Dolar

42,5127

Euro

49,5643

Altın

5.791,94

Bist

10.957,44

Kürtleri tanıma kılavuzu 1

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-02 09:39:43

Kürtleri tanıma kılavuzu 1

Türkiye'deki 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında Kürtler hakkında söylenenler ve yazılıp çizilenler böyle bir yazı almamızı zorunlu kıldı. Gerçi konunun bir de tarihi bir boyutu var ve olayı – konuyu başından itibaren almak gerekir. Ancak konuyu bugün ile ve Türkiye'deki Kürtlerin bugünkü siyasi duruşlarıyla sınırlı tutmaya çalışacağız.

Kürtlerin mütedeyyin bir kavim oldukları konusunda herkes hemfikirdir. Ortadoğu'daki Müslümanları esas aldığımızda, dünyayı kasıp kavuran milliyetçiliğe karşı direnen ve buna bulaşmayan veya en az bulaşan biricik Müslüman halkın da yine Kürtler olduğunu söyleyebiliriz. Ve dahası, diğer Müslüman halklarla en fazla iç içe girenler de yine Kürtlerdir. Bu özelliklerinden dolayı Sezai Karakoç, sohbetlerinden birinde Kürtleri “ümmetin harcı” olarak tanımlar. İran'a, bakın, Suriye, Irak ve Türkiye'ye bakın, Farslarla, Araplarla ve Türklerle kaynaştıklarını görürsünüz. Burada kast ettiğimiz, son yüzyılın, yani ulus devletlerin hüküm sürdüğü dayatmacı, inkârcı ve baskıcı dönemi değildir.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kürtler diğer bazı uluslar gibi ayrı bir devlet olma veya ayrı bir devlet kurma yoluna gitmediler ve emperyalistlerin onca telkin ve vaatlerine rağmen bu yöne doğru kitlesel bir eğilim de göstermediler. Bunun yerine yüzlerce yıldan beridir kader birliği yaptıkları Türklerle yollarına deva kararlılığı gösterip o ateşten yolu birlikte aştılar. Ancak bu kardeşlik hukuku maalesef Cumhuriyetin kurulmasından sonra gözetilmediği gibi, Kürtler birçok kıyımla birlikte rejimin inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına da maruz kaldılar. Ve bu hal 2000'li yıllara kadar sürdü. Merhum Turgut Özal ile Merhum Necmettin Erbakan'ın bu alandaki girişimleri ve iyileştirme çabaları malum olduğu üzere akamete uğratıldı. Üçüncü hamleyi ise 2009 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) ve Başbakan sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Haddizatında “bir devlet projesi olan” ve “muhatabının bütün millet olduğu” “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” ile Kürtler ilk olarak oldukları gibi tanındılar ve kabul gördüler. Gerçi gasp edilen hakların hepsi hala teslim edilmedi, ama Kürt varlığının tanınması yönündeki irade beyanı bile büyük bir devrimdir. Geriye kalan ise, bu iradenin candan desteklenmesi ve bu mücadelede sabır ve sebattır. Burada dikkat çekmemiz gereken diğer önemli bir husus da, bu inkârın toplumda tahribata yol açtığı ama kabul görmediğidir. Barış sürecinin toplumun geneli tarafından kabul görmesi de bunu göstermektedir. Eğer başta HDP olmak üzere diğer siyasi partiler de siyasi hesaplardan uzak ve toplumun maslahatı doğrultusunda hareket edebilselerdi, sürecin daha erken bitmesinin önünde bir engel olmayacaktı.

Diğer partilerin bütün engellemelerine rağmen Ak Parti bu süreci tek başına ve tabii ki milletin desteğiyle götürdü. Zaten Ak Parti'nin peş peşe iktidar yapılması da halkın bu süreci desteklediğinin ispatıdır.

Kürtler ilk olarak devletin şefkatini, dostça dokunuşunu hissettiler. Devletten öte asıl güvenleri ve sevgileri Erdoğan'a idi. Çünkü devlet Kürtlerin gözünde hala gasıptı ve Erdoğan da bu gasıptan haklarını alan bir şahsiyet. Erdoğan'ın “kardeşlerim” çağrısına Kürtler de “kardeşimiz” diye sıcak bir mukabelede bulundular. Bu Erdoğan- Kürtler ilişkisini siyasi çıkar ve beklentilerle izah etmek onların samimiyetine hakaret olur.

Müsaadenizle bir hatıramı aktarayım… Okul yıllarından beri çocuklarını tanıdığım ve dolayısıyla dost olduğumuz bir amcayı hastanede ziyaret ettiğimde, bana şunları söylemişti:“Oğlum, senin hangi partiden olduğunu ve ne diyeceğini bilmiyorum. Ben 80 yaşıma gelmiş olmama rağmen, Tayyip gibi bir nimet görmedim. Bu Tayyip Allah'ın bize bir nimetidir.”Muhterem amcanın bazı çocukları HDP'li ve bazıları da Ak Parti'li oldukları için, “hangi partiden olduğuma” işaret etme ihtiyacı duymuştu.

Yine anneler biliyorum ki, kimisinin çocuğu dağda ve kimisininki aktif HDP'de oldukları halde “Tayyibimiz” diye Erdoğan'a dua ederler. Kısaca söylemek gerekirse, bu dinden kaynaklanan ulvi ve kutsal bir ilişkidir. Erdoğan bu kardeşlik hukukunu koruduğu sürece Kürtler de onu sevmeye ve saymaya devam edeceklerdir. Ancak bunun siyasete tahvil olup olmayacağı ayrı bir konudur.

Peki, bu derece derin sevgi ve saygıya rağmen ne oldu da, Kürtler HDP'ye yöneldiler?

Bunun iki önemli nedeni var. Bir: Kürtler barış sürecinin devamını HDP'nin barajı aşmasında ve bu vesile ile Kürtlerin daha bir görünür kılınmasında gördüler. İki: Kürtler açısından Ak Parti Erdoğan'ın bıraktığı gibi değildi. Gittikçe kendisini gasıp olan devletle özdeşleştirmeye çalışan bir duruş sergilediği gibi, koyduğu adaylar da çoğunluk Kürtlerin hassasiyetlerini paylaşmaktan yerine en fazla makam-mevki, ikbal ve istikbal hesabı yapanlardan oluşuyordu.

Birkaç istisna dışında Ak Parti'li Kürt milletvekillerinin önceliği hiçbir zaman Kürtlerin sorunlarının çözümü olmadı. Bunu şöyle de ifade edebiliriz: Kürt milletvekilleri Erdoğan'ın çeyreği kadar çözüm sürecini ciddiye almadılar.

Kürtler her zaman din konusunda hassas olagelmişlerdir. Rejimin inkâr politikaları ile birlikte kimlik de önem kazanmışlardır. Dolayısıyla Kürtler din ve kimlik-Kürtlük konusunda oldukça hassaslar. Kürtlerin kimlik-Kürtlük hassasiyetleri de meşru sınırları aşmamaktadır.

Burada haklı olarak şu soru akla gelmektedir: Madem Kürtler dinde bu kadar hassaslar, neden Marksist-Leninist bir dünya görüşüne (komünizm) sahip olan HDP'ye yöneldiler? Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Kürtler bu esnada HDP'nin en çok barış taleplerini önemsediler.

Şu bilinmeli ki, siyasi tercihlerinden dolayı Kürtleri nankörlük ve benzeri sözlerle itham etmek bu sözlerin sahiplerine hiçbir şey kazandırmaz, aksine çok şey kaybettirir.

Zaten son on beş yıldır bölgede sadece Ak Parti ile HDP var. diğer partilerin yok olmasının biricik nedeni var: Kürtleri tanımamak! Öz be öz Türk olmasına rağmen en büyük Kürt partisi de olmasının biricik nedeni de Kürtleri tanımasındandır. Bu tür fıtri tanımalar barışı, dostluğu ve kardeşliği de getirir beraberinde.

7 Haziran 2015 seçimlerindeki adayların niteliklerinden hareketle, Ak Parti Erdoğan'ın mirasını korumadığını söyleyebiliriz. Eğer Ak Parti yeniden Kürtlerin gönlünü fethetmek istiyorsa, sadece ismi ile müsemma olması yeterlidir; Adalet!

Bilindiği gibi, HDP sadece kendi dünya görüşündekileri aday göstermemektedir. Adayları arasında İslam'ı bir din ve dünya görüşü ve dahi bir sistem olarak kabul edenler de var. Buna karşılık Ak Parti eğer -7 Haziran 2015'te olduğu gibi- İslam ile mümeyyiz olmadıkları gibi, üstüne üstlük Kürtlüklerinden de utanan adaylarla seçime girerse, bilsin ki, aldığı olaylar bu adaylara veya Ak Parti'ye değil, doğrudan Sayın Erdoğan'adır.

Bütün bunlardan hareketle diyoruz ki, Kürtleri tanımayan kaybeder! Nasıl mı? Bir sonraki yazımızda...

Davud-1
Breh breh aslanlara (!) bak Asıl faşist ve ve ırkçı olanlar sizlersiniz. Türkler bugüne kadar ırkçılık yapmış olsalardı, şimdi Osmanlı coğrafyasında herkes Türkçe konuşuyor olurdu. Irkçı olmasa idiniz size bunca iyiliği yapan bir parti varken topunuz gidip sırf kürt diye kürt ırkçılığı yapan dinsiz ateist insanların yönettiği bir partiye oy vermezdiniz.Ama şimdi Türk ordusunun gücünü görünce yussuf yussuf demeye başladınız.
maruf
davut fendinin kürtler hakkında insan ahlakına sığmayan yorumlarına bakınca 'aslanlar kendi tarihlerini yazmayana kadar çakallar onların tarihini yazar' sözü aklıma geldi
DAVUT EFENDİ
davut efendi, Gazali'ye bilmem kime gerek yok. at sırtında dolaşıp sadece yakıp yıkanları insanlık tarihi iyi biliyor. bugüne kadar terörün en azgın dönemlerinde dahi kürdistanda hiç bir türk sivilin burnu dahi kanamamıştır. türkiyede manzaraya bakın hergün sivil kürtlere yönelik linç var. medeniliğiniz batsın
el kurdi
kürtler dinle alay eden, dini f7uhuş faiz ve rant kapısına çevirip kendisini dinin yerine koyan bir avuç elitiste oy vermez.üç dönem verdikleri oy da haram olsun
kurdistan
yaşasın Kürdistan. bu kadar net.dil kültür ve kimliğimizi yasaklayan din sömürücülerü ve hırsızlarına Kürtler oy vermez.bu kadar net
ibrahim 2
davut efendi: türk hükümdarları ve liderlerinin yaptığı tüm gaddarlıklar tüm türklere mal edilemez. örnek mi: Moğol olup sahiplendiğiniz cengiziniz, timurlenkiniz, hulagunuz, Müslüman halklara savaş açıp halifeliği aldığını varsayan yavuzunuz. sahi memlükler Müslüman değil miydi? ridaniye ve mercidabık ta neyin nesi. o zaman derim siz baştan beri sizde olmayan, fakat Müslüman kardeşinizden olanı zorla almaya meyillisiniz
ibrahim 1
davut kardeş diyeceğim lakin yorumundan anlaşılıyor ki ne dinen ne kavmen kardeşim değilsin. sana her bir kavmi olumsuzlayan onlarcaveri getirebilirim. aç mukaddimeyi ibni Haldun türkler için kaba, bedeviler der. ama bu bunu bugünkü tüm türkere mal etmem. kaldı ki eski tarih kahramanlarının hepsi eşkıyadır. dadaloğluna bak. köroğluna bak.
Davud
Kürtleri tanıma üzerine tarihten iki tablo da biz sunalım. Türk idare tarihinde önemli bire yer teşkil eden Koçi bey risalesinde, doğuda çıkan bazı ayaklanmaların 'bazı etraki bir idrak ile ekradı dalalet nihad' yani bazı idraksiz Türkler ile hain tabiatlı kürtler'in marifetidir, diyordu. Yine taa emeviler döneminde yazılmış bir islam klasiği olan Kitabul Ezkiya (zekiler Kitabı) adlı kitapta o dönemde dahi yol kesip kervan soyarak insanları öldüren kürt eşkiyalarından bahseder. Bunlar objektif veriler. Değişen bir şey var mı?
alia57
Yazılar ve yorumlar hep Ak Partinin hataları üzerine... Şunu yaparsa kaybeder,bunu yapmazsa kaybeder.. Kimse Ak Partinin kaybetmesi halinde Kürtler(özellikle küstüğü söylenen Müslüman Kürtler)neler kaybedecek kimse söylemiyor... Ak Parti hatalar yaptı ama bunlara bakıp HDPye gidenler çok daha büyük hata yaptılar.. 1Kasım Son vırajdır,inşallah dönerler..
harun
Muhammet kardeşim, birbirimizi kandırmayalım. ben bir Müslüman olarak ak parti ve muhafazakar cenahın kürtleri araç olarak kullandıklarını son derece iyi görüyorum.aşağıda yazdıklarımda oy için değil yapılması gerekilenleri söylüyorum. bir türk: dil, tarih, coğrafi adlandırma, hak, hukuk, yönetim vb. tüm alanlarda neye sahipse kürt te ona sahip olmalı. bunu sağlamayn muhafazakarların kürtleri eleştirmelerini de ahlaklı görmüyorum. öncelik her noktada adaletin sağlanmasıdır.
muhammed
Şımdi harun bey bakiyorumda yine kulandığın sözcüklerin çoğu çözüm değil biz bu halkı nasıl kandırabiliriz Mesele oy meselesi ise Oylar sana kurban olsunama öyle değil hala tek tek yaparsak hala tek millet dersek hala kürt sorunu var diyen haindır Desek halbuki Allah kürteri ayrı bir millet olarak yarat tı şimdi kürt bize nasıl inanır
harun 2
ak partideki mevcut Kürt vekillerin nerede ise hepsinin kürtlükle ilgisi yok. sadece kişisel çıkar ve hırs var. gurup başkan vekili olan da dahildir.3- kişisel egosu için yapmayacağı şey olmayan Kürt vekillerin Kürtler tarafından antipati ile karşılandığı bilinmelidir.4- Türk kökenliler için ırkçılar öne çıkarılmamalı, milliyetçiliği kutsal ile beraber değerlendirenler öne alınmalı, yetkinlik mutlaka önemsenmelidir.5- dışarıdaki Türklere verilen değer dışarıdaki Kürtlere verilmeli ve bu hissettirilmelidir.
harun1
7 haziran seçimlerinden beri ak pati bir muhasebe yapmamışsa aynı sonuçlarla yine karşılaşacaktır. savaş politikası bir sonuca varamayacaktır. yine de aşağıdaki uygulamalar en azından kürt tarafı açısından kayda değer gelişme olarak değerlendirilecektir. 1- barajın % 7 indirilmesi lazım. en az 1-2 puan hdp yi barajı aşması için giden puanlardır.2- Kürt sorununda hassas, sözünün karşılığı olan islami hassasiyeletleri olan Kürtlerle mutlaka ciddi mahiyette iletişime geçip aday olmaları için ikna edilmelidirler.
alikaya
davut adıyla yazan zat, ırkçılığı, faşistliğini gizlemek için Aziz İslam'ı kullanma. ben bir Türk olarak senden, Senin din anlayışından, yalancı yorumlamalarından beriyim. Şimdi Kürtleri daha iyi anlıyorum.
abdülkadir
Ak Parti cennete tapu mu veriyor ki dindarlar Ak Parti'ye oy vermeye deyndar(Kürtçe borçlu demek)olsunlar. Siyaset din üzerine değil, Bediüzzaman'ın tabiri ile 'siyaset menfaat üzerine dönen bir canavardır.' Lütfen insanların, özellikle de Kürtlerin aklıyla alay etmeyin, zira Kürtlerin bu kirli siyaset oyunlarına, tarihte yaşadıkları sayısız acı tecrübeler nedeni ile karnı toktur ve bağışıklık sistemleri tamdır.
osman
alia kardeşim kaybeden ak parti olduğu için söylüyoruz.her tarafı problemli olan hdp kadar bile özgürlük ve adalet vaat etmeyen ak parti kendisini zaten bitiriyor.
harun2
Muhammet bey kaldık ki ben kürtlük noktasında içeriği doldurabilen kürtlerin önemsenmesi gerektiğinden bahsediyorum. sadece mebusluk veya devlete ayak basmayı kendi çevresel faktöreri için kullanan bir sürü kürt vekil var. bunların değil kürtlere kendilerine bile faydaları yok diyorum. özgün söz ve bakışı geliştirebilen, kapasitesi olan kürtten söz ediyorum.
ali
kürt- kürdistan sorunu ile terör sorunu ayrı değerlendirilmelidir. kürt- kürdistan sorunu bir hak ve adalet sorunu iken terör ve şiddet bir asayiş sorunudur. asayiş sorununun dalat ve hak sorununa kalkan yapılması ya da bahane yapılması durumu daha da içinde çıkılmaz bir hale getiriyor.
Davud-2
Bakın kimlik krizinizi anlıyorum. Ama boş oturmayın, araştırın. Bu anlamda malesef bilimsel çalışmalar yetersiz. Ziya Gökalp istanbula gittiğinde genç, ateşli bir Kürtçü idi, sonra nasıl oldu da Türkçülüğün Esaslarını yazacak kadar Türkçü oldu? Size tavsiyem işe Prof. Mehmet Bayrakdar'ın 'Kürtler Türklerin Nesi Oluyor' adlı kitabıyla başlayın çünkü hoca tarafsız biri, Türk milliyetçisi falan da değil.
yusuf şakar
ŞİMDİ SİZİ ÇOK İYİ TANIYORUZ
Davud-2
El kurdi takma adıyla yazan arkadaş senin uslubundan anlıyorum ki sen bir Kürt değil paralelcisin. Öte yandan anadolunun bir çok yerinde yol yokken, asfalt yokken, devlet trilyonları G.Doğuya döktü. Devlet yardımı almayan bir aile yok gibi. Asıl sizin gözünüze dizinize dursun. Ben şahsen hakkımı helal etmiyorum. Siz paraleleciler de biz müslümanları kandırıp topladığınız paraları iç ettiniz. Size de bu milletin parası haram olsun.Kaçak elektirk kullanana da haram olsun
Davud-1
Yahu sizler kaçak olmayan/illegal yollardan gelmeyen bir şeyi tüketmekten bile zevk almazsınız. Şiddete taparsınız. bunu ben söylemiyorum Gazali söylüyor. Türkler güzelliğe, Kürtler şiddete tapar diyor. Tapmak boyun eğmektir. Ben asla ırkçı değilim. Her çocuk anasından müslüman olarak ve tertemiz doğar, ama içinde yaşadığı yüzyılların doğrusu ve yanlışının içiçe geçtiği kültür onu şekillendirir ve başka bir şeye dönüştürür. Gerçekten Allahtan korkan bir Kürt benim gözümde Allahtan korkmayan bir TÜrkten elbette üstündür. Ama öyle bir Kürt gösterin bana!
alia57
Yazılar ve yorumlar hep Ak Partinin hataları üzerine... Şunu yaparsa kaybeder,bunu yapmazsa kaybeder.. Kimse Ak Partinin kaybetmesi halinde Kürtler(özellikle küstüğü söylenen Müslüman Kürtler)neler kaybedecek kimse söylemiyor... Ak Parti hatalar yaptı ama bunlara bakıp HDPye gidenler çok daha büyük hata yaptılar.. 1Kasım Son vırajdır,inşallah dönerler..
harun3
6- partinin mutlak din ya da dindarların partisi olmadığı söylenmeli bu noktada Türk İslamcıları tarafından Kürt İslamcıların hedefe konulmasına müsaade edilmemelidir. 7- sayısal olarak bir karşılıklarının olup olmadığı bilinmemekle beraber islami islami kültürel,insan haklarıvb.çalışmalar bakımından bölgede bağımsız kişilercede sevilen mazlum der başta olmak üzere azadi, özedönüş ve zehra ile mutlaka iletişime geçilmelidir.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

ASELSAN'ın imha senaryosu: GÖKSUR'un görüntüleri paylaşıldı

Haber Ara