Dolar

32,5836

Euro

35,0060

Altın

2.464,69

Bist

9.883,45

Başbakan Davutoğlu canlı yayında

Başbakan Davutoğlu canlı yayında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-12 15:48:28

Başbakan Davutoğlu canlı yayında
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye krizinin daha ileri aşamada Türkiye-Rusya ya da NATO-Rusya krizine dönüşmesini arzulamadıklarını belirterek, "Bunun için de son derece dikkatli bir politika takip ediyoruz. Ama bu dikkat, sınırlarımızın ve hava sahamızın ihlal edilmesine müsamaha göstereceğimiz anlamına gelmez. Bu konuda da alınabilecek tedbirler alınmıştır" dedi.

Davutoğlu, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Rusya'nın, Türkiye hava sahasını ihlalinin ardından gelişme olup olmadığı sorusu üzerine Davutoğlu, olay sonrasında Rusya'dan, Türkiye'nin kaygılarını gidermeye, Türkiye'ye ve iki ülke ilişkilerine verdikleri öneme, Türkiye'nin sınırlarına duydukları saygıya dönük çok sayıda açıklama geldiğini belirtti.

Bu açıklamaların alanda da yansımasının olmasını beklediklerini vurgulayan Davutoğlu, "Ümit ederiz ki bir daha böyle bir ihlal olmaz. Ama yaptığımız güvenlik değerlendirmelerinde, böyle bir ihlal kim tarafından yapılırsa yapılsın Türkiye'nin hava sahası ve sınırlarının korunması noktasında her türlü hakkımızı da gücümüzü de mahfuz tuttuğumuzu taraflar biliyorlar. Suriye krizinin bir bölgesel krize ki dönüştü, daha ileri aşamada Türkiye-Rusya krizine ya da NATO-Rusya krizine dönüşmesini arzu etmeyiz. Bunun için de son derece dikkatli bir politika takip ediyoruz. Ama bu dikkat sınırlarımızın ve hava sahamızın ihlal edilmesine müsamaha göstereceğimiz anlamına gelmez. Bu konuda da alınabilecek tedbirler alınmıştır" diye konuştu.

- "Gerilimden herkes zararlı çıkar"

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin, Rusya'dan doğalgaz sağladığı hatırlatılarak, "Olur da Rusya ile gerilim yükselirse, B planımız var mı?" sorusunu yanıtlarken, ilişkilerin tek taraflı değil, çift taraflı olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin menfaatine olan şeyin, aynı zamanda Rusya'nın da menfaatine olduğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye ile Rusya arasındaki enerji işbirliği, kazan-kazan üzerinedir. Biz doğalgaz alıyoruz ama bunun da parasını veriyoruz. Önemli de bir pazarız. Şu anda Türkiye, enerji pazarı olma mahiyetinde, en hızla büyüyen enerji pazarlarından biri. Dolayısıyla Rusya'nın da bunu göz ardı edeceğini düşünmüyorum. Nihayet Rusya'nın tek kalemi neredeyse ekonomisinin en önemli kalemi enerjidir. Dolayısıyla burada Türkiye ile Rusya arasında geçmişte de bazı sorunlar oldu ama konuşarak hallettik. Bunu da konuşarak halledeceğimizi ümit ediyorum. Ama bir gerilimden herkes zararlı çıkar. Putin'in de bunu hesap edeceğini düşünüyorum."

Türkiye'nin enerji konusunda alternatif çalışmaları olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bu acılı günde beyannameye girmek istememiştim ama sorunuza cevaben, orada yenilenebilir enerji konusunda Türkiye içinden, önemli, yüzde 40'a varan bir oran noktasında çalışmalarımız olduğunu göreceksiniz" ifadesini kullandı.

- "Enerjide bağımlılığı minimuma indirmek"

Davutoğlu, Konya'nın Karapınar ilçesinde büyük bir enerji ihtisas bölgesi kurulacağını belirten Davutoğlu, Erzurum'da da ciddi bir güneş enerjisi potansiyeli olduğunu vurguladı. Davutoğlu, "Bütün bunları değerlendirerek, bundan sonra enerjide bağımlılığı minimuma indirme konusundaki çalışmalar da sürüyor" dedi.

Başbakan Davutoğlu, DAEŞ lideri Bağdadi'nin konvoyunun vurulduğuna ilişkin haberler anımsatılarak, Türkiye'ye bu konuda bilgi gelip gelmediği sorusuna, "Şu anda çok teyit edilmiş bir durum yok. İntikal eden bilgiler var ama. Daha önce de çünkü öldürüldüğüne dair biliyorsunuz haberler çıkmıştı. Bu tür haberler çok yaygın çıkar. Teyit edilmedikçe de 'olmuştur, olmamıştır' dememiz doğru değil" yanıtını verdi.

- Terör saldırısı haberini aldığında hissettikleri

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısını haber aldığında ne hissettiğine ilişkin soru üzerine, o anki hissiyatı ancak yaşayanların bileceğini söyledi.

İnsanın kendi canını riske edebileceğini, risklerinin belirtilmesine karşın birçok yere gittiğini, hatta suikast ihbarına rağmen Libya'ya ziyarette bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, "Kendi canını riske ederken insanlar daha kolay karar veriyor. Ama başka canlar söz konusu olduğunda çok büyük acı hissediyorsunuz, elinizden geleni yapıp yapmadığınız konusunda. Zaten sürekli her şeyi gece gündüz yapsak dahi, 'Acaba daha fazla şey yapılabilir miydik' diye soruyorsunuz. O anda acıyı derinden hissetmezseniz zaten, bırakın Başbakan olmayı, bakan olmayı, bürokrat olmayı, bu ülkenin vatandaşı olamazsınız" ifadesini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, lise yıllarında, Sultan 1'inci Abdülhamid, Özü Kalesi'nin düşmesinin ardından, Müslüman tebaanın öldürülmesi nedeniyle duyduğu sorumluluk ve sonrasında vefat etmesini okuduğunu anlatarak, "Bazı olaylar olduğunda, zor kararlar alırken bir taraftan da bu ağır sorumluluğu hissedersiniz. Bunu ancak yaşayanlar hisseder ya da o ağır sorumluluğu hissedenler. Yani bir mevkiyi işgal etme dışında başka insanların kaderiyle ilgili karar alma sorumluluğu omzunuzdayken, onu ancak yaşarken hissedebilirsiniz. Dışarıdan birisi için çok kolay zannedilen veya o anda herhangi bir olay gibi karşılaşılan şeyin bizim ruhumuzda nasıl büyük bir dalga oluşturduğunu, fırtına oluşturduğunu ancak yaşayan kişi hisseder" diye konuştu.

Bu saldırı karşısında da aynı şeyi hissettiğini belirten Davutoğlu, "Bütün bir ülkenin sorumluluğunu omuzunda hissetmenizin ağırlığı kadar hiçbir şey olamaz. Bir başka ağırlık olmaz. O insanlar belki sizin o sırada daha rahat olduğunuzu düşünebilir, başkası başka şey düşünebilir. Hatta onlara karşı olduğunu... İşte, Demirtaş'ın şeyi beni ciddi şekilde, öfke demeyim ama nasıl olur da bunu hissetmez? Yani bizim hissettiğimizi nasıl olur da hissetmez? Evet birbirimizi tanıyoruz. Benim insan canı, kanı üzerinde ne kadar hassas olduğumu, bu anlamda ne kadar duyarlı olduğumu herkes biliyor. Siz bunu yaşarken birisi çıkıp diyor ki 'Katil odur' veya 'Devlettir.' Yani benim başımda bulunduğum devlet katil, öyle mi? O anda diyorsunuz bu nasıl bir zihniyettir?" dedi.

- "Bazen derim ki bir saatliğine..."

Davutoğlu, olayın ardından İçişleri Bakanı Selami Altınok'un kendisini aradığını ve bilgilendirdiğini anımsatarak, "O andan sonra zihniniz başka bir şey görmüyor. Başka bir şey duymuyor. Sonra sayı arttıkça üzülüyorsunuz" ifadesini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, bunun ancak sorumluluk hissederek yaşan kişilerce anlaşılabileceğini dikkati çekerek, "Bazen derim ki bir saatliğine, bu muhalefet partilerimizin, bu rahat konuşan partilerin birinin liderine şu anı yaşamasını bir saatliğine hissettirsek" diye konuştu.

Saldırıdan sonra eşi Sera Davutoğlu ile hastanede tedavi gören yaralıları ziyaret ettiğini anlatan Davutoğlu, dün de Türk Tabipler Birliği Başkanı ile görüştüğünü bildirdi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Gayet medeni, karşılıklı taziyeden sonra söyledim. Başbakan olarak ülke sorumluluğum var. Ama sizin de bütün organizasyon komitesiyle bu ülkenin eşit vatandaşları olarak konuşmak istiyorum. Bizim ne hissettiğimizi siz de hissedin, sizin ne hissettiğinizi biz de hissedelim. Biz düşman değiliz, biz hasım değiliz. Biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Bugün ben bu koltukta oturuyorum, yarın başka birisi oturur. Ama, özellikle muhalefet liderlerinin, bana 'Hayır' diyen Sayın Bahçeli'nin de dünkü açıklamalarıyla açıkçası beni sonrasında üzen Sayın Kılıçdaroğlu'nun da hele hele katillikle devleti suçlayan Demirtaş'ın da bir saat, böyle bir şeyin üzerine sorumluluğu alıp, karar almak durumunda olmasını arzu ederdim. Nasıl ağır bir yük olduğunu... Özü Kalesi olayına onun için atıfta bulunuyorum. Bu ağır bir sorumluluktur, hepimiz için. Allah hakkını verecek gücü kudreti ve milletimizin yanımızdaki desteğini eksik etmesin."

(Bitti)

Haber Ara