Çin'in zorla uyguladığı “tek çocuk politikası iflas etti. Yapılan birçok analizde, “Çin'in demografik politikası acı meyveler verebilir” deniliyor.
Ülkenin 1.411.750.000 olan nüfusu, 2021 yılına göre 2022 yılında, 850 bin daha azaldı.
‘i24news'in haberine göre; Çin'in nüfusu en son 1960'ların başında, 55 milyon kadar insanı aç bırakan, hükümet tarafından tasarlanmış bir felaket olan büyük kıtlık sırasındaydı. Ancak mevcut düşüş, doğum oranlarındaki on yıllardır süren eğilimin bir parçası ve aynı zamanda hükümet politikasının doğrudan bir sonucu.
“Geçmişte hükümet, insanların doğurma haklarını ihlal etti” diyen ABD'deki Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden Çin demografisi uzmanı Yi Fuxian, "Gelecekte hükümetin üreme-doğurma haklarını koruma sorumluluğu var" dedi.
1980 ile 2015 yılları arasında hızlı nüfus artışının merkezi planlı ekonomiyi istikrarsızlaştıracağından korkan Çin, zorla kürtaj, kısırlaştırma ve işkenceyle uygulanan “tek çocuk politikası”nı hayata geçirdi. İstenmeyen bir sonuç ise, kırsal kesimdeki ailelerin genellikle kız bebekleri aldırması ve çarpık bir cinsiyet dengesi yaratmasıydı; bu, ülkenin doğurganlık oranına zarar vermeye devam ediyor.
Böylece, 2016'da hükümet sınırı iki çocuğa, geçen yıl ise üçe çıkardı.
Yi Fuxian, "Artık sonu gelmez bir tuzağın içindeyiz," dedi. “Etkili olmadığını biliyorsunuz ve şimdi iki çocuk politikasını başka bir yanlış politikayla değiştiriyorsunuz. İnsanların üreme hakları uzun zaman önce iade edilmiş olmalıydı ve şimdi hükümet bunları hâlâ bastırmak istiyor, bu yüzden insanlar bu yüzden kızıyor.”
Analizde, “Politikalar şimdi Çin Komünist Partisi'nin peşini bırakmıyor. Nüfus hızla yaşlanıyor, yaşlıları desteklemek veya sosyal yardım programları için ödeme yapmak için çok daha az sayıda torun var. Ve birçok Çinli için, aynı anda ulusal demografik eğilimlerin maliyetlerini üstlenirken çocuk yetiştirmenin yükü de imkansız”deniliyor.
Hükümetin uyguladığı nüfus politikalarından şikâyetçi olan ve Pekin'de ikamet eden Huang isimli bir sosyal medya kullanıcısı, yaptığı paylaşımda “Gençler üzerindeki ekonomik baskının oldukça yüksek olduğunu hissediyoruz. 1980'lerin kuşağında doğan bizler için, tek çocuklu ailelerden gelenlerimiz daha fazla. Anne babanıza bakma ve gelecekte yaşam kalitenizi iyileştirme söz konusu olduğunda üzerinizde çok fazla baskı var” dedi.
Analizin sonunda, "Pekin yönetiminin uyguladığı politikanın sonuçları Çin sınırlarının çok ötesine geçebilir. Çin, küresel imalat ve lojistiğin kalbidir ve işgücündeki bir çöküş dünya ekonomisini bir çıkmaza sokabilir." denildi.
