PYD'nin Rakka'yı terk etmesi için IŞİD'ile anlaşarak, örgüt mensuplarının 'güvenli bir şekilde' şehrin dışına çıkarılması tepki çekmeye devam ediyor.
ABD'DEN AÇIKLAMA
Pentagon'a Bağdat'tan video konferans yoluyla bağlanan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Öncülüğündeki IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyonun Sözcüsü Albay Ryan Dillon "Bu bir sır değil. Koalisyon 10 ve 14 Ekim'de basın açıklamaları yaptı, BBC Radyo dahil birçok haber kuruluşu ile konuştu. Bu yerel bir soruna yerel bir çözümdü. Koalisyon tamamen katılmasa da ortaklarımızın kararına saygı duyduk" dedi.
ULUSLARARASI CEZA HUKUKU AÇISINDAN SUÇ
Fakat bu anlaşma, uluslararası ceza hukuku açısından suç olduğu belirtiliyor. Uluslararası ilişkiler ve güvenlik uzmanları, "bir terör örgütünün başka bir terör örgütünün tahliyesinde görev almasının" izlemesi gereken bir konu olduğunu ve suçu işleyen kadar suça destek verenlerin de sorumlu olduğunu söyledi.
IŞİD'İ GEZDİRİYORLAR
Milat'ın haberine göre Marmara Üniversitesi'nden Doç. Dr. Davut Hut ise ABD ve AB'nin2014'te, Türkiye'nin IŞİD'e yardım ettiği iftirası attığını hatırlatarak ''ABD'nin veya İngiltere'nin asıl amacı, IŞİD'i bölgeden temizlemek değil, sıkıştıkları bölgelerden tahliyelerini sağlayıp onlara yeni çatışma alanları açmak” dedi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çemrek, DEAŞ'ın hızla yayılmasının ve zenginleşmesinin olağan şekilde gerçekleşmediğine, ABD ve İngiltere'nin bu örgütleri beslediğini iddia etti.
Birkaç yıl içinde muazzam bir güce ulaşan bu örgütün şu anda yok olma aşamasına geldiğini anlatan Çemrek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"DEAŞ, adı duyulur duyulmaz Irak'ın üçüncü büyük kenti Musul'u işgal ediyor, Merkez Bankası'ndaki yarım veya milyara yakın miktarda ABD dolarını gasbederek güçleniyor. Örgütün hızlı ve muazzam bir şekilde büyümesi sonucunda toprak büyüklüğü bakımından Portekiz'i geçerken bütün bunlar hepimizin gözü önünde, birkaç senede cereyan ederken şimdi ise giderek sönen, daha doğrusu tasfiye olan veya başka bölgelerde istihdam edilmek üzere nakledilen bir örgüt var. DEAŞ'ın bıraktıklarını PYD topluyor ve bugün bütün bu süreçte küresel hegemon olarak ABD ile karşılaşıyoruz ve bu da ABD'yi 'olağan şüpheli' kılıyor."
"ÖRGÜT YOK EDİLMİYOR, TAHLİYE EDİLİYOR"
Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut Hut ise PYD ile IŞİD'in iş birliğini "Dünyanın gözü önünde bir skandala imza atıldı'' sözleriyle değerlendirdi.
ABD ve AB ülkelerinin 2014 ve 2015 yıllarında, Türkiye'nin IŞİD'e yardım ettiği, hatta onlarla iş birliği içinde olduğuna dair şiddetli bir karalama kampanyası yaptıklarını hatırlatan Hut, şunları kaydetti:
"Bu durumda, SDG ((PKK/PYD) ve ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin, DEAŞ militanlarını etkisiz hale getirmek yerine, onları adeta şehirden güvenli bir şekilde tahliye etmesini nasıl yorumlamalıyız? Daha da önemlisi, Türkiye'ye karşı yapılan suçlamaları hatırladığımızda, bu son davranışı nelere bağlayabiliriz? ABD liderliğindeki koalisyonun bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleşen bu tahliye işlemi, aslında söz konusu devletlerin DEAŞ örneğinde olduğu gibi, Orta Doğu meselelerine yaklaşımlarının ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermesi açısından önemlidir."