Avusturya'da devletin verdiği sosyal yardımları almak yabancılar için zorlaşacak. Yeni plana göre Almanca bilmeyen mülteciler dahil bütün yabancılar Avusturya devletinden daha düşük miktarlarda yardım alacak. Ancak bunun için de bir sınır getirildi. Yabancılar devletten sosyal yardım alabilmek için beş sene beklemek zorundalar.
ALMANCA ANA UNSUR
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz'un Pazartesi günü bir basın toplantısında açıkladığı yeni plana göre Almanca bilmek, yardımlar için temel unsur haline gelecek. Kurz, "Uygulayacağımız temel kurala göre Almanca, devletin verdiği tam sosyal yardımı almak için ana unsur olacak. Bu demek oluyor ki yetersiz dil bilgisi olanlar sosyal yardımların hepsini alamayacak" dedi.
DW'nin haberine göre Avusturya devletinin düşük gelirli bireylere verdiği sosyal yardım miktarı aylık 863 euro. Kurz'un ortaya koyduğu yeni plana göre devletin verdiği sosyal yardım 863 euro olarak kalırken, bunu ancak Avusturyalılar ile Almanca dil bilgisini sınavla kanıtlayabilen yabancılar alabilecek. Almanca bilmeyen yabancılar ise 563 euro alabilecek.
Aynı plana göre iki çocuklu yabancı aileler nispeten daha az yardım alırken, üç çocuk sahibi ailelerin devletten aldığı sosyal yardımda ciddi kesintiler olacak, ancak tek başına çocuk büyüten ebeveynlerin gelirindeki kesinti az olacak. 2017 yılında sağ popülist Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) ile kurduğu koalisyonla başa gelen Başbakan Kurz, açıkladığı bu politika ile genellikle Avusturyalı ailelerin ortalamasından daha fazla çocuk sahibi olan göçmen aileleri hedefliyor ve ülkeye gelmeyi düşünen göçmenlerin önünü kesmeyi amaçlıyor.
AB İLE ÇATIŞMA İHTİMALİ
Avusturya'nın da dahil olduğu Avrupa Birliği'nin (AB) dolaşım serbestisi kuralına göre üye devletler bütün AB vatandaşlarına kendi vatandaşlarıyla eşit davranmak zorunda. Kurz'un açıkladığı yeni planda ise bütün yabancıların ilk beş sene içerisinde devletten yardım talep edemeyeceği belirtiliyor. Bu durum Avusturya ile AB arasında bir çatışma konusu yaratabilir.
Basın toplantısında bu konuya da değinen Kurz, "Yerleşme serbestisi, bütün Avrupa'da çalışma özgürlüğüdür. Yerleşme serbestisi, en iyi sosyal yardımları arayıp bulma özgürlüğü değildir" dedi. Kurz ayrıca beş senelik bekleme süresinin "doğru yönde atılan bir adım" olduğunu söyledi.