Cezayir, son bir yıldır Avrupa'ya geçmek isteyen 13.000'den fazla insanı Sahra çölünün ortasına terk etti. AP'nin ortaya çıkardığı habere göre çöle terk edilenler arasında hamile kadınlar ve çocuklar da var.
Silah zoruyla sürülen binlerce göçmen ise 48 derece sıcaklığın altında kilometrelerce yürümek zorunda bırakıldı. Çoğunluğu Nijer'e yönelirken su bulma arayışında şanslı olanlar uzun yürüyüş sonrası Assamaka kasabasına ulaştı. Bazıları BM ekiplerince kurtarılırken, sayısız belirsiz çok sayıda göçmen ise çölde mücadeleyi kaybetti.
ÇÖLE BIRAKILDIĞINDA HAMİLEYDİ
Çöle bırakıldığında hamile olan Janet Kamara, “Kadınlar ölü yatıyordu, diğerleri çölde kayboldu çünkü yolu bilmiyorlardı. Herkes kendi kaderiyle baş başaydı” diye konuştu.
Aylar içinde kaybolan ve ölen mültecilerin sayılarının hesaplanmasında ise çekilen videolar kullanıldı. Kamyon ve otobüslere yüklenen insanlar yedi sekiz saat süren yolculuk sonrası çölün ortasına bırakılıyorlardı. Göçmenler içinde Cezayir polisinin paralarını ve telefonlarını çaldıklarını da söyleyenler oldu.
AB BASTIRIYOR CEZAYİR ÇÖLE SÜRÜYOR
Cezayirli yetkililer ise basına sızan yorumlarda, kendilerine dönük bir karalama kampanyasının başlatıldığını belirterek kendilerini savundu. Cezayir'in kitlesel sürgün dalgası ise AB'nin, göçmenlerin Avrupa'ya ulaşmasını önlemeleri için baskıları sonucu 2017 Ekim'inden bu yana arttı.
İsviçre merkezli Uluslararası göç Örgütü ise sürgünlerin Cezayir tarafından kayıt alına alınmadığını, Nijer'e yalın ayak geçenlerin sayısında ise Mayıs 2017 yılından bu yana arttığı ifade edildi. Aylık göçmen sayısı ise 3000'e yakın hesaplandı. En az 2500 kişinin ise yine çöl yoluyla Mali'ye sürüldüğü de belirtildi.
Bir AB sözcüsü ise Avrupa'nın Cezayir'in ne yaptığından haberdar olduğunu ancak sadece “egemen ülkeler”in göçmen ve mültecileri uluslararası kanunlara uymak suretiyle sınır dışı edebileceğini iddia etti.
CEZAYİR: BİZİ KAMP YAPMAK İSTİYORLAR
Cezayirli yetkililer yorum yapmaktan kaçınırken, göçmenleri çöle terk ettiklerini reddettiler.
Başbakan Ahmed Ouyahia, “Avrupa hükümetleri Cezayir ve komşularını (Tunus, Fas, Mısır) Afrikalıların kendi topraklarına akınlarını önlemek için kamp yapmak istiyor” demişti. Eski İçişleri Bakanı Dahou Ould Kablia ise “Akdeniz'de polis rolü oynamak istemiyoruz” açıklamasını yapmıştı.
Göçmenler içinse şiddet tehdidi ve sürülme tehlikesine rağmen Cezayir güç ve yeterli para toplayarak Avrupa'ya ilerlemek için gerekli bir durak noktası.