Ortadoğu'da 2011 yılında başlayan Arap Baharı sonrasında bölge Libya, Mısır ve Yemen'den Suriye'ye kadar kan gölüne dönerken, dikkat çekici bir analiz, Al-Araby Al-Jadeed gazetesinde yayımlandı.
Gazetede Vail Kandil imzası ve “İsrail Baharının 5. yılı” başlığıyla yayımlanan analizde Mısır'da 25 Ocak devrimi sürecinde Mısır'ın devrik diktatörü Hüsnü Mübarek'in 800'den fazla göstericiyi öldürttüğü ancak General Abdülfettah es-Sisi'nin 2013 Temmuz'unda gerçekleştirdiği darbe ile 3 binden fazla göstericiyi öldürttüğü belirtildi. Libya, Yemen ve Suriye'de yüz binlerce insanın bu süreçte öldürüldüğü ve hapishanelerde işkenceye tabi tutulduğu belirtilerek İsrail destekli Arap liderlerin öldürdüğü Arap sayısının siyonist İsrail tarafından öldürülen Araplardan daha fazla olduğu ifade edildi.
Kandil, yazısının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“(Arap liderlerinin gözünde) İsrail, otorite olmanın kaynağı. Arap liderleri Arap vatandaşları, meydanlarda, hapishanelerde, konsolosluklarda sınırsızca öldürüyorlar. Sonra İsrail'in kapısını çalarak ilişki ve barış istediklerini söylüyorlar. Halklarının kanı üzerine...”