Her yıl, farklı ülkelerden bilim insanları ekipleri, bizi Evrenin gizemlerini çözmeye yaklaştıran keşifler yapıyor. Ancak bilim camiasının tüm çabalarına rağmen gizemler azalmıyor. Gezegenimizin sırlarını anlamaya yönelik son girişimlerden birkaç örnek.
Sibirya'nın gizemli desenleri
Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) uzmanları, Dünya Gözlemevi ajansının web sitesinde, Amerikan uydusu Landsat 8'den Sibirya'nın Arktik kesimindeki Markha Nehri yakınında çekilmiş bir dizi olağandışı görüntü yayınladı.
Bilim insanları, Kuzey Kutup Dairesi'nde bulunan bu nehrin her iki tarafındaki kırık çizgilerin ve dalgalı modellerin nereden geldiğini anlamaya çalışıyorlar. Tüm yıl boyunca görülebilen bu ürünler, özellikle kışın net bir şekilde öne çıkıyor.
Bir versiyona göre, toprak ve taşlar doğal bir şekilde ayrıştırıldığında, toprağın çözülmesi ve yeniden donması sonucu böyle bir resim oluşur. Bununla birlikte, bilinmeyen bir nedenden ötürü, Spitsbergen takımadalarındaki benzer taş çemberler Sibirya takımadalarından çok daha küçüktür.
Başka bir hipotez, sandviç benzeri şeritleri erozyona bağlar. Bu tür desenlerin çökeltinin etkisi altındaki tortul kayaçların hareketi sırasında elde edilmesi mümkündür. Tortul çökeltilerin bu çok katmanlı yapısı, düz alanlarda yatan kar onları daha da hafiflettiğinde kışın çok daha belirgindir. Suyun görünümü
Muhtemelen 4,5 milyar yıl önce oluşmuş olan Dünya başlangıçta tamamen kuruydu. Yıldızlararası dağıtım sistemi sayesinde iki hidrojen atomu ve bir oksijenden oluşan moleküllerin yaklaşık 4 milyar yıl önce ortaya çıkması mümkündür. Buzlu asteroitlerle çarpışmanın bir sonucu olarak, Dünya su rezervuarlarını yeniledi. Ancak gezegenimizdeki suyun kaynağı gizemle örtülüdür, çünkü bu dönemden çok az kanıt vardır. Oksijenin görünümü
Canlı organizmalar, varlıklarını fotosentez yapabilen mikroskobik siyanobakterilere borçludur. Dünya atmosferini kökten dönüştürmeye yardımcı olan, yaklaşık 2,4 milyar yıl önce onu oksijenle dolduran bu mavi-yeşil alglerdi. Ancak kayaların incelenmesi, oksijen seviyelerinin Kambriyen döneminde - yaklaşık 541 milyon yıl önce - stabilize olana kadar üç milyar yıl boyunca dalgalandığını gösteriyor. Oksijen bakımından zengin bir Dünya'ya geçişi anlamak, gezegenimizdeki yaşamın tarihini deşifre etmenin anahtarıdır. Dünyanın çekirdeği
Gezegenimizin bir çekirdeği olduğu uzun zamandır biliniyordu. Bütün soru neyden oluştuğu. Bununla birlikte, Avustralya Ulusal Üniversitesi jeofizikçilerinin son zamanlarda belirttiği gibi, kabuk, manto, dış ve iç çekirdeğe ek olarak, iç çekirdek bir değil iki katmana sahip olabilir. Çekirdekteki demir kristalleri iki farklı katmanda farklı bir yapısal düzenlemeye sahiptir. Bu keşif, bazı deneysel verilerin neden gezegenimizin yapısının geleneksel modellerine uymadığını açıklıyor. Araştırmacılar ayrıca, dış çekirdeğin akan sıvı demiri tarafından oluşturulan Dünya'nın manyetik alanındaki periyodik değişikliklerden de şaşırıyorlar.
Kaynak: pravda-ru.
