Dolar

42,5127

Euro

49,5643

Altın

5.791,94

Bist

10.957,44

Yüz yıl önce Ermeniler, yüz yıl sonra Kürtler mi?

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-01 18:40:27

Yüz yıl önce Ermeniler, yüz yıl sonra Kürtler mi?

Kürtler de Ermeniler gibi tuzağa düşürülebilir mi?

Anlaşılan, bazı Kürtler kendilerine birçok alanda yardım eden Batıyı kendi müttefikleri sanıyorlar. PKK-PYD-KCK-HDP'nin bugün “Kürtler adına” izlediği politika Taşnak ve Hınçak Partilerinin yüz yıl önce “Ermeniler adına” izledikleri politika ile örtüşmektedir. Taşmaklar ve Hınçaklar emperyalistlerin vaatlerine kanarak Ermenilere tarihlerinin en büyük facialarını yaşattılar. Eğer PKK-PYD-KCK-HDP mevcut sorunların çözümünün biricik adresi olarak Türkiye'yi değil de bölge üzerinde hesapları olan güçleri görürse, bu politikanın Kürtleri de adım adım felakete doğru götüreceği bilinmelidir.

Kürtler olarak sorunlarımız yeni olmadığı gibi sadece içinde bulunduğumuz ülkelerin rejimleriyle de değil. Gördüğümüz zulümler her ne kadar bu devletlerin eliyle olduysa dahi, emperyalistlerin bu zulümlerdeki payı da göz ardı edilemez. Çünkü emperyalistler bölgedeki etkilerini ve kaynaklarımız üzerinde kurdukları hâkimiyeti oluşturdukları bu çatışma zeminine borçludurlar. Yönlerini emperyalistlere dönmüş Kürtler eğer sorunlarımızı içinde bulunduğumuz devletlerle ve beraber yaşamakta olduğumuz halklarla çözmeye çalışmak yerine emperyalistlerden medet umar ve Batı ülkeleri ile birlikte hareket ederlerse, en büyük ihaneti Kürtlere yapmış olurlar. Çünkü emperyalistler hiçbir zaman kendi çıkarlarını Kürtlerin haklarına tercih etmeyeceklerdir. Kendilerini bu gibi hayallere kaptırmadan önce Ermenilerin son 150 yıllık tarihlerine baksınlar ve dönemin büyük güçlerinin “din kardeşlerimiz” diyerek silah, para ve diplomasi ile destekledikleri Ermenileri nasıl kendi çıkarlarına alet ettiklerini öğrensinler. Din kardeşlerini dahi kendi süfli çıkarları için kurban etmekten zerre kadar tereddüt etmeyen emperyalistlerin hala intikam ateşi ile yanıp tutuştukları Selahaddin Eyyübi'nin torunlarının haklarını gözetmelerini beklemek saflıktan da öte ihanet değil mi?

İnkar ve asimilasyon politikalarına, insan hakları, demokratikleşme ve ekonomik sorunlarına rağmen daha düne kadar Türkiye'yi diğer İslam ülkelerine örnek ülke olarak gösteren güçlerin neden bugün Türkiye'ye karşı çok yönlü bir saldırıya geçtikleri üzerinde durmamız gerekmektedir. Aksi halde oynadıkları oyunun farkına varamayız ve kendimizi tuzağın içinde görürüz. Bilindiği gibi emperyalistler başından beri Müslümanların petrolü üzerinde söz sahibi olageldiler. Fakat Türkiye'nin son yıllarda kendi iç barışını sağlamak yönünde attığı adımlar ve gerçekleştirdiği devrimler kendilerini ürküttü. Çünkü bölge halklarının ve devletlerinin gözlerinin açıldıkça ve kendilerine güven geldikçe bu konumlarını yitireceklerini biliyorlar.

Şu gerçeği bilip unutmamakta yarar var; dönemin büyük güçleri –ki bunlardan Rusya, İngiltere ve Fransa Birinci Dünya Savaşı'nda da beraber idiler- eğer isteselerdi, Ermenilere bir devlet kurdurabilirlerdi. Ama çıkarları o şartlarda kurulmamasını gerektiriyordu.

Bugünkü Kürtlerin durumu Batılıların gözünde tıpkı Ermenilerin dünkü durumu gibidir. Dün Osmanlı Devleti üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için nasıl ki Ermenilere de ihtiyaç duydu iseler, bugün de bölgedeki çıkarlarından dolayı yolları Kürtlerle kesişmektedir. Batılılar için petrol ve İsrail için ise su Kürdistan'dadır. Bunlara sahip olmanın yolu ise Kürtlerden geçmektedir. Bunun için de Kürtlere bir devlet kurdurmayı çıkarlarına uygun görmektedirler. Onlar için önemli olan bu devletin sınırlarının nerelere dayandığı değil, gasp etmek istedikleri kaynakların güvenliğidir. Yani Kürtlerin başta petrol olmak üzere bu kaynaklara bekçilik yapabilecek kadar bir toprak parçası üzerinde bayraklarını dalgalandırmalarını Kürtler için yeterli görecekler. Tabii ki Kürtleri bununla da bırakmayacaklar… Kürdistan'ı önce bir cephaneye dönüştürüp Kürtleri silaha boğacaklar… Ki hem petrol kuyularını koruyabilsinler ve hem de komşularıyla savaşabilsinler. Kürtler kurulan tuzağa bastıkları andan itibaren süreç bu yönde işleyecektir. Bu süreçte kimlerin neler kazanacağını ve neler kaybedeceğini şimdiden kestirmek mümkün değil. Şu kadarını söyleyebiliriz ki, bu fitnenin kimseye yararı olmayacağı ortada. Dolayısıyla Kürtlerin yakın tarihten ders almaları gerekir. Ermenilere oynanan oyunun daha beterinin kendilerine oynanmasına fırsat vermemeliler.

Kürtler “Eski Türkiye” ile “Yeni Türkiye”nin birbirinden tamamen farklı olduğunu vakit kaybetmeksizin fark etmek durumundadırlar. Gasp edilen hakların hepsinin geri alınmayışının faturasını Yeni Yeni Türkiye'ye çıkarmak ve kazanılan mevzileri güçlendirmek yerine hiçbir şey yapılmamış gibi daima tahrik ve ayrıştırıcı bir dil kullanmak elde edilen kazanımları da tehlikeye sokar.

Kendi içinde demokrasisini belli bir düzeye getiren Avrupa kendisi dışındaki herhangi bir ülkenin de demokraside aynı düzeye gelmesini istemezler. Hele hele bu ülke büyük çıkarlarının söz konusu olduğu bir yerde ise…

Çıkarları için atom bombasını dahi kullanacak kadar vahşi olan bu güçlerin yüzlerine taktıkları maskelere aldanmamak gerekir.

Ama ne yazık ki çeşitli nedenlerden dolayı bu güçlerden medet umacak kadar gözlerini intikam bürümüş kişi ve gruplar var aramızda. Bu güruhlar birer insan hakları havarisi kesilen efendilerinin Afganistan'da, Irak'ta, Yemen ve Sudan'da gerçekleştirdikleri vahşetleri görmedikleri gibi Esed'i ayakta tutmak için gösterdikleri çabaları ve üç-beş bin mülteciyi dahi ülkelerine almamak için uydurdukları bahaneleri de göremiyorlar. Çünkü onlar 2 milyonu aşkın Suriyeliyi ciddi hiçbir dış yardım da olmadan barındıran Türkiye'ye saldırmakla meşguller.

Kürtler olarak eğer hala gasp edilegelen haklarımızı almak istiyorsak, bunun adresi de muhatabı da emperyalistler değil, içinde bulunduğumuz devletler ve beraber yaşadığımız halklardır. Türkiye'nin bu anlamda son yıllarda gerçekleştirdiği devrimleri önemsemeli ve başlatılan Barış Sürecine dört elle sarılmalıyız.

Hepimiz Türkiye adlı gemideyiz. Saldırıların her ne kadar Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın sözüm ona otoriter uygulamalarına olduğu propagandası yapılsa dahi, hedef Türkiye'dir. Tıpkı II. Abdülhamid için “Kızıl Sultan” diyenlerin asıl hedeflerinin Osmanlı Devleti olduğu gibi.

Dün bu kirli emele alet edilen halklardan biri Ermenilerdi, bugün de Kürtler. Kürtlerin önünde iki değil, bir yol var; ya Selahaddin olmak ve yine ya Selahaddin olmak!

Kürt oldukları halde ataları Selahhadin Eyyubi'nin kutlu yolundan onurla yürümek yerine birer Sırtlan Yürekli Richard olanlar da bilsinler ki, Selahaddin'ler buna izin vermeyecektir!

zerduş
Bekir Bey, sizin gibi düşünen ve itidale çağıran bir kardeşiniz olarak, tespitlerinizin çok kıymetli olduğu görüşündeyim. Biz Kürtlerin yolu Selâhaddin Eyyubi'nin rol modelliğidir. Barışı savaşanlar yapar, etraftaki sırtlanlara iş düşmez.
Hikmet
Dediklerinizi göz ardı etmek mümkün değil!Zira bir aydından beklendiği üzere halkı uyarmayı önemsiyorsunuz. Fakat burada şunu da vurgulamak gerekir: Hükümetin ve bilhassa sayın cumhurbaşkanının çözüm süreci ve yeni anayasayı yeniden hatırlaması gerekmez mi? Nitekim ülke insanının en temel talebi budur!Ve kanaatimce -Ak parti cephesinden bakılırsa- yaşanan oy kaybının en önemli gerekçesi çözüm süreci ve yeni anayasanın rafa kaldırılmasıdır.
serdar alış
Osmanlı imparatorluk sistemiydi. yıkılınca 22 devlet çıktı. Self determinasyon ilkesi gereği ırklar aslına rücu etti. artık bir hanedan onca ırkı yönetemezdi. 22 devlet peydahlanınca UŞAK olmuyor da mesele Kürtler olunca neden kukla oluyorlar. Kukla olmayan kim? Sahi üzerinde yaşadığın bu toprakların rejim kurucusuna İslamcılar İngiliz ajanı diyorlar? Hadi bakalım tavrın ne olacak. Uzağa ve sanala gitmeye gerek yok işte kendi örneğiniz TC için yazdıklarınız var.
h yilmaz
Iyi guzelde.tamda seriata uygun olan sistemi muslumanlardan halen duyamiyoruz. kurdce okul alfabe vs temel ve dinen caiz hatta verilmeside alinmasida farz olan haklari islami hassasiyeti olanlardan duyamiyoruzda solcusundan dinsizinden duyuyoruz.varsa yoksa emperyal oyun .yahudi vs. Kim bu oyunda degil ? Kim bunlardan izinsiz ? Neden hakkaniyetli davranmayi bu kadar geciktirdi muslumanlar Da bu is bu seviyeye geldi.?.hepimiz gunahkar ve sorumluyuz.
Ruşen şaşmaz
Talat ve Enver paşaların, ittihatçıların hiç suçları yok anlaşılan. Varsa yoksa emperyalistler, batılı haçlı sürüleri suçlu? Kim sesini çıkarırsa batılı haçlı sürüleri ve Yahudilikle korkut her şey sütliman olur. Aman petrol canım petrol sen sen ol akma ve tüken yoksa her yankın uşaklık olurmuş. Uşak diyenlerin kendileri ve de utanmadan İslamcılara yazdıkları 'yalan söyleyen tarih utansın' kitaplarını yazdırıp TC nin kurucusuna İngiliz ajanı falan diyenler şimdi ne diyecekler?
Mehmet Gul
Oldukça anlamlı yazı Kurtlerin U donusune ihtiyaçları var
sabuha aydın
Komplo kokan ödlek ve devşirme maharetinde örnek bir yazı. Ermeni meselesi açıldığında emperyalist destekli ve aynı dinden propagandası yapılır. Mazlumlara batılılar ve abd destek sağlamazsa 'bak petrol yok ondan umursamıyorlar..' denir. Açık açık Müdahale edilsin ve petrol olsun istenir.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

ASELSAN'ın imha senaryosu: GÖKSUR'un görüntüleri paylaşıldı

Haber Ara