Özbekistan'daki iktidar ilişkileri incelendiğinde büyük sülaleleri, soyları, aşiretleri ifade eden “klan” sistemi karşımıza çıkar. Ülkede 7 büyük klan mevcuttur ve bunların en önemlileri Taşkent, Semerkand ve Fergânâ klanlarıdır.
Ülkenin yönetim kadrosunun belirlenmesi için özellikle Taşkent ve Semerkand klanlarının uzlaşması büyük öneme sahiptir.
Cizzak, Harezm, Karakalpak ve Kaşkadarya klanlarının ülke yönetimindeki ağırlığı ise daha azdır.
Klanlar ana güç odaklarıdır ve bu sistemde önemli olan etnik köken değil, bölge bağlarıdır. Gayrı-ı resmi yapılar olan klanlarda ulusal bağlardan çok yerel bağlar ön planda tutulur. Klan sisteminde üyeler kendi içerisinde güçlü bir ilişkiye sahiptir. Klan üyeleri, bölgenin gelenek-göreneklerine sıkıca bağlıdır. Herhangi bir uyuşmazlık yaşandığında üyeler, tabii oldukları klanın safında yer alırlar.
Klan sisteminde resmi yasalar değil, klanın iç düzenlemeleri etkilidir. Örneğin, İslam Kerimov'un ölümü üzerine Anayasaya göre 3 aylık geçiş döneminde devlet başkanlığını, parlamento başkanı üstlenir ve ülkeyi cumhurbaşkanlığı seçimine götüren süreci yönetir. Ancak Parlamento Başkanı Nimetulla Yuldaşev, anayasal yetkilerle donatılmış olmasına rağmen, klanların desteğinden yoksun olması nedeni ile geçici cumhurbaşkanlığı görevi kendisinden alınmış ve bu görev, dönemin Başbakanı Şevket Mirziyoyev'e verilmiştir.
Kerimov'un ölümünden sonra ülke yönetimi, “Taşkent elitleri” olarak adlandırılan 3'lü (Rüstem Azimov, Rustam İnoyatov ve Şevket Mirziyoyev) arasında paylaşıldı.
Rüstem Azimov, Taşkent klanından olup Kerimov'un uzun süre yönetimde kalmasında önemli etkisi vardır. Kerimov'un seyahatleri süresince yanından ayırmadığı kişiler arasında yer aldı. 2005'ten bu yana maliye bakanlığı görevini yürütmektedir.
Rüstem İnoyatov, Taşkent klanının önde gelen isimleri arasında yer alır. Kamuoyunda fotoğrafının bulunması dâhi zordur. 2014 yılında Çin'e gerçekleştirdiği ziyaret sırasında basına verdiği fotoğraf dışında medyaya yansımış fotoğrafları pek azdır.
Babası Özbek KGB'sinde albay olan İnoyatov, babası gibi KGB'ye katıldı. 1995 yılında İslam Kerimov tarafından Özbek Ulusal Güvenlik Servisi'nin başına getirildi. İnoyatov, Kerimov'un otoriter yönetiminin görünmez uygulayıcısı olarak biliniyor.
1999'da Taşkent'te bombalar patlamış ve Kerimov, bunun radikal teröristler tarafından kendisine yönelik bir suikast girişimi olduğunu söylemişti. Ülke çapında yapılan örgütlerin lider kadrolarına yönelik operasyonlar yapılmıştı.
Rüstem İnoyatov'un, 1999'daki suikast girişiminin ve devamındaki operasyonların hazırlayıcısı olduğuna yönelik ciddi iddialar vardır.
Şevket Mirziyoyev, 2018'deki reform hareketlerini anlattığı 4 saatlik uzun konuşmasında, bir dönem kendisine rakip olarak gördüğü İnoyatov'un başında olduğu Özbek Ulusal Güvenlik Servisi'nin yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. Mirziyoyev konuşmasında, “Özbekistan Ulusal Güvenlik Servisi reforme edilmelidir. Ulusal güvenlik konusu birçok vatandaşımız aleyhine gereksizce manipüle edildi. Sistem eski bir zihniyetle idare ediliyor.” İfadelerini kullanarak Özbek Ulusal Güvenlik
Servisi'nin yeniden yapılandırılacağını açıkladı.
Rüstem İnoyatov'un ise Mirziyoyev'in reform hareketlerinden rahatsız olduğu biliniyor. Mirziyoyev'in yenilikçi adımlarına destek veren gazeteci Hayat Nasreddinov ise Özbek Ulusal Güvenlik Servisi tarafından tutuklandı ve tutuklama sebebine dair bilgi verilmedi. Bu tutuklamanın, Mirziyoyev'e yönelik bir mesaj olduğu tahmin ediliyor.
İnoyatov, 31 Ocak 2018'de Cumhurbaşkanı Mirziyoyev tarafından 23 yıllık görevinden alındı ve cumhurbaşkanlığı danışmanı olarak atandı. Bu adım, bir merkeze çekme olarak değerlendirildi.
Ülkedeki diğer önemli klan ise Semerkant klanıdır. Bu klanın en güçlü üyesi ise İslam Kerimov idi.
Kerimov, görevde olduğu dönemde özellikle Taşkent ve Semerkant klanlarının güç mücadelesini dengeli yönetmiş, herhangi bir klanın sivrilmesinin önüne geçmiştir.
Kerimov döneminde atanan valiler, başarılı olup olmadığına bakılmaksızın görev yerleri sık sık değiştirildi. Böylece Kerimov, kendisine karşı muhtemel bir rakip çıkmasının da önüne geçti.
Bir dönemin dokunulmaz ismi İslam Kerimov'un büyük kızı Gülnara Kerimov, babasınından sonra ülkenin başına geçebilecek potansiyel adaylar arasında idi.
5 dil bilen ve master derecesini Harvard'da tamamlayan Gülnara Kerimov, 2000 yılından itibaren sırası ile Birleşmiş Milletler Özbek heyeti danışmanlığı, Özbekistan'ın Moskova Büyükelçiliği'nde danışmanlık, Dışişleri Bakanlığı'nda danışmanlık, Cenevre'dekiuluslar arası kuruluşlara daimi temsilcilik ve Özbekistan'ın Madrid Büyükelçiliği görevlerinde bulundu.
Şarkıcı, diplomat, medya patronu, modacı ve oyuncu gibi sıfatlara sahip olan Gülnara Kerimov, sık sık rüşvet, kara para aklama, yarı çıplak fotoğrafları ve malvarlığı ile gündeme geliyordu. Wikileaks belgelerinde Gülnara Kerimov'un ismi, “Özbekistan'ın en nefret edilen insanı” olarak geçti.
Bu skandalların ortaya çıkarılmasında ise Taşkent Klanı'na mensup olan ve yakın zamanda görevinden alınan eski Özbek Ulusal Güvenlik Servisi şefi Rüstem İnoyatov'un rolünün büyük olduğu dile getirilen iddialar arasında.
İslam Kerimov'un varisi olarak görülen Gülnara Kerimov, ortaya çıkan skandalların ardından hakkında ev hapsine alındığı, akıl hastası olduğu hatta öldüğü iddiaları ortaya atıldı.
İslam Kerimov'un küçük kızı Lola Kerimova-Tillayeva ise 10 yıldır yürüttüğü Özbekistan'ın UNESCO daimi temsilciliği görevini 2 Şubat'ta bıraktı. Ülkesine dönüp dönmeyeceği ise bilinmiyor.
Radikal hareketlerin merkezi olduğu gerekçesiyle Fergânâ Klanı ise Kerimov döneminde sistematik olarak yönetim kadrolarından uzak tutulmaya çalışıldı.
Fergânâ Vadi'sinin en kalabalık ve sanayileşmiş şehri olan Andican'daki olaylar, baskılardan ve dışlanmadan doğan rahatsızlığın bir göstergesi idi. Andican olaylarında
Fergânâ Vadisi'nin karmaşık yapısı ile birlikte ülke içerisindeki güç çekişmesinin rolü büyüktür.
Cizzak klanı, sosyolojik ve kültürel yapısı itibari ile Semerkand klanı ile iş biriliği içerisinde olmuştur. Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev de aslen Cizzak Klanına mensup olmakla birlikte Semerkand Klanı ile yakın ilişkiler içerisinde olmuştur. Cumhurbaşkanı olmasında Semerkand klanının verdiği destek oldukça önemli yer tutmaktadır. Kerimov'un eski danışmanlarından ve eski Dışişleri Bakanı Abdülaziz Kamilov da Cizzak klanına mensuptu.
Kerimov döneminin sona ermesinden sonra Özbekistan, Mirziyoyev ile birlikte bir reform sürecine girdi. Son olarak 10 Şubat'ta yayınlanan kararname ile aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 7 ülke ile vizeler kaldırılmış, 39 ülkeye de vize kolaylığı getirilmiştir. Dolayısıyla Özbekistan'ı vizesiz ziyaret edebilecek ülke sayısı 16'ya, vize kolaylığı sağlanan ülke sayısı ise 51'e yükselmiştir.
2018 yılında yapılacak reformları anlatan Mirziyoyev, yaptığı 4 saatlik uzun konuşmasında “halklar hükümetlere değil, hükümetler halka hizmet eder” ifadelerini kullanmış, ayrıca demokratikleşme adımlarının da atılacağının mesajını vermişti.
Özbekistan’daki güç savaşları ve klan sistemi
7 Yıl Önce Güncellendi
2018-03-06 09:19:51
SON VİDEO HABER
Haber Ara