Üniversite eğitimi ilk yılından itibaren, öğrencilerin biyo-psiko-sosyal açılardan büyük ve ani değişimler yaşadığı bir döneme karşılık gelmektedir. Öğrenciler yeni ve farklı bir eğitim sistemine dâhil olma mücadelesini vermiş ve bunu başarmış olmakla birlikte, ilk yıldan başlayarak bu sisteme ve sistemin getirdiği değişikliklere adapte olma mücadelesini sürdürmektedir.
Fiziki çevrenin tesiri
Bu mücadelelerden en önemlilerinden birisi de barınma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Üniversite eğitimi, öğrencilerin çoğunlukla mekânsal olarak yer değiştirmesini gerekli kılmaktadır. Bu durum, yeni bir sosyal ve duygusal çevre anlamı taşımakla birlikte aynı zamanda yeni bir fiziksel çevre anlamına gelmekte ve barınma yeri ihtiyacını ilk sıradan gündeme taşımaktadır.
Farklı bir şehirde arayış
Ailesinden farklı şehirde eğitim gören üniversite öğrencilerinin en önemli sorunlardan biri olan konaklama problemi, devlet yurtlarına yerleşemeyenler için cep yakıyor. Aile yanından farklı bir şehirde okuyacak olan öğrencilerin; Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtları, özel yurtlar ve kiralık evler olmak üzere üç seçeneği var. KYK yurtlarına yerleşemeyen öğrenciler için geriye sadece iki seçenek kalıyor.
Bütçenize göre...
Hemen hemen her bütçeye uygun özel yurt olsa da kalite arttıkça fiyat da artabiliyor. Tabii fiyatı aynı zamanda bulunduğu konumda fazlasıyla etkiliyor. Tek kişilikten 7-8 kişiliğe kadar oda imkanı sağlayan yurtlardan bazıları öğrencilere sadece oda ve sabah kahvaltısı imkanı sunarken, bazı yurtlar akşam yemeği, üniversiteye servis, spor salonu, manzaralı oda gibi imkânlar da sunuyor.
Öğrencilerin farklı arayışı
Uzmanların ortak kanaati ise yurt sorununun bir an evvel merkezi yönetim tarafından halledilmesi ve en uygun bütçeli yurt imkanlarının öğrencilere sunulması... Aksi halde bilhassa bütçe sıkıntısı yaşayan ve çözüm üretemeyen öğrenci ve öğrenci velileri de farklı mekan arayışlarına yönelebilmekteler. Bu da iktisadi olduğu kadar sosyal ve kültürel açıdan öğrencilerin ileriki süreçteki tutum ve davranışları kadar geleceklerine yol çizme açısından da büyük bir sorun olarak algılanıyor.