Dolar

32,4655

Euro

34,7249

Altın

2.438,63

Bist

9.894,34

'Beş ayda ne oldu da, böyle oldu?'

Hüseyin Gülerce, 7 Haziran'dan sonra AK Parti'nin yükseliş nedenlerini masaya yatırdı...

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-06 05:35:30

'Beş ayda ne oldu da, böyle oldu?'

Star Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bugünkü "Beş ayda ne oldu da, böyle oldu?" başlıklı yazısında 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti'nin 5 aylık süre içinde yükselmesindeki temel etkenleri ele aldı. Türk ve Kürt milliyetçiliği üzerinden siyaset yapan partiler, toplumu gerdikçe gerdi, yorumunda bulunan Gülerce, "AK Parti'ye teveccühün en önemli nedenlerinden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faktörüdür. Bu millet, AK Parti'yi hiçbir zaman Erdoğan'sız düşünmedi" dedi.

İşte Hüseyin Gülerce'nin yazısından bir bölüm:

1 Kasım seçiminin sonucu herkes için şaşırtıcı hatta bazıları için şok edici oldu. Gerçekten 7 Haziran'dan sonraki beş ayda ne oldu da, böyle oldu?

Önce ne olduğuna bakalım. 7 Haziran'da yüzde 40,87 oy alan AK Parti, oy oranını 8,61 artırarak yüzde 49,48'e çıkardı. Parlamentodaki sandalye sayısını da 59 artırarak 258'den 317'ye yükseltti. AK Parti, HDP'den 18, MHP'den 37, CHP'den ise 4 milletvekilliği aldı.

CHP, yüzde 25,32 oy oranı ve 134 milletvekili ile yerinde saydı.

MHP'nin, 7 Haziran'da yüzde 16,29 olan oy oranı, 11,90'a düşerken milletvekili sayısı da 80'den 40'a geriledi.

Oy oranı yüzde 13,12'den yüzde 10,75'e gerileyen HDP'nin milletvekili sayısı da 80'den 59'a düştü.

Gelelim neden böyle olduğuna... Birinci tespitim şudur: Türk ve Kürt milliyetçiliği üzerinden siyaset yapan partiler, toplumu gerdikçe gerdi. Onların güçlenme ihtimali, makul çoğunluğu tedirgin etti. Bu kutuplaştırıcı sorumsuzluğa dur denmeliydi. MHP ve HDP kaybederken kazanan AK Parti; vatanı sevme, Türkiye'yi kalkındırma, ileri ve büyük Türkiye hedeflerine sahip çıkma anlamında gerçek milliyetçi bir parti oldu.

İkincisi, koalisyon tartışmaları, seçmeni ürküttü. Seçmen, Türkiye'nin bir belirsizliğe mahkûm olacağına inandı. İstikrar adına güven veren tek partinin, AK Parti olduğunu tescil etti.

Üçüncüsü, MHP ve HDP'nin hatalarıdır. MHP lideri Bahçeli, 7 Haziran'ın akşamından itibaren; “Bize ana muhalefet görevi verildi. Koalisyonu; AKP, CHP, HDP kurmalıdır” deyip kestirip attı. Hâlbuki AK Parti ve MHP tabanı bu iki partinin koalisyonuna sıcak bakıyordu. Sonrasında Bahçeli'nin “ona da hayır, buna da hayır” tavrı, MHP tabanını çileden çıkardı.

Dördüncü faktör çok önemli. AK Parti'nin, CHP'den (yüzde 2 tahmin ediliyor), HDP'den ve diğer partilerden oy almasının ana sebebi de bu faktördür. O da şudur: Çözüm sürecinde, PKK'ya taviz verildiğini, hatta şımartıldığını düşünen seçmen, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere terör örgütüne karşı verilen kararlı mücadelenin tam destekçisi olduğunu göstermek istedi.

PKK terör örgütünün, silahlı kuvvetlerimizin komutanlarına kalleşçe pusularla, emniyet mensuplarımıza haince saldırılarına “yeter!” diye haykırmak istedi. Türk milletinin bu alçaklığa, kalleşliğe vereceği tepkiyi teröre destek veren şer şebekesi de hesaplayamadı. Millet, Milli Mücadele heyecanı ile ordusuna, emniyet kuvvetlerine ve onların arkasındaki kaya gibi sivil iradeye destek vermeyi bir vatan borcu bildi. İşte son beş ayda asıl bu oldu...

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara