Dolar

32,2081

Euro

34,8604

Altın

2.444,95

Bist

10.218,58

Bugün günlerden yetim...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-03 16:29:06

Bugün günlerden yetim...

Kaç yaşına gelirlerse gelsinler yetimler, anneli babalı çocuklara iç çeker bakarlar.

Eksik kareyi tamamlayamamak aslında her şeyin yarım kalması demektir çünkü.

Bir kız çocuğu için hayatın anlamdır baba. Onun gölgesinde olmak, bakışlarında güvenle büyümek ister.

Kucağında şefkat bulunca annenin, şefkatle bakabilmeyi öğrenir tüm evrene erkek evlat.

Kendi çocukları ve torunları bile olsa hala akşam eve elinde ekmeği ile gelen babaya, evlatlarının saçlarını okşayan anneye takılı kalır bakışları.

Yetimlik kapanmaz bir yaradır.

Kabuk bağlasa da içten içe kanamaya devam eder hep.

Ondan dolayıdır ki kutsiyet atfetmiştir yetimlere yüce yaradan.

Âlemlerin efendisinin bir yetim ve öksüz olması bu kutsiyetin tezahürüdür nitekim.

Ki, o iki parmağını bitiştirerek “kendi yetimi ve bir başkasının yetimini himaye edenle Cennete böylesine yakınım” diye buyurarak bu durumu teyit etmiştir.

Bu gün yeryüzünde 400 milyon yetimin varlığından söz ediliyor.

Üstelik bu yetimler sahipsizliğin ve kimsesizliğin bir sonucu olarak organ mafyalarının, fuhuş sektörü ve misyonerlerin tehdidi ile karşı karşıyadır. Pek çoğu da açlığın pençesinde yaşam mücadelesi vermektedir.

İslam coğrafyalarında, sömürge ve işgallere dayanan ölüm, katliamlar veya doğala afetlerin birer sonucu olan yetimlik, elbette ki yine büyük oranda ümmetin yetimleridir.

Yetimine sahip çıkamamış bir toplumun adalet ve berekete ulaşması mümkün değildir.

Allah c.c.

Kella Bel La Tukrimunel Yetime”

Hayır hayır yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu doyurma konusunda birbiriniz özendirmiyorsunuz, size kalan mirası aç gözlülükle yiyorsunuz ve malı tutkuyla seviyorsunuz“ diyerek ikaz buyurmaktadır bizlere.

Ayeti Kerimenin sonunda uyarılan şartların gereğini yerine getirmiş kullarını ise kıyamete dair

Ey huzura eren ruh, hoşnut olunmuş olarak Rabbine dön. İyi kullarımın arasına gir ve cennetime gir” ayeti Kerimesi ile müjdelemiştir.

Yetim acınacak değil aksine eteğine tutunulması gereken bir kutsiyete haizidir.

O, kişiyi Cennete ulaştırma vesilesi olabilecekken, başımızı ondan çevirmekle neler kaybettiğimizi fark etmeli ve yetimlerimize –gerektiği gibi- sahip çıkmalıyız.

Başta İHH olmak sureti ile birçok STK yurt içi ve yurt dışında bulunan yetimin “himayesi” hususunda bizlere öncülük etmekteler.

Yetimlerimizin himaye edilmesinin bir masum yavrunun kötülükten korunması yanı sıra hem bir evlat ve hem de İslam'ın bir neferi olarak yeryüzünde faydalı işler yapan bir kimse olarak yetiştirilmesi açısından son derece önemlidir.

Ve ümmetin geleceğe yatırımıdır.

Sadece İHH'nın himaye ettiği yetim sayısı bu gün 66.954'ye ulaşmıştır.

Ayrıca dünyanın çeşitli bölgelerinde inşa edilmiş ve yetimlerin barınma ve eğitimlerini gerçekleştirebildikleri hâlihazırda 30 yakın yetimhanesi bulunmaktadır.

Türkiye dâhil olmak sureti ile 35 ülke ve bölgede yetimlerin giysi, eğitim, gıda ve sağlık ihtiyaçları karşılanmaktadır.

Bütün bu verilere bakarak “aferin bize” diyebiliyor muyuz?..

Elbette ki hayır!.

Zira 400 milyon ümmet yetiminden bahsedilen bir durumda bu veriler “devede kulak” misalidir. Biz himaye sayısını artırıp yetimlerimizi kuşatma çabası güderken bir yandan sayı artmaya devam ediyor maalesef.

Suriye başta olmak üzere son zamanlarda pek çok bölgede yaşanan iç savaş ve kargaşalar neticesinde maalesef evlatlarımızın yetimlilik oranı artış gösteriyor.

Dünyaya adalet ve barışın gelmesi, huzurun ve refahın var olması için yetimin gözündeki yaşın dinmesi, başının okşanması, korku yüklü bakışlarının emniyet bulması şarttır.

Bu gerçeğin ışığında İHH 2013 yılında İİT'ye (İslam Dünyası Yükselen Sivil Toplum Kuruluşu) konu ile ilgili olarak bir proje raporu gönderdi.

Ardından aralık ayında “İslam Dünyasında Yükselen Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü” konulu bir konferans düzenlendi.

İslam dünyası STK'larının üst düzey temsilcilerinin katıldığı Konferansta İHH, savaş, işgal, doğal afet ve kriz bölgelerinde yaşayan yetimlerin karşı karşıya kaldığı sorunların altını çizerek yetimlerin sorunlarının dünya gündemine taşınması ve konu ile ilgili bilinçlendirme yapılması amacıyla her yıl belirli bir günün Dünya Yetimler Günü olarak idrak edilmesi” yineledi.

8-11 Aralık 2013'te Ginede düzenlenen Dıi İşleri Bakanları Konseyi 40. Oturumda İHH'nın teklifini görüşen İİT her yılın Ramazan Ayının 15. Gününü İslam dünyasında Dünya yetimler Günü olarak ilan edilmesini karara bağladı.

Sadece ülkemizde değil bütün İslam Dünyasında yetimlik konusunda bir hassasiyet oluşması ve yetimlerin himayesinin el birliği ile sağlanabilmesi için kuşkusuz bu önemli bir adım oldu.

Şimdi kalplerimizin yumuşaması, ihtilaflarımızın son bulması, ümmet bilincimizin yeniden oluşmasına ön ayak olacağını düşündüğüm “yetime sahip çıkmak ve onun başını okşayarak kalbilimizi yumuşatmak” gibi yine çok önemli ikinci adımı atmaya sıra gelmiştir.

Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini sever misin? Yetime merhamet et, onun başını oksa ve ona yediğinden yedir.

Kalplerin yumuşaması dualarımızın makbul olabilmesi için ellerimizi yetimlere uzatmak zamanıdır şimdi. Ramazanın da bereketi ile diğer himayesiz, kimsesiz yetimlerimize sahip çıkma zamandır.

Seküler anlayışın bir tüketim toplumu haline dönüştürmeyi başardığı biz Müslümanlar, gereksiz alışverişleri terk edip, ihtiyacımız olmayan şeylere kucak dolusu paralar dökmeyi terk ederek ayda sadece yüz lira ile bir yetimin yaşamına dokunmayı kendimize ve etrafımıza salık verelim.

KezaAllaha en sevgili gelen ev içinde yetime ikram olunan evdir”.

Unutmayalım ki, Yetim gülerse dünya güler..

-------

*Müslim-Zühd

*Fecr 17-18-19-20-27-28-29-30

*Ebud Derda (r.a)

*İbni Ömer (r.a)

Haber Ara