Sputnik'in aktardığı habere göre Jagland, aksi halde Türkiye'nin Strasbourg'daki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin uygulanmasını gözetmekle görevli olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne verilebileceğini belirtti.
Jagland dün Reuters'e yaptığı açıklamada, "Türk tarafına kesin kanıtlar ortaya koymaları, darbenin ardında oldukları kesin olan kişilerle, şu veya bu şekilde Gülen şebekesi denilen bu şebekeyle ilişkiye girmiş ya onlarla çalışmış kişileri ayırt etmeleri gerektiğini söylüyoruz. Bu insanlar ille de suçlu olmayabilir. Gülen'e ait okullar ve medya organlarında çalışanlar için, sırf bu nedenle otomatik olarak askeri darbeye karıştılar diyemezsiniz" dedi.
ÇAVUŞOĞLU NE DEMİŞTİ?
Jagland'ın açıklamalarından bir gün önce, Çarşamba günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Strasbourg'da Avrupa Konseyi parlamenterlerine hitaben, darbe girişiminden sonra Türkiye'deki durumu anlatan bir konuşma yapmıştı.
Çavuşoğlu konuşmasında, sürecin çok şeffaf olacağını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kurallarının Türkiye için bu dönemde bile yol gösterici olduğunu söylemişti. Jagland, Türkiye'yi terörle mücadele yasalarını daha dar kapsamda uygulamaya ikna etmek istiyor. Mahkeme daha önce de bu yasaya dayanarak gazetecilerin mahkum edilmesine karşı kararlar almıştı. Türkiye ise, PKK ve İslam Devleti örgütünün yarattığı tehditlere karşı koyabilmek için bu yasalara ihtiyacı olduğunu savunuyor. Jagland, "Gazeteciler terör örgütlerinin faaliyetlerini haberleştiriyorlar ki bu onların görevidir. Teröristlerle ilgili haber yapmanın onları desteklemek demek olduğu söylenemez" dedi.