Çorabatır, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla mülteci sorununa ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) Küresel Eğilimler Raporu'ndaki "Çatışma ve zulüm nedeniyle yerinden edilen kişi sayısının 80 milyona ulaştığına" dikkati çeken Çorabatır, "Bu bir rekor! Bu insanların 26 milyonu, bir başka ülkeye sığınan mülteciler. Yani dünya nüfusunun yüzde biri ya da her yüz kişiden biri evini ya da yurdunu terk etmiş durumda." ifadelerini kullandı.
Mülteci kabul eden gelişmiş ülkelerin çoğunun sınır kapılarını kapatarak sınırlarına daha yüksek duvarlar örmeye çalıştıklarına dikkati çeken Çorabatır, "Gelişmiş ülkelerin çoğunda uluslararası mülteci hukuku normlarından, ilke ve kurallardan giderek uzaklaşılıyor ki asıl kaygı veren de bu." değerlendirmesinde bulundu.
Çorabatır, mülteci kabul eden birçok gelişmiş ülkenin, uluslararası mülteci hukukuna sahip çıkmak ve başka ülkelere rol model olmak yerine, zulüm ve savaştan kaçan insanları kendi topraklarından uzakta tutmaya çalıştıklarını belirtti.
- Uluslararası iş birliği çağrısı
Mültecilerin durumuna yönelik çözüm önerilerini de belirten Çorabatır, "Bu korkunç gidişatı önlemenin tek yolu, ister gelişmiş, isterse gelişmekte olan tüm ülkelerin soruna ancak uluslararası iş birliği ile 'dur' denebileceğini görmeleri." ifadesini kullandı.
Gelişmekte olan ya da gelişmiş ülkelerin mevcut uluslararası mülteci hukukuna sahip çıkarak çözümü bu hukuk üzerinde aramaya başlamalarının kaçınılmaz göründüğünü vurgulayan Çorabatır, şu değerlendirmede bulundu:
"Günümüzde kimsenin sahip çıkmak istemediği, UNHCR'nin bile sözleşme terminolojisinin yerine giderek sulandırılmış kavramlar kullandığı uluslararası mülteci hukuku, iyice çöpe atılacak bir kağıt parçasına dönüşürse, bundan sonra yeni bir mülteci hukuku oluşturmak hayal olacaktır. Kanaatimizce, 20 Haziran 2020'den itibaren gelişmiş ya da gelişmekte olan ayırımı yapmadan, 1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne Dair Sözleşme ve 1967 Protokolü'nü sahiplenme yönünde evrensel bir kampanya başlatılmalıdır. Ancak o zaman milyonlarca mülteciye, dünya barışının kurulmasına katkıda bulunma fırsatı tanınmış olacaktır."
