Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, Dera'da çatışan tüm taraflara şiddete son verme ve uluslararası hukuka uyma çağrısı yaptı.
Bölgede, havadan ve karadan bombardımanın devam ettiğini belirten Hüseyin, bu süre zarfında birkaç kasabada 46 sivilin öldüğünü belgelediklerini aktardı.
Hüseyin, binlerce sivilin Suriye rejimi ve destekçileriyle diğer grupların arasında kapana kısıldığını belirterek, Suriye'deki sivillerin çeşitli taraflarca "piyon" olarak kullanılmaya devam ettiğinin altını çizdi.
Gerginliği azaltma bölgeleri arasında yer alan Doğu Guta'daki "utancın" ardından, şimdi de Dera'daki sivillerin aynı kaderle karşı karşıya kaldığını kaydeden Hüseyin, "Şimdi de bir başka sözde gerginliği azaltma bölgesi, büyük ölçekli sivil kayıpların meydana gelmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Bu çılgınlık sona ermeli." değerlendirmesinde bulundu.
"750 BİN KİŞİNİN HAYATI TEHLİKEDE"
Ülkenin güneybatısındaki Dera ve Kuneytra illeri, Astana süreci garantörleri Türkiye, İran ve Rusya'nın Mayıs 2017'de oluşturduğu 4 gerginliği azaltma bölgesinden biriydi. Rusya, ABD ve Ürdün, 2 ay sonra Dera ve Kuneytra'yı özel bir anlaşma kapsamına almıştı. ABD de bölgede desteklediği muhaliflere yardımlarını kesmişti.
ABD'nin tüm uyarılarına rağmen rejim ve destekçisi İran, ülkenin orta kesimindeki kazanımlarından sonra güneyi de ele geçirmek için 20 Haziran'da Dera'ya operasyon başlattı.
Birleşmiş Milletler yetkilileri, Dera'da 750 bin kişinin hayatından endişe ettiklerini sık sık tekrarlıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın danışmanı Jan Egeland, dün 5 sağlık merkezinin de hedef alındığını bildirdi. Egeland'ın açıklamasının hemen ardından kentin doğu kırsalına hizmet veren hastane vuruldu ve hizmet dışı kaldı.
Dera'dan Ürdün ve İsrail sınırına göç edenlerin sayısı ise 150 bine ulaşmıştı.