Dolar

42,5291

Euro

49,5628

Altın

5.744,63

Bist

11.007,37

Katliam kardeşliğimize ve birliğimize yapıldı

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-13 15:47:51

Katliam kardeşliğimize ve birliğimize yapıldı

Ülkemiz ve bölgemiz çetin günlerden geçiyor. Ankara'da KESK, DİSK, TTB ve diğer aşırı sol örgütlerin organize ettiği “Barış, Demokrasi ve Emek” temalı miting Suruç'taki kanlı eyleme benzer şekilde 2 canlı bombacı tarafından kana bulandı. 103 kişinin otopsisi yapıldı, yoğun bakımda olanlarla birlikte 365 kişi yaralandı. Bu ülkenin en büyük terör saldırısı oldu.

Hepimiz, halk olarak çok üzüldük. Ölenlerin kimliği, siyasi görüşü, mezhebi ve hatta tuttuğu spor takımı bile hiç önemli değil. Allah'ın yarattığı bir insanı haksız yere öldüren kişi hem Allah indinde hem de bizim nazarımızda en aşağılık bir mücrimdir. Şiddete ve teröre başvurmadan her fikir sahibine sonsuz saygım var.

Terör eylemini yapanlar- yaptıranlar kadar bu lanetli eylemleri destekleyenler de en azından teröristler kadar aşağılık ve insanlıktan nasbını alamamış birer mahluk olduklarını peşinen ifade etmeliyim. Teröristin iyisi veya kötüsü olmadığı gibi dini veya siyasi görüşü de olmaz.Terörizm bir insanlık suçudur.

Terör eylemlerini planlayanların ülkemiz ve milletimize yönelik kirli emeller peşindedir. Hedeflerinin başında, halkı sindirmek, korkutmak, yıldırmak, ayrıştırmak, bölmek ve çatıştırmak geliyor. Ancak bu yolla ülkemizin ilerleyişini ve halkların kardeşliğini zedelenebilir.

Bu sadece ülkemizde değil tüm İslam coğrafyasında sergilenen ve maalesef gündemden hiç düşmeyen bir şer oyundur. Geçen yüzyılın başında Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde yaşayan halklar arasında fitne tohumları ekilerek bu topraklar Sykes-Picot antlaşmasıyla daha doğrusu tuzağıyla Osmanlı'dan koparılmıştı. Ayni tezgah Balkanlar'da Arnavutlara yönelik kurulmuştu.

Ankara oto gar önünde gerçekleştirilen çifte intihar saldırısı ülkemizin huzuruna, ekonomisine, turizmine, birliğine ve beraberliğine karşı yapılmıştır. Kimin yaptığı değil kimin yaptırdığı ve bu kaos ortamından kimin nemalandığı önemlidir. Herkes bulunduğu noktadan baktığında muhalif olduğu grubu veya anarşistlerin yaptığı gibi devleti suçlayanlar oldu.

FETÖ Haşhaşı ve vatan hainleriyle birlikte Doğan medya çapulcuları, Cumhuriyet ve Sözcü gibi kışkırtıcı ve ayrılıkçı yayımlar yapan gruplar daha olayın başlangıcında işi DEAŞ terör örgütüne havale ettiler. Bir kısım ise olayın arkasında terör örgütü ve bebek katili PKK ve diğer ayrılıkçı Kürtçü örgütlerin olduğunu ileri sürdü. Tahminlerini kesin delil gibi sunmalarının sebebi aslında yönlendirme olduğunu biliyoruz.

Katliam'da Rusya ve Suriye şüphesi

Ankara'daki terör olayından faydalanan bu zavallılar terörü yapanlar kadar tiksindirici ve mide bulandırdılar. Daha ilk saatlerden itibaren devleti, hükümeti ve Cumhurbaşkanını töhmet altına sokmaya başladılar. Onlara göre olay hemen çözüldü. Kendilerine ait televizyon ve gazetelerinde tetikçilik yapmakla görevlendirilmiş sözde uzman(!) veya gazeteci(!) gibi sıfatlarla ahkam kesmeye başladılar. Hiçbiri delil öne sürmeden tahmin ve temennisini dile getirerek devlet ve hükümet töhmet altına alınmaya çalışıldı. Ayıptır yahu! Yuh olsun sizin gibi satılmışlara ve vicdanı karalara!

Katliam yapıldığında herkesin ortak kanaati, Suruç'taki PKK destekli DEAŞ terör örgütlerinin yaptığı ortak eylem oldu. Aşağı yukarı ayni kitle ve ayni yöntemlerle yapıldı. Bu olaydan başta Esed rejimi, İran, İsrail, ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya,Fransa, Belçika ve daha birçok yamyam ülke ile FETÖ terör örgütü ile diğer “Candaş” gruplar faydalandı. Söz konusu ülkelerin ve onların desteklediği FETÖ, PKK, PYD, DEAŞ, ve DHKP-C gibi gruplar sevinmiş ve faydalanmış olabilir ama şimdilik hangi grubun yaptığını ileri sürmeyiz.

Bu katliamı yukarıda belirtilen hiçbir terör örgütü tek başına yapacak güçte ve kapasitede değildir. Suruç'taki katliamın ABD destekli maşaların yaptığı tahmin edilirken, Ankara'daki katliamda Rusya'nın parmağı olduğu ihtimaller dahilindedir. Ancak bu bir teoridir. Elimde kesin bilgi ve belge yoktur. Sadece Suriye ve Esed ekseninde gelişen olayları okuduğumuzda böyle bir eylemi Rusya destekli terör örgütlerinin yapma ihtimali vardır.

Zaten CHP, MHP ve HDP gibi siyasi partilerin verdikleri beyanatlara bakacak olursak hepsinin ortak kanaati “Türkiye, Suriye'den elini çeksin!” Peki, Türkiye ne yapsın? ABD, Rusya, Çin, İsrail ve AB ülkeleri Suriyeyi, 3'e bölsün, kendilerine düşen hisselerini alsın, enkazı kaldırmak ve mültecilere barınak hazırlama işlerini Türkiye yapsın. Ayrılıkçı Kürtler kameralar önünde “Türkler bize ekmek ve su vermiyor.Bize kötü davranılıyor” gibi beyanatlar versin. Bunun üzerine de provokatör ve PKK yanlısı teröristler vatandaşlara ve iş yerlerine saldırsın.

Türk ve Kürt milliyetçileri ile FETÖ bu olaylardan nemalanıyor!

Yani, bizdeki sözde siyasiler diyor ki, “biz büyüklerin(!) işine karışmayalım. Onlar istediğini yapsın. Bize hangi görevi veriyorlarsa onu yapalım. Aman ağzımızın tadı kaçmasın“ Bu topraklar ne yazık ki yakın tarihe kadar mandacı insanları gördü. Şimdi onların yolunu devam ettiren hain, zavallı ve bedbahtlar ayni sömürgeci mantıkla hareket ediyor. Kendine güveni olmayan, pısırık, hep birilerinin kanatları altında yaşamayı tarz edinmiş bukalemun ve yalaka tipler toplumumuza yön çizmeye kalkıyor. Bunların sağlıklı birer kişiliğe sahip olduklarını düşünmüyorum.

Ülke bir taarruza uğramışsa veya uğrama ihtimali varsa ayrılıklar bir kenara itilir ve topluca sorunun çözümüne odaklanılır. İlerlemiş ülkeler hep böyle yapar ve bunun için de ilerlemiş ülke sınıfında bulunuyorlar. Bizim neyimiz eksik, ayni şekilde bizde davranamayız mi? Normal bir insan bu ülke ve millete bir düşmanlığı olmayan kimse her platformda geçici de olsa birleşebilir / birleşmeli. Ama bizde farklı. Hem de çok farklı.

Bir taraftan Türk, bir taraftan Kürt milliyetçileri, bunlar yetmezmiş gibi FETÖ'nun Haşhaşı hainlerinin yanında sözde Alevi mezhebini kullanarak terör ve ayrışma eğiliminde olan DHKP-C, bu da yetmezmiş gibi İngiltere'nin kurdurttuğu İsrail, İran, Esed rejimi ve Rusya'nın kontrol ettiği DEAŞ terör örgütü güzel dinimizi kullanarak ülkemiz ve milletimiz aleyhinde terör faaliyetleri yürütüyor. Bu kadar hain, satılmış, Allah ve insanlık düşmanı biraya gelebiliyor da aralarında küçük ihtilafları olanların biraya gelememeleri gerçekten düşündürücüdür.

ABD bir millet ve ayni kültüre sahip olmamasına rağmen dışarıdaki sorunlara karşı halk hemen birlik oluyor. Birçok kısıtlama getirilir. Kimse de buna itiraz etmez. Bizde Doğan medya grubu, PKK'nın ve FETÖ'nun medyadaki silahşorları, Siyonistlerin finanse ettiği gazete ve televizyonları her gün seçilmiş hükümete, cumhurbaşkanına, halkın milli ve manevi değerlerine hakaret ediyor, yalan yazı ve iftira atıyor. Ama sonuçta öyle bir algı operasyonu yapıyorlar ki “Türkiye'de hürriyet yok” diye yaygara çıkarıyorlar. Ayni pisliği, aleni ajanlığı ve hainliği başka bir ülkede yapmış olsalar şimdiye kadar çoktan hapsi boylamış, mal varlıkları da ellerinden alınmış olurdu.

El birliği yapalım ülkemizi savaştan uzak tutalım

Satılmış, ajan, vatan ve millet düşmanlarına değil de bunların süslü sözlerine, vaat etmiş oldukları ikballer,özellikle de gençleri kendi taraflarına çekmek için kızları kullanarak içkili gece partilerine katılanlara diyorum ki bırakın bu pislikleri, size vaat ettikleri her şey yalan ve içi boş vaatlerdir. Bu zibidiler hiçbir zaman bu devleti ele geçiremeyecekler. Bu vatan bölünmez! Bu bayrak inmez, Bu ezan susmaz! Bu değerleri koruyan görünen ve görünmeyen güçler vardır. Bu milletin dedeleri tarihte çağ açıp çağ kapattı. Bırakın bunların şeytansı sözlerine kanmayı millet olarak birbirimize saygı duyalım, birbirimizi dinleyelim ve anlayalım.

Bu topraklar üzerinde yaşayan herkes eşit vatandaştır. Söz konusu ayrışmalardan en çok yararlanan Türk ve Kürt milliyetçileridir. Onlar kandan ve nefretten nemalanıyor. Yıllardır bizler Kürtleri ve toplumun tüm kesimlerini bağrımıza basarken FETÖ, Doğan medya ve diğer Siyonist bidon kafalılar bunları hep ötekileştirdi. Şimdi bu şer blok birleşti her gün ve gece medya kuruluşlarından hem FETÖ'yü hem de PKK uzantısı olduğu ileri sürülen HDP'yı aklamaya çalışıyorlar. Papaz ve Haham kilikli birkaç şovmen tüm kuralları ve kanunları çiğneyerek birden sözde Kürt dostu kesildi.

Ama ayni aşağılıklar geçen yıl Kurban Bayramında Diyarbakır'da fakir ve muhtaç sahibi Kürtlere kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü'nün hakkını savunmaz. Çünkü Yasın hak yolda mücadele eden biridir. Onun Kürt veya vaya başka milliyetten olması onları ilgilendirmez. Eğer Yasin, şeytana tapan bir Kürt olsaydı şimdi onun heykelini dikerlerdi.

Suriye'de devam eden iç savaş kapımıza kadar dayandı. Biz bu kirli savaşa girmemeliyiz. Halk olarak kenetlenelim. Rusya, Çin, ABD,İran, Almanya ve diğer yamyam ülkelerin bir çıkarı olmadan buraya gelip savaşmazlar. Ülkemizi, devletimizi ve kurumlarımızı başka ülkelere jurnallayanlara prim vermeyelim. Bizim gidip sığınabileceğimiz hiçbir ülke yok. İkballi vaatlerde bulunanlar iş başına geldiğinde ilk olarak onlara kanan zavallıları ortadan kaldırır. Vatanına ve milletine ihanet eden kişiye kimse güvenmez.

Ankara'daki saldırı bizim için bir milat olsun ve kimse kimseyi dışlamadan, ülkenin sorunlarını ortaklaşa çözelim. KESK, DİSK, TTB ve TMMOB gibi halkı şiddete ve boykota teşvik eden örgütlere dikkat edelim. Onlar yas değil, rant peşinde. Unutmayalım ki düzenledikleri mitingler hep kanlı oldu. Bize kanlı değil, gerçek barış ve sevgi dilini kullanan örgütler lazım.

https//:twitter.com/aslanbalci1

selman ammar
Akp hükümeti 4 yıldır Suriye'ye terörist göndererek bu canilerin bir gün ülkemize saldıracağını bilmiyor muydu acaba? Biz kandırıldık demekle ülke yönetilmez kimse kusura bakmasın!

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Prof. Özkaya: 'Antioksidan ve vitamin takviyeleri ömrü kısaltıyor'

Haber Ara