Dolar

34,9539

Euro

36,6250

Altın

3.015,11

Bist

10.018,17

Suriye’de yaptıkları ateşkese kendileri uymadı!

10 Yıl Önce Güncellendi

2016-03-03 16:55:01

Suriye’de yaptıkları ateşkese kendileri uymadı!

Suriye'de 6'ncı yılına giren iç savaş her geçen gün daha da bilinmez meçhule gidiyor. Sahada ölenler ve savaşanlar yerli olmasına rağmen karar alıcılar emperyalistlerin olması problemin aslında vekalet savaşlarıolduğu tezimizi doğruluyor. Lanetli Baas rejimini diktatörü katıl Beşşar Esed şimdiye kadar halkından 470 bin kişiyi katletti, 12 milyonu ise göç etmeye zorladı. Utanmadan hala devletin başıyım diye kendine saygı gösterilmesini istiyor. Bu katil adıl yargılanmadan mağdurların acısı dinmeyecektir.

Halkını topyekûn katledemeyen canı Esed ilk önce İran ve Hizbullah'la birlikte mezhep kışkırtması yaparak olayı bir Şii – Sünni savaşına dönüştürmek istedi. İran utanmadan askerlerini kandırarak ve Hizbullah militanlarını bir nevi efsunlaştırarak masum sivil halkın üzerine saldı. Kerbela'da olduğu gibi masumların kanı toprağa düştü. Sahtekâr Şii kanaat önderleri bu katliamı “dini bir vecibe gibi” göstermeye çalıştı. Bu arada Arap ülkeleri Körfez İşbirliği Konseyi Hizbullah'ı terör örgütü olarak ilan etti. Terör eylemlerine imza atan Hizbullah'a sormak lazım, Esed'e verilen desteğe değer miydi?

İç savaş her ne kadar mezhep temeline oturtulmaya çalışılsa da başarı elde edemediler. Bu kez Esed kıtalar arası piyonluğunu devreye söktü. İnsanlık düşmanı Rusya'yı halkını katletmek için ülkesine davet etti. Zaten yüzyıllardan beri Akdeniz'in sıcak sularına inmek için fırsat bekleyen Rusya önüne en büyük engelin Türkiyeolduğunu anlayınca savaş uçaklarına bilerek ve tasarlayarak Türkiye sınırlarını ihlal yaptırdı. Aldığı onlarca ikaza rağmen sınır ihlali yapmaya devam etti.

ABD ve Rusya “çukurcu” teröristleri kullanıyor

Yanı başımızda masum sivil Türkmen halkına acımasızca saldıran ve yüzlerce sivili katleden Rus savaş uçakları sınırımızı ihlal edince açılan ateş sonucunda bir uçak düşürüldü, diğeri ise arkadaşını bırakarak kaçarak birliğine döndü. 24 Kasım 2015 tarihinde düşürülen SU-24 uçağı Rusya tarafından aslında memnuniyetle karşılandı. Planlarının bir parçası olarak kurban verilen iki pilotun ölmesi bahane edilerek Türkiye ile ilişkiler kesildi. Böylece kendisi Akdeniz'e tam olarak yerleşti. Artık Rus ayısını sıcak sulardan çıkaracak hiç bir güç yok.

Batılı emperyalistler tarafından kurulan ve yönetilen terör örgütü DEAŞ bahane edilerek hem batılı koalisyon güçleri hem de Rusya inatla ve ısrarla sivil halkı bombaladı. Rusya durmadan sivil yerleşim birimlerini ve özellikle Halep'i bombalayarak halkın Türkiye'ye doğru göç etmesini sağladı. Yarım milyondan fazla insan bir anda yollara düşerek sınırımıza dayandı. Türkiye Rusya'nın pis oyunu gördü onları sınırda tutarak orada hizmet vermeye başladı.

Göz göre göre yapılan katliamları sözde büyük devletler(!) görmemezlikten geldi. BM,NATO ve benzeri gibi emperyalistlerin güdümünde olan kuruluşlar haklının değil güçlünün yanında yer aldı. Bu arada ABD yıllardan beri bölgede pis işlerini yaptırdığı bazı sözde Kürtleri kullanmaya başladı. Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan PYD çapulcularına milyarlarca dolarlık silah ve mühimmat desteği verdi. Bu desteklerin büyük kısmı PKK'ya gönderildi. Ayni günlerde de bebek katılı örgüt birkaç kentte “çukur” siyaseti başlattı.

Ateşkes delinerek yine siviller katledildi

ABD emperyalizminin beslediği DEAŞ'i bahane ederek PYD'lı teröristlere verdiği destekle hem Türkiye'yi hem de Suriye'deki Esed rejimine karşı savaşan gurupları etkisiz hale getirmek için böyle bir hamle yaptı. Görünürde dost olan ABD bir çırpıda bir-iki terörist ve çapulcu uğruna Türkiye'yi sattı. ABD bu kalleşliği daima yapıyor. Gerçek anlamda ABD hiçbir zaman ne bizim ne de Müslümanların dostu olmamıştır, olması da imkansızdır. Çünkü ABD'yi gerçek anlamda Siyonistler yönetmektedir.

Çapulcu teröristleri destekleyen çevreler Cenevre ve Munih'te barış çabalarına başvurdu. Yalandan toplantılar, ve görüşmeler yapıldı. Aslında tam bir tiyatro oynandı. Ama oyuncuların performansı gerçekten de çok kötüydü. Tarih bu kadar aptal ve beceriksiz kişiyi bir arada görmemişti. Nihayetinde 27 Şubat'ın girmesiyleateşkes fiili olarak uygulanmaya başlandı. Ama kendileri ateşkesi bozdu.

Ateşkesi uygulayacak ve bunun denetimi yapacak olan devletler, kuruluşlar ve kişilerin her şeyden önce samımı ve tabiri caizse “er” olması gerekir. Soytarıların kontrolündeki ateşkes daha açıklanmadan tuzaklarla dolu olanmetnin içeriğinde her emperyalist grubun çıkarına uygun hale getirildiği çok açıkça görülüyor. Herkes kendi çıkarı için maddeler eklenmiş. Zavallı Suriye halkının çıkarlarını koruyan ve ya en azından onların hakkınısavunan Türkiye'den başkası olmadı.

Ateşkesin daha başında Esed rejimi, Hizbullah militanları, İran milisleriyle birlikte Rusya'nın ölüm saçanuçakları terör örgütünün mevzilerini değil de sivil halkın yaşadığı yerleri hedef almaları ne denli samimiyetsizolduklarını gösterdi. Aslında bizi yanıltmadılar. Bunların sözlerinde durmaları beklenmez. Allah ve insanlık düşmanı bu zavallılar ancak masumları katleder ve yeryüzünü ifsad eder. “Barış” gibi terimlerin içeriğini kirletmekten başka bir şey yapmazlar.

Yardım malzemelerine el koydular

ABD'nın, Rusya'nın, İran'ın ve Esed'ın desteğini alarak iyice şımaran PYD terörist ve çapulcuları rejim güçleriyle birlikte yine sivil Türkmenlere saldırdı. Elinde silah olmayan biçarelere saldırmayı kendine şiar edinen “etekli Hevaller” bir yandan da yalan haber yayarak “Türkiye'den bize saldırı yapıldı” demeye başladı. İran, Rusya ve diğer düşman ülkelerin medyası bu yalan haberi manşetten verdi. Ama bir gün sonra bunun yalan olduğunu ortaya çıkran Türkiye'nin haberini ayni bidon kafalılar görmemezlikten geldi.

İlan edilen sözde ateşkese rağmen Esed Rejimi varıl bombalarıyla sivil halkın olduğu yerleri bombalamaya devam ediyor. Rusya ve İran bilindiği gibi soykırım yapmaktan geri kalmıyor. Evlerini terk edenlere ise Türkiyezalimlere inat şefkat kollarını açmaya devam ediyor. İnsanı yardımın yıllarca ulaşmadığı kentlere yardım gönderen BM ve diğer yardım kuruluşlarının malzemelerini Rusya, İran ve Esed rejimi engelleyerek ve çalarakkendi depolarına götürdükleri ve bir kısmını parayla sattıkları tespit edildi.

İnsanlıktan nasibini alamamış bu soytarıların yapacağı ateşkes ve barış antlaşmasından bir sonuç çıkmayacağı daha başından belliydi. Biz bunu biliyoruz ancak tüm dünyanın bu soytarıların gerçek niyetini ve yüzünü bir kez daha görmüş oldu.

https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara