Nemrut Gülen’in Firavun Sisi ile dostluğu
10 Yıl Önce Güncellendi
2016-08-17 10:12:29
Dünyadaki darbe ve cunta tarihine bakacak olursak 15 Temmuz günü FETÖ'cü Haşhaşi güruhunun yaptığı kalleşliği ve katliamı kimsenin yapmadığını görürüz. Bunların gayesi yönetimi ele geçirmek değildi. Yegane amaçları ülkenin parçalanması ve yabancı emperyalistler tarafından işgal edilmesiydi. Böylesine bir hainlik ve kalleşlik tarihte hiç görülmedi. Her kim bu hain, dinsiz, vatan düşmanlarına yardım, yataklık ettiyse ve bu şerefsizlere zerre kadar sevgi beslemeye devam ediyorsa onlarda bu katillerin ortağı ve işbirlikçisi olduğunu belirtmek isterim.
Canavarca duygularla yapılan başarısız darbe girişimi sadece şizofren F. Gülen ile Haşhaşi tayfasına mal edilemez. Onları kullanan ve azmettiren gizli odakların ve bir üst aklın olduğu biliniyor. Bu odakların ortaya çıkarılması için devlet çalışma yapmaktadır. Ancak ilk olarak aklımıza gelen ve eylemin yapılış şekline bakılırsa bu işin birinci şüphelisi ABD, NATO ve Avrupa Birliği ile ülkemizin kalkınmasını çekemeyen bazı gerici Arap rejimlerinin olduğudur.
Kanlı darbe girişiminin akabinde ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford saçma sapan açıklamalarının ardından ülkemize geldi. Sözde taziyelerini bildirdi. Bu ziyaret her hâlükârda yapılacaktı. Darbe başarılı olsaydı tebrik etmeye, başarısız olunca da taziyeye geldi. Utanmadan bir de vurulan bazı yerleri ve TBMM'yı de ziyaret etti. Biliyorsunuz katil mutlaka suç mahalline geri dönermiş.
Emperyalist ve Siyonist çapulcular her zaman bizim gücümüzden korkuttuğu için gelişmemizi ve güçlenmemizi istemezler. Kendileri açısından bunun anlaşılırolduğunu kabul ederim. Onların gayesi bizi güçlü yapmamak, bizim de gayemizin daha güçlü olmamız için çalışmamızdır. Ancak emperyalistler işi şansa bırakmamış. İçimize öyle hain kriptolar yerleştirmişler ki ayıklamakla bitmiyor.
İcraatın ifa edildiği makam ve mevkilere atanmış, emekli olunca da yerine yeni bir kriptoyu yerleştirdiklerine şahit oluyoruz. Biz halk olarak yıllarca horlandık ve devlet birimlerinden uzaklaştırıldık. Kızlarımızı dahi kendimizin sandığımız okullara okutamadık. Mecburen özel okullara büyük meblağlar vererek okutabildik. Sonra da işe yerleştiremedik. FETÖ bunu dahi fırsata dönüştürdü ve devlet kapısından kovulanları şer yapının içine aldı.
FETÖ'nün PKK ve DAEŞ ile şer ittifakı
FETÖ ve şeytanlaşmış yandaşları Allah adına insanları kandırıp şeytanın yoluna yönlendirdiler. İlk önce zekatları başka amaçla kullanmaya başladı. Daha sonra kızların başörtüsü ve hanımların tesettürünü kaldırdı. Kendisinin haşa “kainat imamı” olduğu inancıyla birlikte Mehdi ve Mesih karışımı olağanüstü güçlere sahip olduğu propagandasını yaptırdı. Sonuçta ortaya aptallar sürüsü denebilecek kafaları, akılları ve hatta ruhları 1 dolara satılmış değişik bir mahluk topluluğu çıktı.
Efsunlamış bu insanların birçoğu devletin üst kademesinde görev yapması işin bir başka boyutunu ve vahametini ortaya koyuyor. Akıllı veya zeki gibi gözüken bu insanların aslında birer robot olduğu ortaya çıktı. Çünkü bu zavallılar girdikleri imtihanlarda kendi bilgi ve berecisiyle değil de “cemaat” denilen mason yapılanmasınınçaldığı sorularla o makama ve mevkie geldiği ortaya çıktı.
Bu insanlar bir nevi klonlanmış. Akıllarını, ruhlarını ve şereflerini satmışlar. Her biri intihar eylemcisi ve birer Haşhaşi gibi yalancı cennete gireceklerine inandırılmış. Bir insan namusunu ve vatanını satarak hangi cennete gireceğine inanabilir?
Büyük şeytan ABD'deki belli odaklar Suriye'deki terör örgütü PKK'nin uzantısı olan PYD ile bir plan yaptılar. Türkiye sınırına yakın Mumbiç kasabası terör örgütüDAEŞ'in elinden kurtarılacak, buradaki DAEŞ militanları Türkiye'ye doğru kaçacak, Kilis ve Gaziantep vilayetlerini ele geçireceklerdi. PYD ve çapulcuları da Irak ve İran sınır boylarını içerideki cuntacı asker elbisesi giymiş hainlerin yardımıyla ele geçirecekti.
Böylelikle ülke resmen üç parçaya ayrılacaktı. FETÖ'ya aklını kiraya evren aptallar bunu hala kavrayamamış ve 15 Temmuz darbe girişiminin hükümet tarafından tezgahlanmış bir tiyatro olduğunu utanmadan dillendiriyorlar. Bir senaryo için 240 yiğit canını verir mi? Herkesi kendileri gibi koyun ve aptal zannediyorlar. Bir insan kendi canını bir başkasının çıkarı için feda edebilir mi? Bunu dahi anlamakta zorluk çeken bu aptallar bu arada gizlenmeyi iyi beceriyor.
Mısır'daki Rabia katliamı gibi yapacaklardı
FETÖ çetesinin başı gibi gözüken Nemrut Gülen anavatanından, ABD'den bir açıklama yapmış. Darbe girişimine kalkışan vatan hainlerine engel olan vatan evlatlarına o pis dilini uzatmış. Kendine tapan sapık ve koyunlarla karıştırmış olmalı. Protesto ve mitinglere katılanların 100'er dolar aldıklarını utanmadan iddia etmiş. Kim, nerede ve ne zaman bu parayı dağıtmış? Tarih yazan halkımızı, FETÖ'nün dostluk kurduğu Mısır'ın diktatörü Abdülfettah es-Sisi ve onun katilleriyle aynı olduğunu zannediyor. Ama yanılıyor.
Katil ve cuntacı Sisi kanlı darbesini yapmadan önce Tahrir ve diğer meydanında toplanan kalabalığın büyük kısmının gündelik ücret aldığı bilinen bir gerçektir. Ben bu olayın en canlı şahidiyim. O zaman Tahrir'deki çadırlarda kalanlarla konuşmuştum. Gündelik ücret aldıklarını, yemek ve iaşelerinin Hamdin Sabbah tarafından karşılandığını itiraf etmişlerdi.
Bu arada Sisi ve katil ordusunun Rabia ve Nahda meydanlarında 14 Ağustos 2013'te gerçekleştirmiş olduğu katliamın üçüncü yılını tamamlamış olduk. Burada şehit olan yüzlerce Mısırlı kardeşimize Allah rahmet eylesin. Onların katilleri Mısır yönetimini ele geçirdi. Hala işgal etmiş oldukları koltukları terk etmediği gibi 50 bine yakın İhvan mensubunu zindanlarda esir olarak tutmaktadır. Binlerce masuma idam cezası veren Sisi'nin cuntası 3 yaşındaki Mansur Karni'nin 4 kişiyi öldürmek, 8 kişiyi de yaralamaktan dolayı müebbet hapis cezası vererek ne kadar aptalca ve cahilce yargılama yaptıklarının en barız göstergesidir.
Nemrut Gülen'in FETÖ'cü Haşhaşilerinin gerçekleştirdiği cuntada başarılı olsaydı cehennemdeki yakın komşusu olacak Firavun Sisi gibi ülkemizi mahvedecek ve halkımızı katledecekti. Çünkü her ikisi de emperyalistlerin emrinde olan birer kukla Müslümanlardan nefret eden birer münafıktan başkası değil. FETÖ mensubu Haşhaşilerin yeni toparlanma yeri Mısır olduğu için onlarca vatan haini buraya kaçtı.
FETÖ'cülar kendilerini saklamaya başladı
Artık ortalıkta FETÖ'cü falan kalmadı. Hepsi birden döndü. Çok pişman olmuşlar(!). Ama Şizofren Fettoş'a laf uzatıldı mı müdahale etmeye çalışıyorlar. Bu kişiler çalıştıkları kamu kurum ve kuruluşlarından tamamen temizlenmedikçe ve devlet imkanları ellerinden alınmadıkça bunların kökünün kazınması çok zor. Siyasi veekonomi bağlantıları tam anlamıyla çözülmelidir.
Başta iktidar partisi ve diğer partilerin içine nüfuz etmiş olan bu yapı birbirini koruduğu için temizlenmesi güç olacak. Ak Parti'de idareci ve “hatırı sayılır” kişilerin yardımıyla bir yerlere atanmış olan kişileri kim bu yerlerden alacak? Ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi gözü kara insanlar olacak ki bu temizlik olsun. Yoksa gerçek vatan evladı görevden uzaklaştırılır bu hainler yine yerinde uyuyan hücre olarak bulunur.
Akli selim olan kişiler artık bu Nemrut bozuntusu olan Gülen ve grubundan ayrılsın. Şimdiye kadar yaptıklarından tövbe etsinler, kimseye köle olmadan Allah ve Resulüne tabi olsunlar. Sahtekârların peşine takılarak, vatan ve millet hainliği yaparak, hele hele münafıklık yaparak cennete girilemeyeceğini kavramaları gerekir. Bu kafayla ancak içinde Nemrut'un, Firavun'un ve Haşhaşilerin olduğu yere gidecekleri bir gerçektir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap