACAK?
Koronavirüsün muhtemelen yok olmayacağını belirten yazar, “İnsanların ve malların hareketliliğinin durdurulması ve iktisadi üretimin kesilmesi, muhtemelen koronavirüsten daha büyük olumsuz sonuçlar doğuracak” diyor ve şu soruya cevap veriyor: İktisadi ve dolayısıyla siyasi zarar ne olacak?
“Çin, meselenin dayanak noktası ve problemleri koronavirüsün ötesine geçiyor. Aynı zamanda dünyanın en büyük petrol ithalatçısı. Ekonomisi zayıfladıkça petrol fiyatları düşecektir. Fiyatlardaki düşüşle birlikte petrol ihracatçılarının ekonomileri zayıflayacak ve ciddi iktisadi problemlerle ve siyasi gerginlikle karşı karşıya kalacaklardır. Koronavirüs buna neden olmadı ama süreci çarpıcı bir şekilde hızlandırdı.”