Dolar

32,5836

Euro

35,0060

Altın

2.464,69

Bist

9.883,45

'Bağdat'ın PKK'yı temizleyeceği sözünü ciddiye almak gerekir'

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dedeoğlu, 'Birkaç ay öncesine kadar Türkiye'yi savaşla tehdit etmesine rağmen son günlerde yenilenen konjonktür gereği Bağdat'ın, Kandil ve Sincar'dan PKK'yı temizleyeceği sözünü ciddiye almak gerekir.' dedi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-01-11 12:10:27

'Bağdat'ın PKK'yı temizleyeceği sözünü ciddiye almak gerekir'

Dış politika uzmanları, Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak ziyaretinin, bölgede istikrarın sağlanması yönünde yeni dengelerin oluşmasına katkı sağlayacağını belirtiyor.

Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin, Irak topraklarında PKK'nın bulunmasına izin vermeyecekleri yönündeki açıklamasının son derece olumlu bir başlangıç olduğunu söyledi.

Türkiye'nin tüm bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünü ısrarla savunuyor olması ve muhtemelen de bu konuda inandırıcı olmaya başlamasının, yakınlaşmanın zeminini oluşturduğunu ifade eden Dedeoğlu, birkaç ay öncesine kadar Türkiye'yi savaşla tehdit etmesine rağmen son günlerde yenilenen konjonktür gereği Bağdat'ın, Kandil ve Sincar'dan PKK'yı temizleyeceği sözünü ciddiye almak gerektiğini vurguladı.

Şartlar değiştiği için bu beyana güvenmek gerektiğini dile getiren Dedeoğlu, "Ayrıca belki de söz konusu amacı gerçekleştirebilmesi için İbadi'ye yardım etmek, hatta İbadi'nin iktidarda kalması için de her türlü desteği vermek de gerekebilir. Ancak ihtiyat hiç elden bırakılmamalı tabii." diye konuştu.

Prof. Dr. Dedeoğlu, Türkiye-Irak yakınlaşmasının İran tarafından olumlu karşılanacağını belirterek, "İran bu anlaşmaya en azından çok soğuk olmayabilir. Zira müzakere ve uzlaşma zemini her kesimin bir adım geri çekilmesiyle sağlanacak. Esed'in bir süre daha iktidarda kalmasına Türkiye, İbadi'nin Türkiye ile normalleşmesine de İran razı olacak gibi. İbadi bu dengeyi koruyabildiği ölçüde başarılı kabul edilecek." değerlendirmesinde bulundu.

Dedeoğlu, "İran ve Irak açısından PKK, semptomları açısından konjonktürel bir araç. Eğer bölgede yeni dengeler kuruluyor ise PKK üzerinden yapılan siyaset de değişecek demektir." ifadelerini kullandı.

''ABD DE ARTIK IRAK'TA ÇÖZÜM İSTİYOR'' 

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni ise Başbakan Yıldırım'ın, "Çevremizde tekrar bizimle dost olan devletler yaratacağız" sözlerini hatırlatarak, Suriye'de Halep krizine çözüm bulan Türkiye'nin, bu kez Irak konusunu çözmeye karar verdiğini söyledi.

Prof. Dr. Köni, şöyle konuştu:

"Türkiye, şöyle bir de avantaj sağladı. Sincar'a müdahale edip orada ABD ile kapışacağı yerde bu olayın temizlenmesini Peşmerge ve Irak güçlerine bıraktı. Türkiye'nin burada dolaylı güç kullanması çok akıllıca bir hareket oldu. Böylece bir yandan Suriye'de bir yandan Irak'ta kendi gücünü dağıtmamış oldu. Musul konusunda da Irak'ın bütünlüğünü savunması ve durum düzeldiğinde askerlerini çekeceğini açıklaması ilişkileri farklı bir zemine taşıdı. Çünkü ABD de artık Irak'ta çözüm istiyor. Böylece Türkiye, Irak'ta ABD'yi karşısına almadı. Türkiye'nin, 'Başika'dan askerlerimi çekeceğim' açıklaması Sincar olayını Irak ordusuna ve Peşmerge'ye yıkması anlamına geliyor. Zaten Barzani de Peşmerge de bölgede kendi dışında bir gücün yuvalanmasından hoşlanmıyor. Barzani, Sincar'da değil ama kendi bölgesinde durumunu daha sağlamlaştıracak üst bir otonom yapı istiyor."

Prof. Dr. Köni, Irak Başbakanı İbadi'nin PKK ile ilgili açıklamalarının bölgede yeni oluşumların sinyali olabileceğini savundu. 

Türkiye-Irak yakınlaşması ile Başbakan Yıldırım ve İbadi'nin PKK ile ilgili açıklamalarının, bölgede üçlü bir yapının ortaya çıkmasının sinyali olarak düşündüğünü belirten Köni, şunları anlattı:

"Irak'takine benzeyen bir üçlü yapı burada da oluşabilir mi? Sünni, Kürt ve biraz daha aşağıda Alevilerin olduğu otonom bir yapı mümkün olabilir diye düşünüyorum. Eğer böyle bir yapı oluşursa bölgedeki sorun tekrar yukarı kayabilir. Suriye ve Irak'taki olaylar İsrail-Filistin, Ürdün-Lübnan geri dönebilir. Biliyorsunuz Batı ve Amerika, Filistin-İsrail sorununu çözemediği için bu örgütler yukarı doğru yanı Irak, Suriye ve Türkiye'ye itti. İsrail-Filistin sorunu çözülmediği için tekrar aşağıya doğru kayacak. Şimdi bütün korkumuz Filistin-İsrail sorunu çözülmediği için ve bu yapılanmaların aşağıya doğru kayması ile o bölgede başlayacak yeni sorunlar." 

Haber Ara