Cezayir'in önde gelen İslami partilerinden Barış Toplumu Hareketi Başkanı Abdulmecid Munasıra, ülkedeki siyasi krizin çözümü için "ordunun garantör olacağı uzlaşı" ya da "özgür ve şeffaf seçimler" dışında üçüncü bir yol bulunmadığını belirtti.
Munasıra, Cezayir'de uzun yıllardır istikrarlı bir hükümetin kurulamamasından kaynaklanan ve Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın sağlık sorunlarının yol açtığı tartışmalarla giderek büyüyen siyasi krizi değerlendirdi.
Öncelikle bu süreçte, ordunun siyasete müdahale etmesi yönünde bazı siyasiler ve aktivistlerin yaptığı çağrılara sert tepki gösteren Munasıra, "Buteflika'nın sağlık acziyeti gerekçesiyle, orduya yapılan darbe ya da benzeri müdahale çağrıları kesinlikle kabul edilemez. Demokrasiye inanan bir kişiye böyle bir açıklama yapmak yakışmaz. Sorunlarımızı askerle çözemeyiz." dedi.
Ordunun herhangi bir taraf ya da gruptan yana tavır almasının doğru olmadığını, ancak uzlaşının sağlanması için garantör rolünü üstlenebileceğini belirten Munasıra, şunları söyledi:
"Ülkenin içinde bulunduğu krizin iki çözümü var. İlki ordunun ortak, garantör ve yoldaş olacağı uzlaşmacı çözüm. İkincisi ise halkın tercihini ortaya koyacağı özgür ve şeffaf cumhurbaşkanlığı seçimleri. Üçüncü bir çözüm yolu yok."
Munasıra, ilk olarak uzlaşmacı çözüm yolunda tüm tarafları içine alan ulusal diyalog yürüteceklerini, sonuç alamamaları halinde "özgür ve şeffaf" seçimlerin düzenlenmesi için çalışacaklarını aktardı.
"EKSİK BİR DEMOKRASİYE SAHİP"
Cezayir'in hâlâ "eksik bir demokrasiye" sahip olduğunu, halkın da bu nedenle sandıktan uzaklaştığını belirten Munasıra, şöyle devam etti:
"Son yirmi yılda yapılan beş genel seçim ve beş yerel seçim, ülkedeki tabloyu değiştirmedi. Vatandaş, 'madem seçimler bir şey değiştirmiyor, neden oy kullanayım' diyor. Yaşadığımız krize meşruiyetin erozyona uğraması da diyebiliriz. Defalarca seçimler yapılıp sonuç değişmiyorsa burada bir sorun var demektir. Evet seçim yapıyor olabiliriz, ama bu, ülkede demokrasi olduğu anlamına gelmez."
Munasıra, 23 Kasım'da düzenlenmesi planlanan yerel seçimlerde de tablonun ancak "özgür ve şeffaf" bir seçim yapılması halinde değişebileceğini söyledi.
Barış Toplumu Hareketi Başkanı Munasıra, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlar ve uluslararası camianın buna tepkisi hakkında da değerlendirmede bulundu.
Arakan'daki zulüm karşısında uluslararası toplum ve İslam dünyasının sadece "yardımlaşma" eksenli bir tavır takındığını kaydeden Munasıra, "Uluslararası toplumdan önce kendimize dönüp bir bakalım. İslam dünyası olarak en başta sorumlu olduğumuz Filistin meselesine bile yardımlaşma eksenli yanaştığımız gibi Arakanlı Müslümanlara da el uzatırken buradan öteye gidemedik. Ne yazık ki ırkçıların saldırısına maruz kalan Rohingyaların korunması için ne uluslararası camia ne de İslam dünyası bir komite oluşturabildi." diye konuştu.
Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika, mayıs ayındaki genel seçimlerin ardından ilk olarak Abdulmecid Tebbun'u başbakan olarak atamıştı. Ancak Tebbun, bu makamda sadece 3 ay kaldı. Buteflika, ağustos ayında Tebbun'u görevden alarak yerine 65 yaşındaki Ahmed Uyahya'yı yeni başbakan olarak atadı.
Uyahya, daha önce de 3 kere bu görevi üstlenmişti. İlk olarak 31 Aralık 1995 ile 23 Aralık 1998 tarihleri arasında başbakanlık yapan Uyahya, Mayıs 2003-Mayıs 2006'da ikinci kez, 23 Haziran 2008-3 Eylül 2012 tarihlerinde de üçüncü kez aynı göreve getirilmişti.